BIST 9.717
DOLAR 32,48
EURO 34,94
ALTIN 2.436,67
HABER /  POLİTİKA

Selçuk Özdağ'a saldırı... "Daha derin yapıların işi; saldırganlar iki gün önce keşif yapmış"

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a yapılan saldırının yankıları sürüyor. Gelecek Partisi saldırıyla ilgili yeni bilgileri ve soru işaretlerini paylaştı. Buna göre saldırı, "Daha derin yapıların işi; saldırganlar iki gün önce keşif yapmış."

Abone ol

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a 15 Ocak'ta evinin önünde yapılan sopalı ve silahlı saldırının faillerinin tahliyesinin ardından partinin genel merkezinde açıklama yapan parti kurmayları, saldırı öncesi Özdağ'ın evinin bulunduğu sokakta keşif yapıldığı, olayın daha derin yapılar tarafından organize edildiğini söyledi. Saldırının soruşturma ve yargı süreciyle ilgili bilgilendirme yapan ve daha önce de evi kurşunlanan Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Bakanı Ayhan Sefer Üstün Türkiye'nin sokaklarında çetelerin cirit attığını belirterek saldırının tasarlandığını belirtti. Üstün, olay yerinde daha önce keşif yapıldığını, saldırganları kaçıran aracın plakasız olmasının yanı sınıra, başka bir aracın da plakasız olarak olay yerinde olduğunu vurguladı. 

Sanıklardan ikisinin 24 gün, diğer üçünün ise 15 gün sonra 'uzun tutukluluk olabilir' gerekçesiyle serbest bırakılmasını da yorumlayan Ayhan Sefer Üstün "Bu ülkede sadece tweet attığı için insanlar aylarca tutuklu kalıyor, burada ise öldürmeye teşebbüs var" diye konuştu. 

T24'den Candan Yıldız imzalı habere göre, toplantıda saldırıya ilişkin en net görüntüler de izletildi. Görüntülerde zanlıların ifadelerinin aksine Özdağ'la yaşanan bir diyaloğun olmadığı görüldü. Oysa zanlılar Özdağ'ı sosyal medya ve medyadan tanıdığını belirterek açıklamalarına tepki göstermek için yanına gittiğini iddia etmişti. 

"İkinci bir araç var ve ortaya çıkarılmadı"

Ayhan Sefer Üstün'ün görüntüleri izleterek olayda ikinci bir aracın olduğuna dikkati çekti. Üstün'ün saldırıyla ve yargı süreciyle ilgili açıklamaları şöyle: 21.yüzyılda Ankara'nın göbeğinde adaleti, hukuk devletini arıyoruz. Hz. Ali’nin dediği gibi, devletin dini adalettir. Adalet yoksa devlet yoktur, huzur yoktur. Saldırganlar 5 kişiler. Mukavemetle karşılaştıkları için eylemlerini sonlandırmak zorunda kalıyorlar. Aynı arabaya binerek kaçıyorlar. Araç plakasız. Hazırlıklı gelmişler. Daha önce tasarlamışlar olayı. Bir araç daha geliyor. O da gri renkte, polo ya da doblo… O da plakasız. Telaştan ters yola giriyorlar. Bu sanıklar ifadelerinde iş aramak için Selçuk Özdağ'ın sokağına gitmiştik, oto galerisi bakmak için o sokağa girmiştik demişti. Bakın hiçbir diyalog var mı? Alçakça saldırıyorlar. Bunların ifadelerine güvenilebilir mi? 

"Soruşturma derinleştirilmeden jet hızıyla iddianame hazırlandı"

15 Ocak’ta olay oluyor, 19 Ocak'ta 2 şüpheli gelip teslim oluyor ve tutuklanıyor. 28 Ocak'ta 3 şüpheli tutuklanıyor. 28 Ocak'a kadar dosya poliste. Avukatlarımız polisle görüştü o süreçte. Dosyanın asayişten organizeye gitmesi ve soruşturmanın derinleştirilmesi gerektiğini söyledik. Biz böyle deyince dosya jet hızıyla savcılığa intikal ettirildi.

4 Şubat'ta iddianame hazırlandı. 5 gün içinde hiçbir talebimizi incelemediler, soruşturmadılar. 5 gün içinde iddianame hazırlandı.

Ağır ceza mahkemesi taleplerimizi ve dosyayı incelediğinde "burada adam öldürmeye teşebbüs olma" ihtimali olabilir diye görevsizlik kararı verdi. Ama 11 Şubat'ta yani iddianameden 7 gün sonra ne değişti, deliller mi değişti, sanıkların lehine bir durum mu oldu ki savcı görevsizlik kararına itiraz etti ve sanıkların tahliyesini istedi. Ağır ceza mahkemesi de görevsizlik kararını kaldırdığı gibi uzun tutukluluk gerekçesiyle tahliye karar verdi. Asliye ceza mahkemesinin görevli olduğuna karar verdi.

