BIST 10.740
DOLAR 32,20
EURO 34,98
ALTIN 2.513,14
HABER /  GÜNCEL

Vahşet emrini veren tutuklandı

Malatya'da Zirve Yayınevi'nde yaşanan vahşet için o emir vermişti. 3 kişinin boğazının kesilerek öldürüldüğü cinayetin azmettiricisi tutuklandı

Abone ol

Malatya'da Protestan cemaatiyle yakın ilişki içerisinde olan Zirve Yayıncılık bürosunda 18 Nisan 2007 tarihinde 3 kişinin öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasında, 3 ay önce duruşmada tanık olarak dinlenen Varol Bülent Aral, olayın azmettiricisi olarak hakkında tutuklama kararı verildi.

Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde başka bir suçtan tutuklu bulunan Varol Bülent Aral'ın olayın kilit ismi olan Emre Günaydın'ın 13. duruşmada ve cezaevinde verdiği ek ifadeler üzerine tutuklandığı öğrenildi. Varol Bülent Aral, Zirve Yayınevi'nin 12. duruşmasında tanık olarak dinlenmişti.

Olayın kilit ismi Emre Günaydın 14 Kasım 2008 günü Malatya E Tipi Cezaevi'nde avukatının yanında verdiği ifadesinde, "En son görüşmemizde bana şehir dışına çıkacağını söylemişti. Konuşmalarımızın birinde Malatya'daki misyonerlerin yerlerinden bahsetti. Ancak, adres olarak veya yayınevi olarak bir şey söylemedi. 'Oradaki bilgiler elimize geçerse, neler olur biliyor musun' şeklinde, konuştu, Ben tekrar sorduğumda, 'Bilgiler ile köşeyi dönebileceğimizi, hem kendisine, hem de bu bilgilerin birilerine lazım olduğunu' söyledi. Ancak, ben bu birilerinin kim olduğunun kendisine soramadım. Çünkü kendisi ile konuşabilmek belli kurallara bağlıydı. Örneğin, yürürken önünde yürüyemezdim. Kendisi sormadıkça ona bir şey soramazdım. Kendisi bana gazeteden ayrılırken, 'Benimle birlikte ol, sana devlet desteği sağlarız' demişti. Ben gazetede çalışan patronlarıma Varol Bülent Aral'ın bana bu şekilde söz söylediğimi de hatırlıyorum. 2006 yılı, Ekim aynın sonuna doğru Varol Bülent Aral'ın Malatya'dan ayrılacağını söyleyerek, buradaki misyonerlerin ellerinde olan bilgilerin değerli olduğunu, ele geçirilmesi gerektiğini, bu işi bana havale ettiğini, 'Senin bunu yapman lazım' diyerek beni yakamdan tutarak ve gözlerini de ayırarak beni etkiledi. 'Sen dara, düştüğünde benim haberim olur, ben sana kavuşurum' dedi" iddialarında bulunmuştu.

[PAGE]

2006 yılı Ekim ayının sonundan itibaren, Varol Bülent Aral ile mahkemede tanık olarak ifadesi alınıncaya kadar hiç görüşmediğine ifadesinde yer veren Emre Günaydın, "Varol Bülent Aral isimli şahıs, demin söylediğim gibi, misyonerlik ile ilgili bilgilerin değerli olduğunu, bu işi bana havale ettiğini söylemişti. Ancak, orada çalışan şahıslar bana 'öldür' şeklinde bir şey söylemedi. Ben misyonerlerin bulunduğu yerdeki bilgileri almayı bunları da Varol Bülent Aral'a vermeyi düşündüm. Ben Varol Bülent Aral'ın beni bulacağını düşündüm. Kendisine güvendim. Bu şekilde hem para kazanacak, hem de devlete yardımcı olacağımı düşündüm" ifadelerini ileri sürmüştü.

Zirve Yayınevi'nin 13. duruşmasında ise Cumhuriyet savcısının, kendisini azmettirdiğini söylediği Bülent Varol Aral ile ilgili sorusuna Emre Günaydın., "Bülent Varol Aral, beni bir şekilde gelip buluyordu. Bana devlet desteği sağlanacağını söyledi" şeklinde cevap vermişti. Emre Günaydın'ın hem mahkemede ve hem de cezaevinde verdiği ifadesinden yola çıkan Cumhuriyet Savcılığının, olayın soruşturulması esnasında hakkında takipsizlik kararı veriler ve 12. duruşmada da tanık olarak dinlenen Varol Bülent Aral hakkında olayın azmettiricisi iddiasıyla dava açtı.