BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,79
ALTIN 2.440,62

Etrafa korku salan AK Parti iktidarının

AK Parti milletvekili veya yöneticisi olan kimselerin yaptıklarına bakın. Yazdıklarına, ettikleri küfüre bakın. "İnsanı yaradandan ötürü seven" Tayyip Erdoğan'ı örnek alması gerekenler, sabahtan akşama kadar, kendinden olmayanlara, kendisi gibi düşünmeyen

Hollanda'da yaşayan, Türkiye'de teknoloji alanında büyük yatırımları olan işadamı arkadaşımla, "Türkiye'nin hali"ni konuştuk.

Soru malum:

- Ne olacak, Türkiye'nin hali?

Yanıbaşımızda, insanlık dışı şeyler yaşanıyor. Tanka vücudunu siper eden insanlar, keskin şerefsizler tarafından hunharca katlediliyor. Canını kurtarmak için camiye doluşan insanların üzerine kurşun yağdırılıyor.

Bir günde 2000 kişi öldürülüyor...

Biz dünyada olup bitenden habersizmişiz gibi, "Türkiye'nin hali"ni sorguluyoruz. Bu sorgulamayı yaparken, Tayyip Erdoğan'ın sertlikten yana tavırlarını eleştirmiyoruz, "diktatör"lükle suçluyoruz Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ını...

Medyaya laf etti diye üstelik!

O medya ki, yalan üretim fabrikası gibi, asparagas haberler üretiyor. Hastane tedavileri yalanını yayıyor pervasızca. Sağlık konusunda kafa karıştırıyor.

Yalanına bile sahiplenmeyen bir medya.

                           ***

O medya ki, olup biten her şeyi uzaktan izleyen ve ülkemize yatırım yapmak isteyen yatırımcılara, Türkiye'yi  gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi olmayan yalanlarla jurnallıyor. İşadamı arkadaşım, o medyanın etkisinde kalanlardan sadece biri.

Diyor ki:

- Ben burada çok iş yapmak istiyorum ama...

- Ama...

- Tayyip Bey çok sert...

- Eee...

- Zulmediyor!

- Kime?

- Taksim olaylarını medyada izledik. Yaşananlar ve yazılanlar endişemizi haklı çıkarıyor.

Diyemedi, o kelimeyi ağzından çıkaramadı bir türlü.. "Diktatör" demeye getirince, Mısır'ı örnek gösterdim. Diktatöre kafa kaldıranların başına gelen felaketi hatırlattım. Seçimle işbaşına getirilen Mursi'nin darbeyle nasıl iktidardan indirildiğini söyledim.

Ve katledilen masum insanların "hali"ni gösterdim fotoğraflarla...

İkna edemedim biliyor musunuz?

AK Parti hala iktidara geleli 12 yıl olmuş, işadamı arkadaşım hala, Türkiye'nin İran gibi yönetileceğinden korkuyor. Sağlıkta, ulaştırmada, eğitimde alınan mesafeyi rakamlarla ortaya koydum, oralı bile olmadı. Türkiye'nin yaptığı yatırımları bir bir sıraladım, İMF'ye olan borcunu, Kanal İstanbul projesini, 3. havalimanını, 3. köprüyü ve aklıma gelen öteki yatırımları anlatmam da arkadaşımı kesmedi.

- Ya herkesi kapatırlarsa...

 Neden acaba?

Cumartesi günü, çok sevdiğim bir medya yöneticisiyle buluştum. İşadamı arkadaşımla sohbetimizi paylaştığımda, "haklı" dedi ve ekledi:

- Arkadaşın endişesinde haklı!

- ...?

- AK Parti güzel hizmetler yaptı, yapıyor. Ancak yapılan ya da yapılacak hizmetler ön planda değil. İktidarın gücünü her türlü kullananların Tayyip Bey'e yaptıkları kötülük ön planda. O'nun adını kullanarak, tehditler savuranlar, O'nun adını kullanarak medyaya ayar vermeye çalışanlar, O'nun gücünü kullanarak, siyasi ve maddi ikbali için "orantısız güç" kulananlar daha çok konuşuluyor.

Haksız değil!

Twitter'a bakın, televizyon ekranlarına bakın.

AK Parti milletvekili veya yöneticisi olan kimselerin yaptıklarına bakın. Yazdıklarına, ettikleri küfüre bakın. "İnsanı yaradandan ötürü seven" Tayyip Erdoğan'ı örnek alması gerekenler, sabahtan akşama kadar, kendinden olmayanlara, kendisi gibi düşünmeyenlere küfür ediyor.

Tayyip Erdoğan'ın "yaradandan ötürü sevdiği insan"lar nasıl aşağılanıyor, nasıl horlanıyor, nasıl bertaraf ediliyor hepimiz hergün görüyoruz.

"Beyefendi rahatsız" tehtidiyle, işinden olan gazeteciler, işinden olan ehil kişiler!

Bana bile, günde 3-4 telefon geliyor "Beyefendi rahatsız!" diye...

                          ***

Algan Hacaloğlu için zamanında yaşını 80 yazdım diye, aradı ve yaşının 79 olduğunu söyledi. Oysa ben yaşını CHP'ye artık hizmet edemez yaşa geldi diye yazmıştım. Algan Bey, yaptığı ve yapacağı hizmetleri anlatmak yerine, yaşını yanlış yazdığımı söylemekle yetinmişti.

AK Partililer ise, hizmetlerini, Türkiye'de yapılanları anlatmak yerine, başka işlerle uğraşıyor!

Tehdit, şantaj, gözdağı!

Çare ne peki?

Çare belli!

"Ben" son bulmazsa çare olmaz!

"Güç zehirlemesi" son bulmadıkça, çare olmaz!

Tayyip Bey'in etrafındaki "Pargalılar" bertaraf edilmedikçe çare olmaz!

Tayyip Bey'in adını kullanarak, "O'nu at, şunu sat, bunu as" zulmü bitmedikçe, çare olmaz. 

O "Pargalılar" ki, medyada tek ses, tek nefes istiyor!

Diyorlar ki: 

- Her şey bizim olsun!

O "Pargalılar" ki, başkasına yaşam hakkı tanımıyor. İstiyorlar ki, her şey onların himayesinde olsun. İstiyorlar ki, onlardan olmayan zırnık koklamasın. İstiyorlar ki, onların dışında kim varsa ölsün yaşamasın!

Böyle olunca ve her şey, Tayyip Erdoğan'dan bilinince...

Türkiye'de yatırım yapmak isteyen ama etrafta kol gezen "iktidar baltacılar"ı gördüklerinde arkasına bakmadan kaçan işadamlarının AK Parti iktidarıyla ilgili düşünceleri ömür boyu değişmez, değişmeyecek! 

Haksızsam söyleyin!