BIST 10.277
DOLAR 32,25
EURO 34,78
ALTIN 2.398,66
HABER /  GÜNCEL

Yaltaklanan, kaniş ve şapşal...

Bu sözler hakarettir diyorsanız fena halde yanılırsınız... Aslında bu kadar da değil, dahası da var... İşte bir tuhaf iş;

Abone ol

Yaltaklanan, kuyruk sallayan kaniş... Uyanık geçinen şapşal...
Bunları okuyup da o “hakaret” içerdiğini düşündüğünüz kelimelerin bize ait olduğunu zannetmeyin lütfen…


Kime ait olduğunu da bilmiyoruz…
Bildiğimiz tek şey o kelimelerin hiçbirinin Yargıtay’a göre “suç” sayılmadığı…

Tabii sadece bunlar değil...
Bakın daha neler var:

Çanağına yağ konulunca ve etli kemik vaadini duyunca yaltaklanan, kuyruk sallayan kaniş... Uyanık geçinen şapşal... Salak...Tescilli hain... Zavallı... T.C. devletine, milletimizin birliğine kalleşçe ihanet hançeri sokan...”

Mehmet Altan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından da suç sayılmayan bu sözcüklerin üyelerden biri için kullanılması halinde ne olacağını soruyor ve defam ediyor:

“Meseleyi ‘yargı’daki Ergenekonculara’ getireceğim, ama önce bir sorum var:

Acaba aynı hakaret sözcükleri bunu ‘düşünce’ sayan üyeler için ya da örneğin Genelkurmay Başkanı için kullanılsa, gene karar ‘aynı’ mı olurdu?

Şüphesiz ki, olmazdı...

Demek ki, yargı sistemi ‘hukuksal bir objektiviteye’ göre değil, ‘kişisel yaklaşımlara’ göre karar veriyor...

Bu durumda, ‘hukuktan yana’ dört dörtlük yargı sisteminden söz etmek pek mümkün değil.

O halde ‘yargıdaki Ergenekoncular kim’ diye sormak da hiç yersiz değil...