BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70

Kim zavallı Serdar Turgut mu, biz mi?

Sabah'tan Şirin Sever'e konuştu Serdar Turgut. Biraz penis, biraz yasak aşk, biraz dedikodu, biraz da küfür...
Ne beklenir ki başka?
Kendine hayran, megoloman bir genel yayın yönetmeni...
Şimdi yazar olmuş!
Beceriksizliğini, başında olduğu gazeteyi nasıl tükettiğini, Türkiye'nin en önemli gazetesini, sıradan bir magazin gazetesi haline getirdiğini yazan İnternet sitelerine ateş püskürüyor Serdar Turgut:
-Puşt, o... çocukları... Onlar zavallı...
Kim zavallı acaba?
Serdar Turgut mu?
Biz mi?
Küfür etmektir zavallılık!
Duymayan birinin arkasından  sövmektir...
Bir insanın anasına dil uzatmaktır zavallılık...
Meslektaşlarına, "o... çocukları" demektir zavallılık...
Daha da ötesi, bir meslektaşının kayıt cihazına konuşurken, saygıdan yoksun olmaktır zavallılık... Bir kadına, kadın meslektaşına konuşurken, ağzını bozmaktır zavallılık...
İnternet gazeteciliği
nin gereğini yapan, aldığı haberi anında kamuoyuna duyuran kişiye zavallı demektir zavallılık...
Şimdi soruyuorum:
Zavallı kimdir Serdar?
Bir araştır Allah aşkına, sor soruştur!
Bizim cephede bu tarife uyan biri var mı?
Yok!
Bir de dön Şirin Sever'e söylediklerini tekrar tekrar oku... Orada söylediklerin ne kadar zavallı olduğunu ortaya koyuyor. Bilmiyorum sen aynadaki seni görebilecek misin?

Enis Berberoğlu doğruya inanmak zorunda
Murat Karayalçın
çok büyük laf ettiğini, yazılanları okuduktan sonra anlamış olmalı ki, "Ergenekon'un delisi" ifadesini kullanmadığını söylüyor:
"Deli Ergenekon gibi bir ifade kullanmadım. Ki Ergenekon'un akıllısı mı olur ki delisi olsun. Benim değerlendirmem '29 Mart seçimlerinden, yaşanan bunca olumsuzluklara rağmen, AKP güçlü çıkarsa, ya da oyunu arttırırsa, insanlarımızda demokrasinin işlerliği ile ilgili bazı kaygılar ortaya çıkacağından endişe ediyorum'  yönündeydi."
Karayalçın herkese yalan söyleyebilir ama kendisine asla! Enis Berberoğlu, çok saygı duyduğum ve örnek aldığım bir gazeteci. Karayalçın'a inanma eğilimine girmeden önce, kendi kendine şu soruyu sormuş olabilir mi acaba?
-Hadi Özışık sen delirdin mi?
Evet, Karayalçın'ın yukarıdaki sözlerinin arasına "Ergenekon'un delisi"ni serpiştirebilmem için, deli olmam gerekiyordu! Aklımı yitirmedim  sevgili Enis, çok şükür "ahlaksız gazeteciler" sınıfına da dahil olmadım henüz!
Yeni Şafak'a ayrı, atv'ye ayrı, bilmem hangi gazeteye ayrı konuşan Murat Karayalçın'ı, ne yalan söyleyeyim böyle bilmiyordum. Doğru bildiği yoldan şaşmayan bir siyasetçi sanıyordum ben onu... Diğer siyasetçilerden farklı değilmiş; O da söylediklerini sonradan inkar edenlerdenmiş meğer!
Yazık!

TRT şeş, hery buve!
-Rınd bu... Zef rınd bu.
Kürtçe TV
için, bana uzatılan TRT mikrofonlarına aynen böyle konuştum...
-Güzel oldu... Çok güzel oldu...
Güzel oldu da...
Bir tek uyduda olmasaydı keşke...
Kabloda... Digiturk'te... Smart'ta hatta... Her tarafta izlenebilseydi daha güzel olurdu bence... Bir tek uyduda olunca TRT 6, sınırlı izlenecek... Bir çok kimse izleyemeyecek belki de... İzlemek isteyenler uydu alacak ya da....
Ama yine de, TRT şeş bir devrimdir bence... Bir dönem yasaklı olan türkülerin bu kanalda çalacak olması, Kürt sanatçıların ekranda boy gösterecek olması bir devrimdir... Burun kıvıranlar olacaktır, yapılan yayınlara kulp takanlar olacaktır... Kim ne derse desin bence zef rınd bu...
Özal da bugünleri görseydi keşke!