BIST 10.159
DOLAR 32,21
EURO 35,07
ALTIN 2.471,04
HABER /  SPOR

Skibbenin tercihleri yaktı

Galatasaray taraftarı endişe ve umudu bir arada yaşıyor. Spor yazarları sonucun faturasını Skibbe'ye kesti.

Abone ol

Skibbe'nin çıkardığı ilk 11 ve kenarda tuttukları eleşiri konusu.. Milliyet yazarı Mustafa Denizli ve Sabah'tan Ahmet Çakar, Alman hocayı yanlış taktik ve oyuncu tercihleri nedeniyle bombaladı.

Fazla defans adamıyla çıkmanın iyi defans yapmak anlamına gelmediğini söyleyen Denizli'nin eleştirileri bununla sınırlı değil. Teknik adam gözüyle maçı analiz eden tecrübeli çalıştırıcı, dediği yazısında şunları söylüyor: 

(...)
Galatasaray sahaya çıktığı zaman nasıl bir futbol oynayacağı tahmin edilebilirdi. Şimdi herkes takımın 4-5 stoperle sahaya çıktığını, bunun da yanlış bir şey olduğunu söylüyor. Evet genelde yanlış.
Öyle maçlar vardır ki, 4-5 stoperle çıkılabilir, ama bu 4-5 defans oyuncusu gerçekten çok yönlü olmalıdır. Bu isimler hem kanatlarda hem orta alanda oynayabilmelidir. O zaman çok fazla tedirginlik hissetmezsiniz. Ancak elindeki oyuncu yapısı itibariyle Galatasaray’ın bu düşünceyle başarıya gitmesi mümkün değil. İki Emre’nin yanı sıra benim uzun yıllardır takip ettiğim, ama orta sahada oynadığını hiç görmediğim Meira 11’de oynadı. Tercihler bu şekilde olunca başarıya gitme şansı da neredeyse sıfıra iniyor.
Bir teknik adam futbolcularının neyi yapıp, neyi yapamadığını bildiği zaman iyi teknik adamdır. Galatasaray’ın bu yapı içinde iyi futbol oynaması, takım defansı yapabilmesi ancak ve ancak tesadüflere kalır. Eğer Galatasaray’ın karşısında Steaua Bükreş’ten güçlü bir takım olsa tur burada tamamen bitmişti. Fazla defans adamıyla oynamak, iyi defans yapmak demek değildir. Galatasaray’ın 11’inde bir tane çabuk oyuncu yoktu. Takım defansını çok az yapabilen Lincoln, Nonda, Arda ve Hasan Şaş, arkalarında pozisyon hatası yapan birçok futbolcu ortaya çıkardı.

Peki Galatasaray turu bıraktı mı? Yakın ihtimal bu. Skibbe, Galatasaray’ın hem kadrosunu hem de mantalitesini çok iyi irdelemek mecburiyetinde. Gördü ki, bu Steaua’ya gol atmak çok zor bir şey değil, ancak gol yemesi de o kadar kolay bir takımı var. Rakibin yandan kullandığı taç atışları bu kadar stoperin bulunduğu bir bölgede devamlı tehlike yarattı.
Sadece ilk yarıda kayda değer bir hakem hatası vardı. Benim gördüğüm Lincoln’e yapılan penaltıydı. Hakem bunu ‘es’ geçti.

Şaş riskti
Bir de Hasan Şaş’ın durumu var. Hasan benim çok beğendiğim, takdir ettiğim bir futbolcu. Ama bir yıla yakın zamandır takımda düzenli görev yapmamış ve devamlı soru işaretleriyle anılıyor. Risk oranı bu kadar yüksek bir maçta Ayhan, Barış ve Sabri gibi isimler kenarda dururken, Hasan’la oyuna başlamak büyük bir riskti.

Galatasaray, Romanya’da turu geçebilir, fakat dün akşamki Galatasaray’ın bunu başarması imkansız gibi bir şey. Galatasaray’ın defans yapacak, iyi futbol oynayacak, gol atacak bir kadroya sahip olduğu tartışılmaz. Ama yine de 2-0 geriden gelip, maçı kurtarması Galatasaray’ın bir silkinme sebebi olabilir. Fakat her şeye rağmen şu bir gerçek ki Galatasaray’ın işi çok zordan da öte.
Şartlar ne olursa olsun Galatasaray’ın sezonu açtığı günden bugüne çok ciddi bir çalışma ve planı olmadığı da ortada. Galatasaray çok önemli günlerde bazı umutsuzlukları umuda çevirmesiyle büyüyen bir takımdır. Beklentimiz de budur. Son söz, Galatasaray iyi top oynamalı ve daima top oynamayı düşünmeli, turu ancak böyle kazanabilir.

AHMET ÇAKAR: MEİRA NİYE ÖN LİBERODA (SABAH)

Futbol bir-iki adamla oynanmaz. Dün gece Avrupa şampiyonu apoletli Galatasaray, turu zora sokacak bir sonuçla sahadan ayrıldı. Sonuçla birlikte oynanan futbol da çok düşündürücü. Arda, Nonda ve Servet dışında sahada ne yapmak istediğini bilen bir tek oyuncu yok. Hele bir de böyle maçlara mağlup başladınız mı geride kalan dakikalar acı veriyor. Önce Aykut'un büyük hatası, sonra da ancak halı sahalarda görülen bir taç atışı golü Galatasaray'da tüm dengeleri bozuverdi. Meira bu takıma defansın göbeğinde oynasın diye alındı. Niye ön libero oynadığını anlamak mümkün değil. Emre Güngör kaç defa sağ bek oynamış o da belli değil. Ama asıl üzen ve Galatasaraylılar'ı kahreden Lincoln'ün durumu. Türkiye'de bir yıldır oynuyor, geçen sezonki ilk maçlar dışında Lincoln diye bir futbolcu yok. Ya fizik olarak yok ya da teknik olarak yok.