AK Parti'nin çiçeği burnunda genel başkan yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kırşehir ziyaretinde büyük ustayı da unutmadı.
Abone olAK Parti 'li Numan Kurtulmuş, Kırşehir Belediyesi tarafından yaptırılacak İkizarası Kent Parkı'nın temel atma töreninde yaptığı konuşmanın ardından yaşamını yitiren Neşet Ertaş'ın mezarını ziyaret etti.
Kurtulmuş, ''Bozkırın Tezenesi'' olarak ünlenen halk ozanı Neşet Ertaş'ın mezarında dua etti. Mezarlık ziyaretine, AK Parti Kırşehir Milletvekilleri Abdullah Çalışkan , Muzaffer Aslan , Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci , AK Parti Kırşehir İl Başkanı Salih Çetinkaya ve partililer de katıldı.
KENDİ MÜZİĞİNİ DİNLEYEMEDİ
Türkiye'de 1950 yılına kadar milletin kendi müziğini dinleyemediğini ileri sürdü.
Türkiye'de medeniyetin değerlerinden uzaklaşmak için büyük çabalar ve baskılar yapıldığını savunan Kurtulmuş, şunları söyledi:
''Bunları gidin babalarınıza, dedelerinize sorun. Bu memleketin semalarında yıllarca 'Allahu Ekber' sesleri yerine 'Tanrı uludur' diye bir ses, bu insanların kellesinde boza pişirdi. Bu memleketin köylüleri, kafalarına fötr şapka takmadıkları için nahiye merkezlerine, ilçe merkezlerine, il merkezlerine sokulmadı. Bırakın Muharrem Ertaş'ı, Neşet Ertaş'ı dinlemeyi, bu memlekette Türk Halk Musikisi, Türk Sanat Musikisi bile dinlenemedi 1950 yılına kadar. Bu memlekette Safiye Ayla'nın, Sadettin Kaynak'ın eserleri Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu'nun radyolarında dinletilemedi. Çünkü bizim batılılaşmamız, adam olmamız gerekiyordu. Çünkü bizim Beethoven'ın bilmem kaçıncı konçertosunu radyolarımızdan dinlememiz gerekiyordu.''
Arabesk müzik tartışmalarına da değinen Kurtulmuş, milletin istediği müziği dinleyebileceğini, buna kimsenin sınırlama getiremeyeceğini söyledi.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
''Kırşehir'in köylüsü, radyosunu açtığı zaman sabahın köründe Çaykovski'yi, Beethoven'ı ya da Mozart'ın eserlerini dinleyerek, radyo televizyon kurumunun yayınlarını izledi. Bunlar dinlenmesin demiyorum, ama bu memlekete ait olan müzik bile, kültürümüze ait olan ne varsa kötü göründü. Şimdi de birileri 'efendim bu memlekette arabesk müzik yapıyorlar' diye söylüyor. Sana ne, millet hangi müziği dinlerse dinler. Bu millet halk müziği de dinler, sanat müziği de dinler, arabesk de dinler. Millet neyi isterse onu dinler. Bu memlekette bazıları insanların dinleyeceği müziğe bile karıştılar. Geldiğimiz noktayı bu bakımdan önemli görüyorum.''
ÖNCEKİ HABERLER
