BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Yargıtay'ın gözden kaçırdığı tahliye ayrıntısı

Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 'tutukluk' süresiyle ilgili olarak AİHM'in kararlarına aykırı bir uygulama yaptığı ortaya çıktı

Abone ol

Hizbullah tahliyeleriyle birlikte tekrar Türkiye gündemine oturan yargı ile ilgili tartışmalar devam ederken, tahliyelerle ilgili her gün yeni görüşler yeni  bilgi beleler ortaya atılıyor.

En son iddia ise Yargıtay 9. dairesinin verdiği kararda küçük bir ayrıntıyı gözden kaçırdığı önü sürülüyor. Bgün gazetesinde yer alan habere göre; CMK'nın 102. maddesi kapsamında Hizbullah sanıklarını tahliye eden Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 'tutululuk' süresiyle ilgili kararlarına aykırı davrandığı ortaya çıktı...

Hizbullah sanıklarını tahliye eden Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 'tutukluk' süresiyle ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına aykırı bir uygulama yaptığı ortaya çıktı. Dairenin AİHM'in tutuk luluk süresinin hesabında temyizde ge çen süreyi dikkate almadığı kaydedildi.

İLK MAHKEMENİN  HÜKMÜ GEÇERLİ

Ceza Muhakemeleri Kanununun 102. maddesinin yürürlüğe girmesinin ardından Hizbullah dosyasını ele alan daire, 10 yıllık tutukluluk sürelerini doldurdukları gerekçesiyle Hizbullah sanıklarını tahliye etti. İlk derece mahkemesinin verdiği kararı mahkumiyet için yeterli gören AİHM, önümüzdeki aylarda Türkiye'de de uygulamaya geçmesi beklenen istinaf mahkemeleri ve Yargıtay'daki temyiz süresini 'hükümlü' statüsünde görüyor. Yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet kararıyla kuvvetli şüphe daha da kuvvetlenmiş, sanığın ceza alması 'kuvvetle muhtemel' diye yorumlanıyor. Anaya-sa'ya göre Türk mahkemelerinin hüküm oluştururken Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve sözleşmenin yorumlanmasına ilişkin AİHM kararlarını re'sen dikkate almalarının yükümlülük olduğuna dikkat çekiliyor.

ÖRNEK BİR DAVA

AİHM örnek kararını Cahit Solmaz davasında verdi. AİHM'in Solmaz kararında "AİHM, AİHS'nin 5/3. maddesinde belirtilen sürenin bitiş tarihinin 'ilk derece mahkemelerinde suçlamanın esası hakkında karar verildiği gün' olduğunu hatırlatmaktadır" denildi. Solmaz davasında AİHM, yargılamanın 3 Ekim 1995'te başladığını ve 25 Mart 2002'de mahkum edilmesiyle sona erdiğine dikkat çekti. Yargıtay'ın 15 Ekim 20002'de kararı bozması nede