BIST 10.248
DOLAR 32,26
EURO 34,71
ALTIN 2.404,87
HABER /  GÜNCEL

Prof. Dr. Atasoy polisleri haşladı mı?

Uluslararası Narkotik Kontrol Kurulu (INCB) Başkanı Prof. Dr. Sevil Atasoy polisleri haşladı haberine tepki gösterdi.

Abone ol

www.sonsayfa.com un haberine göre olaylar şöyle gelişti.

Uluslararası Narkotik Kontrol Kurulu (INCB) Başkanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Madde Komisyonu 53. toplantısına katılan Türk heyetiyle yaşadığı ileri sürülen kriz hakkında önemli açıklamalar yaptı.

INCB Başkanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, BM Uyuşturucu Madde Komisyonu 53. toplantısına katılan Türk heyetindeki narkotikçilerin hazırladığı raporda kendisi hakkında ileri sürdükleri iddiaların doğruyu yansıtmadığını ve haberde aktarıldığı gibi bir olayın yaşanmadığını söyledi.

ŞAŞKINLIĞINI GİZLEYEMEDİ

Prof. Dr. Sevil Atasoy, yaptığı açıklamada Türk heyetinin ziyaretinin iddia edildiği gibi bir nezaket ziyareti olmadığının altını özellikle çizdi.

NTV’nin canlı yayınına katılan ve çok önemli açıklamalar yapan Atasoy, şaşkınlığını gizleyemedi.
Gündeme getirilen ve kriz olarak lanse edilen ziyaretin resmi ziyaret olarak gerçekleştiğini dile getiren Atasoy toplantıda Türkiye Daimi Temsilciliği'nden bir yetkilinin bulunduğunu ve tresmi ziyaret sırasında görüşülenlerin zabıt altına alındığını ifade etti.

TÜRK HEYETİ AYAKÜSTÜ RANDEVU İSTEDİ

Prof. Dr. Sevil Atasoy BM Uyuşturucu Madde Komisyonu 53. toplantısı için bir haftada 17 ayrı heyetle görüştüğünü ve bu görüşmelerin zamanlamasının sekreterya tarafından yapıldığının altını çizerek şunları kaydetti.

" Türk heyetinin ziyareti söylenenin aksine nezaket ziyareti değildi. Resmi bir görüşme idi. Hatta bu görüşmenin öncesinde yaşananlar usule uymayan ve şık olmayan bir şekilde cereyan etti. Ben bir toplantıdan diğerine yetişmeye çalışırken heyetten genç biri yanıma geldi “ Buyrun ne istiyorsunuz diye sordum. Bana sizinle birlikte yürüyebilir miyim şeklinde bir soru ile karşılık verdi. Ardından ayaküstü Türk heyetinin görüşme talep ettiğini söyledi. Bu durum son derece yakışıksız ve hoş değildi. Ama yine de kendilerine sekreteryadan randevu almalarını istedim ve yanlış anlaşılmamak içinde küçük bir açıklama yaptım. Bir hafta içinde bir çok heyetle görüşmem var. Ama kiminle ne zaman bu görüşmeleri yapacağımı bilmiyorum. Randevularımı sekreteryam organize ediyor. Randevuyu sekreteryadan alırsanız görüşmemiz mümkün olabilir”.

ÖNCE TÜKÇE SONRA MECBUREN İNGİLİZCE KONUŞTUK

Prof.Dr. Sevil Atasoy bu nahoş ve ayaküstü yapılan görüşme teklifinin ardından olanları şöyle anlattı.

Randevu aldılar ve heyet olarak geldiler. Konuşmaya bu ziyaretin beni ne kadar mutlu ettiğini söyleyerek başladım. Türk heyetini görmekten mutlu olduğumu aktardım.
Diğer bütün heyetlerde gerçekleştirdiğimiz kabullerdeki gibi Türk Heyetini de ekibimle birlikte karşıladım. Toplantıya daire başkanlarım da katıldı. Bu yüzden Türkçe başlayan toplantının kayıtlara geçmesi açısından İngilizce devam edeceğini söyledim. Bu tür görüşmeler kurallar gereği İngilizce olarak yapılıyor ama yinede uzunca bir süre heyetle Türkçe konuştum.”

