BIST 10.269
DOLAR 32,29
EURO 34,81
ALTIN 2.451,96
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'dan Mısır'a tarihi işbirliği çağrısı!

Başbakan Erdoğan Kahire Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada Mısır ile Türkiye arasındaki tarihi bağlara dikkat çekti Ortadoğu için önemli mesajlar verdi...

Abone ol

İNTERNETHABER.COM
Arap Ligi toplantısı için Mısır'da bulunan Başbakan Recep tayyip Erdoğan, Kahire Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada Ortadoğu'nun gündemine dair açıklamalarda bulundu.

AL-İ İMRAN SURESİNDEN ALINTI YAPTI

Mısır'da yeniden yapılanma süreci, İsrail'in Gazze saldırısı ve Suriye'deki iç savaş üzerine konuşan Erdoğan, Türkiye'nin bölge politikalarını anlattı. Mısır ile Türkiye arasındaki tarihi bağlara dikkat çeken Erdoğan Arap Baharı'yla başlayan süreçte iki ülkenin ortak sorumlulukarına vurgu yaptı, dayanışma çağrısı yaptı. Ekonomik, siyasal ve sosyal işbirliği için Türkiye'nin üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu kaydeden Erdoğan özellikle Mısır gençliğine seslendi. Konuşmasını Al-i imran süresinden yaptığı Arapça alıntıyla bitiren Erdoğan salondan büyük alkış aldı...

DAKİKALARCA AYAKTA ALKIŞLANDI... İŞTE O ANLAR...TIKLAYIN

İşte Başbakan'ın açıklamalarından satır başları:

KARDEŞ MISIR HALKININ BAŞI SAĞOLSUN


Milletim ülkem ve şahsım adına Mısır halkına en samimi taziyelerimi iletiyorum. Hayatını kaybedenlere rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum. Kardeş Mısır halkının başı sağolsun diyorum. Bu şehirlerde dökülen her kan bizim kanımızdır. Bu şehirlerde toprağa düşen her can bizim canımızdır. Her damla gözyaşı bizim göztyaşımızdır. Herkes bilsin ki er ya da geç bugün ya da yarın Gazze'de insanlık dışı eylemlerle hayatını kaybeden o masum yavrucakların hesabı mutlaka ama mutlaka sorulacaktır.

BÜYÜKELÇİYİ ÇEKEN MUSRİ'Yİ YÜREKTEN TEBRİK EDİYORUM 

Bu eylemleri tüm gücümüzle kınıyoruz. Burada son saldırıların ardından Mısır Büyükelçisini İsrail'den çağıran kardeşim Mursi'yi yürekten tebrik ediyorum. Siz gençleri ev sizin nezdinizde bütün Mısır'ı kutluyorum. Mısır devriminde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Siz gençleri ev sizin nezdinizde bütün Mısır'ı kutluyorum. Sevgili gençler sizler Mısır'da gerçekleştirdiğiniz devrimle zulmün ilelebet payidar olmadığını dünyaya gösterdiniz. Sizler azminiz ve direnciniz karşısında hiçbir hukuksuzluğun ayakta kalmayacağını gösterdiniz. Azminizden dolayı sizleri ayrıca tebrik ediyorum. Şu temel ilkeyi hepinize hatırlatmak istiyorum Kuran-ı Kerim'in Al-i İmran süresinin 139. ayetinde bize çok önemli bir ilke ortaya koyuyor. "Gevşemeyin asla hüzünlenmeyin inanıyorsanız üstünsünüz" (Erdoğan'ın konuşması sık sık sloganlarla kesiliyor) İşte bu temel ilkeyi zihnimzide taşımak ve hatırlamak durumundayız. Sizler Tahrir'de işte bunu söylediniz. Aylarca Tahrir'de dediniz ki: "Başını dik tut sen Mısırlısın" Siz başınızı dik tutacaksınız, Filistin'li eğmedi eğmeyecek. Çünkü biz bu coğrafyanın insanları üstünüz çünkü inanıyoruz. Hüzün ve gevşeme bize asla musallat olmayacak.

NİL İLE FIRAT AYNI GÖNLÜN IRMAKLARIDIR 

Biz Türkiye olarak Mısır olarak bu toprakların iki kadim devleti olarak bir olduk birbirimize destek olduk. Mehmet Akif ile Necip Mafuz şurada aynı havayı teneffüs edip vatanlarını yazdılarsa bizler de birbirimizin ezgilerini dillendiriyoruz. Sınırlar bizi fiziken ayırsa da gönüllerimizi parçalamaya asla yetmemiştir. Türkiye ile Mısır'ın kalbi birlikte atar. Nil ile Fırat aynı gönlün ırmaklarıdır. Aynı gönül ummanına dökülürler. İzmir'in Trabzon'un Antalya'nın kıyılarını okşayan su İskenderiye'nin suyuyla aynıdır. İşte biz ebediyen bir ve beraber olacağız. Türkiye ve Mısır aynı istikamete baktıkça bu topraklarda barıştan başka bir şeyin türküsü söylenmeyecektir. Biz el ele tutuştukça bu toprakları ağıtlar değil barışın ezgisi sulayacaktır.

