PKK tarafından kaçırılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün daha önce de PKK tarafından saldırıya ve tehdite maruz kaldığı öğrenildi
Abone olCHP Muğla Milletvekili ve eski Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Ömer Süha Aldan, terör örgütü tarafından kaçırılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, seçim kampanyası sırasında ve Meclis tatile girmeden önce PKK tarafından tehdit edildiğini söyledi.
Muğla’da yaptığı temaslar çerçevesinde Marmaris’e gelen ve partisinin ilçe yönetimini ziyaret eden Ömer Süha Aldan, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’a Bodrum’da ev hapsi imkanı sağlanacağı yolundaki iddialarını tekrarlayan Aldan, CHP milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılması ile ilgili bir soru üzerine, "Tunceli Milletvekilimiz ile TBMM tatile girmeden hemen önce görüştüm. Bana PKK’dan tehdit aldığını bu nedenle Tunceli’ye gitmekten çekindiğini belirtti. Aygün, 'Canımın endişesinde değilim. Bana bir şey olursa bölgede çok büyük gerginlik olur' diye bana çekincesini de anlattı. Bu arada bilinmesi gereken bir konu da, Hüseyin Aygün, seçim kampanyası sırasında PKK yandaşları tarafından 4 kez fiziksel saldırıya maruz kalmıştır. Ama o kendi yolunda devam etti. Kendisini PKK ile özdeşleştiren anlayışları şiddetle ret ediyorum" dedi.
Aldan kaçırılma olayında PKK’nın en büyük amacının Aygün’ün CHP’den istifasını sağlamak olduğunu da iddia ederek, "Mevcut durumda yapılacak olan yerel seçimlerde Tunceli Belediye Başkanlığını CHP kazanacaktır. BDP önemli bir mevkiini kaybedecek. Bu nedenle Hüseyin Aygün’ün partiden istifa etmesi için yapılan bir girişimdir bu kaçırma eylemi. Dikkat ederseniz Ak Parti’li kişileri kaçırıyorlar, bir hafta kadar kişi dağda kalıyor, gelince de hemen partiden istifa ediyor" diye konuştu.
AKP TERÖRÜ ÇÖZME KONUSUNDA SAMİMİ DEĞİL
Ömer Süha Aldan, Ak Parti hükümetinin açılım ve Oslo görüşmeleri ile terör olaylarını bitirmekten çok seçim ve referandum sürecinde kaybetmeyi önlemeyi hedeflediğini ileri sürdü. Aldan, "2011 seçimleri öncesi Abdullah Öcalan’ın 'Biz eylemsizlik kararımızı 13 Haziran 2011 tarihine kadar uzatıyoruz' demesi bu konuyla alakalı olarak algılanmalıdır. Burada anlaşılan şudur ki iktidar referandumdan ve genel seçimden oy kaybı olmaksızın çıkmak karşılığında PKK terör örgütüne ve Abdullah Öcalan’a önemli sözler vermiştir. Ama gelişen süreç içerisinde, özellikle Başbakan’da belirgin bir milliyetçi çizgiye kayış gördük. Bu noktada ülkenin batısında AKP’nin açılım politikasına yoğun bir tepki oluşacağını anlayan Başbakan görüşmeleri sürüncemeye soktu ve bunun sonucunda da ülke içerisindeki terör eylemlerinde büyük bir ivmelenme ortaya çıktı. Bütün bunlar gösteriyor ki AKP Türkiye’de terör sorunu çözme ataklarında samimi değildir. Tek amacı referandum ve genel seçimlerde hasarsız çıkma çabasıdır" dedi.
ÜLKE BÖLÜNMENİN EŞİĞİNDEDİR
Ülkenin bölünmenin eşiğinde olduğunu, kimsenin de bunu inkar etmemesi gerektiğini savunan Aldan, şunları kaydetti:
"Ciddi bir tehditle yüz yüzeyiz. Bir ülkedeki etnik kimliğe sahip kesimi 'Ülke bölünsün' dediğinde çoğunlukla ülkeler bölünmez. Ama ne zaman ülkenin diğer kimliğe sahip çoğunlukta olan yapısı 'Yeter artık bu terörden biz bıktık. Bölüneceksek bölünelim' dediği anda ülke bölünür. Bugün ciddi anlamda bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Artık ülkemizin batısında da kaygı bulutları oluşmaya başlamıştır. Bunun önüne geçmek için bir an önce terör sorununa kalıcı çözümler üretilmelidir."
ALİ BOĞA’YA TEŞEKKÜR EDERİM
Ömer Süha Aldan, Ak Parti Muğla Milletvekili Ali Boğa’nın geçen hafta katıldığı İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği Pilav Günü'nde söylediği, "Bütün okulları imam hatip yapmanın yolu açıldı" sözleri için kendisine teşekkür etti. Aldan, "Hükümetin gerçek niyetini, gizli emellerini Ali Boğa’nın açıklamasına teşekkür etmeliyiz. Dervişin fikri zikri neyse ortaya koymuş oldu Ali Boğa. Muğla halkı perde arkasındaki gerçekleri böylelikle görmüş oldu. Ali Boğa takiye yapmadı, gerçekleri itiraf etti" diye konuştu.
ÖNCEKİ HABERLER