Bir ülkenin kanun devleti olmaktan bile çıktığını gösteren metindir. Suç işlemek için örgüt kuranlar ya da yönetenler, 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ile yargılanır. Ve örgüt olması için en az 3 kişinin olması gerekiyor. 

Maddeyi olayımıza uygulayalım. Soruşturma derinleştirilseydi, o kişileri yönlendirenler ortaya çıkarılsaydı sanık ya da örgüt üyesi sayısı daha fazla olacaktı.

Olaydan iki gün önce keşif yapmışlar. Kapıcının ifadeleri var. Tanık ifadesi olarak "Ev kiralaması bahanesiyle bu kişilerin evleri dolaştığını" söyledi. Keşif yapmaları bir örgüt olduğunu gösteriyor. Ellerinde silah ve sopa vardır. Aynı araçla kaçmış olmaları örgütünü varlığına delildir.

"Daha derin bir yapılanma var"

Sanıkların aynı vakfın başkan ve yönetici olmaları aralarında örgütsel bağı güçlendirmektedir. Aynı siyasi partinin ve aynı vakfın başkan ve üyelerinin soruşturma aşamasındaki savcılardan birini hedef alarak kampanya yapması örgütün daha derin bir yapılanma içerisinde olduğunu gösteriyor. Kukla ile değil kuklacı ile derdimiz. Taleplerimizin reddedilmesinin nedeni bu. Yargı maşayı tutanı yargı ortaya çıkarmak istemiyor.

Olgular maddi bulgular böyle olmasına rağmen sanıklar nasıl tahliye edildi. 

Savı iddianameden 7 gün sonra fikrini değiştirerek sanıklar için tahliye talebinde bulundu. Dilekçenin alelacele yazıldığını belli.

Müştekinin adli tıp raporu sanıklar lehineymiş. Mağdurun adli raporunda 7 santimlik yarık olduğu aşırı kan kaybettiği belirtiliyor. Ama sanıklar lehine yorum yapmış.

Savcı sanıkların eylemi kendiliğinden bıraktığını söylüyor itiraz dilekçesinde. Selçuk Özdağ mukavemet etmese bırakacaklar mıydı eylemlerini? Öldürmek için her şeyi yapmışlar. Bunlar açık olduğu halde kendiliğinden bırakmış olduğunu söylüyor savcı. 

Delillerin toplanması tahliye için gerekçe yapıldı. Ama diğer sanıkların arkadan kaçan aracın bulunması gerekir dememize rağmen deliller toplanmışçasına bu ifadeler yazılmıştır. 

Uzun tutukluluk sürelerinden bahsediyor savcı. 2 sanık 24 gün, 3 sanık sadece 15 gün tutuklu kalmış. Bir tweet atanın aylarca tutuklu kaldığı bir ülkede öldürmeye teşebbüs edenler 15 gün tutuklu kalınca akıllarına uzun tutukluk gelmiş.

Bu metni savcı yazmış olamaz. Utanırdı bu kadar delil karşısında. 

Ağır ceza mahkemesi ben görevli değilim demiş. Asliye cezaya göndermiş. Neden başka mahkemenin görevine tecavüz ederek başka bir mahkemenin baktığı dosyayla ilgili tahliye kararı veriyorsun.

Sanıklarla müşteki arasında husumet olmaması tam da tasarlandığını gösteriyor. Siyasi suikast olduğunun ispatıdır. Ani gelişen bir olay olmuş güya. Sanıkların ağzından yazılmış cümleler. 

"Sorularımız var"

- Israrlı talebimize rağmen deliller neden toplanmadı. Silahlı suç örgütü iddiamız görmezden geliniyor, bir yerler mi korunuyor?

- Ankara'da 14 benzer olay olmuş. Bunlar arasında irtibat olacağından mı korkuyorsunuz?

- Asliye ceza mahkemesinin suçu, adam öldürmeye teşebbüs değerlendirmesine rağmen neden bu ihtimal gözden kaçırılmak isteniyor?

- İddianameden 7 gün sonra sanıklar için tahliye istenen metni kim yazdı, savcıya siyasi bir baskı yapıldı mı?

- Tweet atan aylarca içeride tutulurken, kurşun atan neden 15 günde dışarıya salınıyor. Bizi burada tutmayın her şeyi söyleriz demelerinden mi korkuluyor? 

- Dicle'nin kenarında değil Ankara'nın göbeğinde hakkımızı arıyoruz, aramaya devam edeceğiz.

BU FOTO GALERİYE BAKIN
MetroPOLL anketi kulisleri hareketlendirdi! 'Kararsızlar' seçimin kaderini belirleyecek
Foto Galeri MetroPOLL anketi kulisleri hareketlendirdi! 'Kararsızlar' seçimin kaderini belirleyecek Galeriye Gözat