BIST 9.771
DOLAR 32,59
EURO 35,01
ALTIN 2.450,63
HABER /  POLİTİKA

Kılıçdaroğlu'ndan '10 Kasım' gafı! '10 Kasım terörü' dedi düzeltmedi de

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Grup Konuşması'nda 10 Kasım gafı yaptı. 10 Ekim'deki Ankara Garı saldırısının tarihini karıştıran Kılıçdaroğlu, yaptığı gafın da farkına varmadan devam etti. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep tayyip Erdoğan'ın 'sabır' sözlerine de tepki gösterdi.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuşuyor. Kılıçdaroğlu'nun Ankara Garı saldırısı nedeniyle iktidarı suçlarken, saldırının tarihiyle Atatürk'ün ölüm yıldönümünün tarihlerini karıştırdı. İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları...

- Azerbaycan'dan hoş haberler gelmiyor. İşgal altında olan bir devlet mücadele veriyor. Dünyanın bütün demokratların, bu haklı talebin yerinde konumlanması gerekiyor. Toprakları işgal edilmişse bu işgalden kurtarılması gerekiyor.

- Sayın Aliyev, Ermeni halkıyla bir sorunumuz yok diyor, topraklarımız işgal altında bu işgalden kurtarmak zorundayız diyor. Haklı mı? Haklı. Ermenistan'ın işgal ettiği Azeri topraklarından çekilmesi gerekiyor. Daha fazla kan akmaması için... Sivilleri bombalıyorlar.

- Bu tablodan da, bu tablonun oluşumundan da Ermenistan'ı vazgeçmeye davet ediyoruz.

- Rusya'da konuşuluyordu. Devlet başkanları ve Rusya oradaydı ama Türkiye yoktu. Bunu da tüm vatandaşlarımızın hafızalarında tutmasını isterim. Madem ki kendi sorunumuz olarak görüyoruz, neden Türkiye yok? Bunu da bütün vatandaşlarım hafızasında tutmalı. 

- Ankara Garı'nda canını kaybedenleri andık. Barış isteyen dostluk isteyen bir kiteleye 2 canlı bomba müdahale etti. 101 vatandaşımız hayatını kaybetti. Hala olay bütün boyutlarıyla aydınlığa kavuşmuş değil.

- 10 Kasım'da yaşanan terörün kimlerden nasıl kaynaklandığının ortaya çıkarılması devleti yönetenlerin görevidir. Teröre karşıysanız bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkarın kardeşim.

- Biz terör kimden gelirse gelsin, nereden gelirse gelsin terörü insanlık suçu olarak görüyoruz. Terör tanımıyla ilgili olarak, bizimle diğerleri arasında bir fark var, terörist eline silah alıp insan öldürüyorsa terörist her yerde teröristtir.

Hatay'daki Orman yangını

- Ormanları yaktılar. Hangi ahlak kabul eder, hangi vicdan kabul eder. Efendim teröristler yaptı. Tabii ki teröristler yapar. Bu konuda daha dikkatli olmak zorundayız. 

- Her mücadelenin mutlaka haklı bir yönü vardır. Siz, haklılığınız kanıtlamak için, hizmet etmek için devleti adaletle yönetmeye çalışırsınız, adaletle yöneteceksiniz ki haklıyla haksız birbirinden ayrılsın. Yönetici kibiri kendi dünyasında yaşamaz. Alçak gönüllü olmak zorundadır. 

Erdoğan'a 'sabır' tepkisi

- Beyefendi sen niye sabretmiyorsun? Bir hak talebinde bulunma diyor sana. Ben yönetiyorum şimdi sıra sende sabredeceksin. Yoksullukla, açlıkla, işsizlikle sabredeceksin. Beyefendi peki sen nerede sabır gösteriyorsun? Yazlık, kışlık, uçan sarayların var. Bütün bunların yükünü senin sabredin dediğin vatandaş çekiyor. Boğazındaki lokmayı bile vergi diye alıyorsun! Aldığın vergiyi de onun için değil yandaşın için harcıyorsun. Allah kimseyi kibirli yapmasın.

Emekliye maaşı lütfediyorlar

- 2,5 yılda emekliye aylık vermişler bu da övünç meselesi yapıyor. Sen bu emeklinin hangi koşullarda emekli olduğunu biliyor musun kardeşim! Devlete ne kadar vergi ödediğini biliyor musun? O primleri senin nasıl çarçur ettiğini biliyor musun? Şimdi lütfetmiş ben sana emekli aylığı veriyorum demiş. Şu kepazeliğe bakın Allah aşkına ya. Bunlar devleti yönetiyor. Bütün emekli kardeşlerime seslenmek istiyorum. Senin hakkını sana verirken bile ben sana para veriyorum bana oy ver diyor. Akla bak! Emekliye lütuf diye sana maaş verdik diyorlar. Hakkı lütuf olarak sunuyorlar.

Siyasi partilere serbest Barolara yasak!

- Öyle bir duruma geldiler ki kanunlara uymuyorlar. Genelgeyle kanun değiştiriyorlar. Baro seçimi. Siyasi partilerin kongreleri serbest, her şey serbest. Ama baro seçimi yok kardeşim yasak. Niçin? Bir kişiyi yerinde tutmak için."

Ankara'daki kamu avukatlarına çağrı 

- Uğraştılar, didindiler, baskı yaptılar nihayet İstanbul'da bir tane baro kurdular. Şimdi Ankara'da kurmak için kamu avukatlarını zorluyorlar. Sesleniyorum atacağın her imza hukuka, adalete, kendi mesleğine ihanettir. Hakkı hukuku ve adaleti savunacaksak ben nasıl savunuyorsam benden daha fazla sen savunacaksın kardeşim. Sen avukatsın!

"EBA'nın canlı kapasitesi bir milyon öğrenci"

- EBA'nın canlı kapasitesi bir milyon öğrenci, siz 15 milyon öğrenciyi eğitmeye kalkıyorsunuz. 7 milyon 695 bin kişi zaten ulaşamıyor. Gazetelerde görüyorsunuz tepelere çıkan öğrenciler acaba bir şey yakalayabilir miyim diye. Bunların devlet yönetiminden haberleri bile yok çünkü Türkiye gerçeğini bilmiyorlar. Otur bir bak bakalım, bir okula git bakalım, bir gecekondu mahallesindeki eve git bakalım. Bunlardan haberleri yok. 3 milyon 37 bin ailede internet yok."