BİZLERİN BİR MODELE İHTİYACI YOK 

Türkiye Mısır'ı içinden geçtiği ekonomik ve siyasi değişim sürecinde desteklemeye deavm edecektir. Yeni bir anayasa siizn olduğu kadar bizim de dileğimizdir. Mısır ancak bu şekilde aradığı uzun vadeli istikrarı elde edebilecektir. Daha iyi hayat standardının olmazsa olmaz şartı uzun istikrardır. Hürriyet bizim medeniyetimizin özüdür. İnsana saygı, temel hakların dokunulmazlığı, sosyal dayanışma, yöneticilerin halka hesap vermesi, adalet bizim ortak medeniyetimizin özüdür. Hiç bir inanç köken farkı gösetmeksizin herkesi kucaklamayan devam edeceğiz. Yaradanı yaradandan ötürü seviyoruz. Farklılıkları bir arada yaşatabilmenin özü yine bizim medeniyetimizde özlerini bulur. Mısır bir medeniyet zenginliğine sahip. Biz model arama içinde olan medeniyetler değiliz. Kendi medeniyetimiz bize gereken dersi vermektedir. Arap uyanışı ruh köküne dönüştür. Tarihin kendi mecrasına yönelmesidir. Sizler özünüzden aldığınız güç ve ilhamla devrimi gerçekleştirdiyseniz, geleceği de barış üzerine şekillendireceksiniz. Tarih boyunca Mısır'dan gelen her hüzünlü haber bizi de hüzne gark etmiştir. Biz bu coğrafyadan fazlasıyla olumsuz haber alıyoruz. Bizi sevindirecek haberler bekliyoruz. Sanmayın ki Mısır'da Suriye'de olan olaylar kendi sınırları içinde kalıyor. Bütün İslam coğrafyasının gönlü sizlerle birliktedir.

Mısır ne kadar güçlü olursa Türkiye de o kadar güçlü olacaktır. Türkiye ne kadar güçlü olursa Mısır da o kadar güçlü olacaktır. Mısır ve Türkiye bu coğrafyada barışın huzurun istikrarı olacaktır.

TÜRKİYE SURİYE İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPIYOR

Suriye halkının mücadelesi basit bir iktidar mücadelesi değildir. Onurlu bir yaşam savaşıdır. Suriye halkı bu savaşı kazanmaya mecbur. Kendi vatandaşın kanını eline bulaştıran gayri meşru Esed rejimi ise kaybetmeye mahkumdur. Sorumluluktan kaçmak Esed'in işlediği suça ortak olmak demektir. Biz Türkiye olarak Suriyeli kardeşlerimize elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Sınırlarımızda 170 binin üzerinde Suriyeli kardeşlerimizi misafir ediyoruz. Mısır'ın verdiği destekle en kısa zamanda Suriye halkı barışa ulaşacaktır. Bölgedeki bütünd evletler elle vermek zorundadır. Bu ordak derdimizdir. Filistin meselesinde olduğu gibi Suriye sorununda da Mısırla çözüm aramaya devam edeceğiz. Gerek Filistin gerekse Suriye göstermektedir. Mevcut sistem adalet üretemektedir. Biz bu düzenin değişmesi için çalışıyoruz. BM bünyesinde adil bir yönetim için köklü bir değişim talep ediyoruz. Sadece 5 daimi üyesinin 2 dudağının arasından barış meydana gelmez. İnanç gruplarının temsil edilmediği 40 yıl öncenin yapısı mevcut. Dünya değişti. Bunun güncellenmesi lazım. Yeni adımlar atılması lazım. İnsan haklarından bahsedenler konu Filistin, Suriye olunca susmuşlardır. Bu iki yüzlülük artık sona ermelidir. BM başta olmak üzere bu konuda sorumlulk sahibi uluslararası kuruluşların kendini sorgulama zamanı gelmiştir. Hiç tereddüt etmeden söylüyorum. Türkiye ve Mısır bu bölgenin vicdanını ortak aklını teslim ediyorlar.

"EY MISIR, EY DÜNYANIN ANNESİ KALDIR BAŞINI SEN MISIRLISIN"

Son 10 yıldır bölge barışı için çok önemli girişimlerde bulunduk. Bugün devrimini yapmış Mısır'ın kardeş halkıyla bu süreci daha ileri taşıyabiliriz. Bizim aracılara ihtiyacımız yok. Bu coğrafyanın barış ve refah içinde yükselmesi için birlikte çok iş yapabilğiriz. Türkiye olarak biz her türlü işbirliğine hazırırz. Biz bugün sadece kalbimizle gönlümüzle değil bakanlarımız ve iş adamlarımızla buradayız. Ne tür adımlar atabiliriz onun için buradayız. Bu 2. buluşma umarız daha bereketli olur.  Mısırdaki türk yatırımlarının değeri 1.5 milyar dolara ulaştı. İnşallah daha ileri düzeye taşıyacağız. Mısır'ın geçmekte olduğu değişim sürecinde desteklemeye hazırırz. Mısırlı kardeşlerimize mali destek vermek konusunda hiç tereddüt etmedik. Gençler sizlere inanıyor ve güveniyoruz. Burada sözlerime son verirken Mısır halkına şunu söylemek istiyorum: "Ey Mısır ey dünyanın annesi kaldır başını sen Mısırlısın"