BIST 10.644
DOLAR 32,22
EURO 35,07
ALTIN 2.502,02

Okan Bayülgen'in yaşadığı dünyada yaşamak

Zannetti ki, yaptığı yanına kar kalacak. Zannetti ki, orada olanlar orada kalacak. Zannetti ki, eyindeki pislikle attığı hava orada kalacak. Zannetti ki, nezaketten uzak oluşu anlaşılamayacak. Zannetti ki, kadına bakışı, gün yüzü görmeyecek. Zannetti ki,

"Ben sana Padişah olamazsın demedim ki oğlum, ben sana adam olamazsın dedim!"

Oğlunun ayaklarının dibinde, başını yukarı kaldırarak, bu muhteşem sözleri söyleyen babanın dediği gibi...

Okan Bayülgen ünlü olmuş ama adam olamamış!

                       ***

Elinde sigara, geleceğin nesline örnek oluyor (!) Okan Efendi... 

Genç bir kızdan itiraz gelince, sigaranın vücuduna verdiği zararın etkisiyle, adeta hırlıyor.

Genç kıza demediğini bırakmıyor!

Bir iki istisna dışında, Okan'ın şaklabanlıklarına katıla katıla gülen diğer öğrenciler de koyun gibi gülmeye devam ediyor. Bir genç kız ayağa kalkıyor, arkadaşının astım olduğunu söylüyor ama kimin umurunda...

Okan hakaretlerine, daha doğrusu rezilliklerine devam ediyor...

                        ***

İsrail'e gitmiştik bir grup gazeteciyle birlikte.

Okan'ın tavrını sergileyen bir genel yayın yönetmeni, gittiğimiz gece kulübünde caka sattı, sigarasını ağzına aldı, çakmağı çakmadan, korumalar üzerimize üşüştü.

Üzerimize evet!

O saygısız, görgüsüz, kuralsız arkadaşın yüzünden, hepimiz neredeyse sigara dayağı yiyecektik!

Neden?

Kural var çünkü, İsrail'in hiçbir kapalı alanında sigara içilmiyor!

Bizdeki gibi, şark kurnazlığı da yok!

Gecenin bir vaktinde, müşterinin önüne kültabağı konulmuyor.

Yasaksa yasak kardeşim!

Kural bu!

Ya uyacaksın, ya da uyacaksın!

                        ***

Avusturalya'da yanımdaki gazeteci sigarasını Türkiye'deki gibi sokağa atınca, yoldan geçen herkes, pis pis suratımıza baktı. Bir kadın dikildi karşımıza, sigarasını yere atan arkadaşa demediğini bırakmadı:

- Kendi ülkeniz gibi bizim ülkemizi de kirletmeyin!

                        ***

Okan Efendi'ye bakılırsa, tüm bu yapılanlar faşistlik!

Böyleleri ile aynı dünyada yaşamak istemediğini söylüyor hazret!

Karşısındaki insana zerre saygısı olmayan, yediği halta rağmen özür dileyeceğine, kendisini uyaran genç bir kızı,arkadaşlarının önünde rencide etmeye çalışan Okan Bayülgen'le kim yaşamaya meraklı ki.. 

O kadar öğrencinin arasında çıkıp, ünlü olmuş ama adam olamamış birine haddini bildiren o genç kızı ayakta alkışlıyorum. Elindeki sigarasını söndürmemesi halinde, çekip gideceğini söyleyen, uyarısı dikkate alınmayınca da, arkasını dönüp giden o yürekli kızın alnından öpüyorum.

O gitti, Okan konuştu!

Suçluluk duygusuyla konuştu...

Konuştukça battı!

Battıkça ağzını bozdu!

Küfürbazlığını da gösterdi!

Zannetti ki, yaptığı yanına kar kalacak. Zannetti ki, orada olanlar orada kalacak. Zannetti ki, elindeki pislikle attığı hava orada kalacak. Zannetti ki, nezaketten uzak oluşu anlaşılamayacak. Zannetti ki, kadına bakışı, gün yüzü görmeyecek. Zannetti ki, altına imza attığı kepazelik duyulmayacak.

                           ***

İnternet söz konusu olunca...

Gerisi teferruattır!

Okan Bayülgen'in o yüzü, bir haftadır İnternet'te...

Yaptığı saygısızlık, herkesin dilinde...

O video izlendikçe, herkes söz birliği etmişçesine aynı şeyi mırıldanıyor:

- Biz sana ünlü olamazsın demedik, biz sana adam olamazsın dedik.