ÖZEL GÖRÜŞMELER YAPAMAM

INCB'nin başkanlığına Ekonomik Sosyal Konsey tarafından seçilerek geldiğini belirten Prof. Dr. Atasoy, “Şahsımın oradaki görevleri ve niçin orada bulunduğu bellidir. INCB'de görev yapanlar Türkiye'nin de altına imza attığı 1961 sözleşmesine dayanarak belirleniyor. O sözleşmede heyetin kimlerden ve nasıl oluşacağı yazılı. Görev yapacaklarla ilgili sözleşmede 'bağımsız ve ülkelerine taraf olmayacak kişilerden seçilir' diye kayıt var. Ben ne Türk heyeti ile ne de başka heyetlerle özel görüşmeler yapamam. Malesef orada ülkemi temsil edebilecek bir pozisyonda değilim. 192 ülkeyi temsil ediyorum. Ancak o toplantıda, farklı toplantılarda diğer ülkelere yaptığım sert eleştirilerin aksine, Türk heyetine önemli tüyolar verdik. Son derece pozitif bir toplantıydı. Heyetler dışında toplantıdaki tek kişi Viyana Daimi Büyükelçiliği'mizden bir yetkiliydi. Orada ne olup bittiğini en iyi bilen kişi kendisidir. O toplantıda Türk heyetine kötü davranmışım gibi lanse edildi. Bu kesinlikle mümkün değil. Konum olarak kimseye ne iyi ne kötü davranabilirim. Toplantıda Türkiye lehine son derece önemli bilgiler paylaşıldı. Hatta bazı konuları yazılı olarak sekreteryaya bildirmelerini istedim. Böylelikle bir sonraki dönem için onlara yol gösterdim.”

ASIL SEBEP BAŞKA

Toplantıda sadece emniyet mensubu narkotikçilerin bulunmadığını söyleyen Prof. Dr. Atasoy, kendisi hakkında yapılan bu karalamanın aslının başka nedenlere dayandığına inandığını söyledi. Atasoy, konunun Şubat ayında Ankara’da açıkladığı 2009 raporunun ardından bir gazetecinin sorduğu soruya verdiği cevaptan kaynaklanabileceğini anlattı.

Prof. Dr.Atasoy sözlerine şöyle devam etti;

"Ankara'da BM Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu'nun raporunu açıkladım. Sunumun sonunda bir gazeteci 'Türkiye'nin uyuşturucu yakalama performansı nasıl' diye bir soru sordu. Ben de Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin verilerine göre, Türk iye üzerinden geçen uyuşturucunun sadece yüzde 10'unun yakalandığını söyledim. Bu rakam geçtiğimiz yıllarda çok daha fazlaydı. Sanırım bu açıklama narkotikçileri rahatsız etti ve Viyana'daki ziyareti bahane ederek bu açıklamanın rahatsızlığını yansıttılar. Ancak bu benim tespitim değil. Rapor BM’nin bir başka kurulu tarafından hazırlandı. Bu bilgi orada yer alıyor. Yine Türk heyeti ile yaptığım toplantıda bu konuda bir şikayet var ise mutlaka yazılı olarak bildirilmesi gerektiğini de izah ettim. Ankara'daki toplantının ardından sanırım bu veriler ışığında ciddi problemler yaşandı emniyette. Tekrar etmekte fayda var. Bu rapor bana bağlı bir kurumun raporu değil. BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin raporu.

ÇOK ÜZGÜNÜM

Prof. Dr. Sevil Atasoy, yaşananların kendisini çok üzdüğünü belirterek neden böyle bir konunun gündeme getirildiğini bir türlü anlayamadığını belirterek “ Aslında çok sevrimli bir toplantı olduğunu düşünmüştüm. Ama bütün daire başkanlarımın olduğu resmi bir toplantı da kendi ülkeme özel ilgi göstermem yanlış anlaşılabilirdi. Buna rağmen bazı konularda heyete yol gösterdim. Ama ilgi göstermediğim hatta fırçaladığım yönünde haberler çıktı. Olayın aslı böyle değil. Daimi temsilcilikteki görevli arkadaşımız toplantıda yaşananların tanığıdır.”