BIST 9.717
DOLAR 32,56
EURO 34,94
ALTIN 2.445,03

İnternethaber İktidar-Cemaat kavgasında kimden yana?

Ey sürekli benden kelle isteyen arkadaşlar... Tercüman'da Nazlı Ilıcak'ın bana yaptığını yapmamı isteyenler. Sorarım size; niye çekip gittim ben? "Hadi bana eyvallah" deyişim İnternethaber'de yazanları sansürlemem için miydi?

Mehmet Ali Ilıcak'ın sahibi olduğu Tercüman'da, özgürlüğümün tadını çıkardım yıllarca. Bir tek gün, ne Metin Yılmaz'dan, ne de Mehmet Ali Ilıcak'tan müdahale gelmedi yazılarıma. 

Her şey güzel giderken, Nazlı Ilıcak'ın üzerine vazife olmayan bir hareketi, Tercüman'dan kopmama neden oldu. 

Keşke müdahil olsa!

Editör arkadaşı aradığımda, Nazlı Hanım'ın parçalı yazdığım yazının iki bölümünü çöpe attığını öğrendim. O yazıların yerine de, bana ait olmayan yazılar koymuştu. Metin Yılmaz'ı aradığımda yapılandan haberdar değildi:

- Nasıl olur?

- ...?

*

Nazlı Ilıcak'ın dediği olmadı elbet.

Mehmet Ali Ilıcak annesinin bu hareketine tepki göstermiş, benim çöpe giden yazılar yeniden sayfaya konulmuştu. İstanbul'a döndüğümde, yazı işlerinde tepeme dikilen Nazlı Hanım, "Ben, seni düşündüğüm için o yazıları koydum şekerim" demez mi?

Beni böyle düşünen patronumun annesini incitmemek, kırmamak adına gitmem gerekiyordu gittim.

İnternethaber'de sınırsız özgürdüm, Tercüman'da bu şartlarda duramazdım!

- Hadi bana eyvallah!


*

Star günlerim de çok özgür geçti. 

Mustafa Karaalioğlu'ndan hiç baskı görmedim.

Ama o baskı altındaydı...

İnternethaber ve Gazeteciler'de yaptıklarımın faturası ona çıkarılıyordu.

Dedi ki:

- Ara verelim!

Dedim ki:

- Hadi bana eyvallah!

Mustafa'nın dediğini yapsaydım eğer, o baskılara boyun eğen, ben olacaktım çünkü. 


*


İktidar-Cemaat kavgasının yaşandığı bu dönemde, dik durmak, eğilmeden, bükülmeden gazetecilik yapmak çok zor! Tarafını seçmeyen gazetecilikten mahrum bırakılıyor. Azıcık kafasını kaldıran, kendini kapının dışında buluyor. Doğruları haykıranlar, ya ihanetle suçlanıyor, ya da itibarsızlaştırılıyor. 

İnternethaber, bu dönemde ortada yol alıyor. Ne iktidarın tarafındayız, ne de Cemaat'in. Tarafsız yayın yaptığımız için, okurların nezdinde itibarımız artıyor. Aralık ayında ziyaretçi sayımızı ikiye katlamamız, tarafsız yayın yapmamızın eseri. Ziyaretçilerimiz memnun, ama iktidar-cemaat kavgasının tarafları bizden memnun değil! 

Her iki kesim de, bizi taraf olmakla suçluyor!

Bu demektir ki biz doğru yoldayız!


* 


İnternethaber'in yazarları taraf mı peki?

Onlar taraf değil, özgür düşüncelerini ifade ediyorlar.

Süleyman Özışık mesela... 

İktidara yakın bulabilirsiniz onu. 

Nesrin Yılmaz için de aynı şeyi söyleyebilir misiniz?

Gazeteciler.com'da yazan Adnan Berk Okan'a ne dersiniz?

Ya ben?

Bu kavgada hangi tarafta görünüyorum?


İnternethaber'de yazıyor olmamız, sitenin yayın politikasını etkilemiyor. Az önce de ifade ettiğim gibi, hepimiz görüşlerimizi sizlerle paylaşıyoruz. Bu görüşlerimizi paylaşırken, size de karşı görüş imkanı tanıyoruz. Siz de, yazdıklarımızın altına görüşlerinizi özgürce ifade edebiliyorsunuz. 

Ey sürekli benden kelle isteyen arkadaşlar... Tercüman'da Nazlı Ilıcak'ın bana yaptığını yapmamı isteyenler.  Sorarım size; niye çekip gittim ben? "Hadi bana eyvallah" deyişim İnternethaber'de yazanları sansürlemem için miydi?

Kimse kusura bakmasın!

Biz gazete değiliz, yazarını kapıya koyanlardan olmayacağız.  Biz ekranları karşı görüşe kapatanlardan da olmayacağız. 

İnternethaber Yayın Grubu olarak, hiç bir sitemizde taraf olmayacağız, birilerini memnun etmek için şaklabanlık yapmayacağız, eğilip bükülmeden sadece gazetecilik yapacağız. 

Tayyip Erdoğan
'ın deyişiyle, bunu herkes böyle bilsin!