BIST 10.164
DOLAR 32,21
EURO 35,11
ALTIN 2.470,01
HABER /  MEDYA

İpekçinin türban yazısı

Guardinaturk sitesindeki köşesinde ilk kez yazı yazan Cemil İpekçi'nin başına gelmeyen kalmadı.

Abone ol

Bir laf etti, başına gelmedik kalmadı... “Hükümet sözcüsü Cemil İpekçi” oldu. “Karanlığa göz kırpan modacı” oldu., “AKP müteahhidi” oldu. , “En iktidar yanlısı modacı” oldu. , “AKP’nin modacısı”, “Arkadan çekişli yiğit”; “Cemil İpekçi türban taksın”, “En erkek AKP’li”, “Yaşlanmış, muhafazakar homoseksüel”, “Yavşak, küstah, yağcı" oldu. “Sanatsal nonoş fikirler”in sahibi oldu...

Oldu da oldu Cemil İpekçi.... Tek bir nedeni vardı, türban/başörtüsünün serbestisini savunduğu için...

Cemil ipekçi başına gelenleri ilk kez kendi kalemiyle yazdı Guardinatürk'teki köşesinde:

-"(...) Türkiye’de düşünce özgürlüğünün olmadığını geçen üç dört ay içerisinde daha iyi anladım. (...) Bazıları cinsel seçimime doğrudan ya da dolaylı göndermeler yaparak saldırdı. Bazıları da bu düşünceleri dile getirmemi, iktidardan maddi kazanç sağlama isteğime bağladı. (...) Türbanla ilgili sözlerimi, AK Parti’ye yaranma ve bunun karşılığında ihale almak ya da almaya çalışmakla itham edenlere bir daha anlatayım. Ben bir sanatçıyım, fabrikatör değil. Dolayısıyla ihale ihale dolaşmaya kalksam bile üretim yapacak bir yerim yok. Küçük bir atölyede emeğimle, tasarımlarımla yaşıyorum. Bu kendimi emekliye ayırıncaya kadar da böyle olacak. Bir kez daha söylüyorum; türban konusundaki açıklamalarımın ardından hiçbir kamu kuruluşundan hiçbir ihale almadım, hiçbir ihaleye de katılmadım. 
(...) Doğru bildiğim şeyleri söylemekten asla vazgeçmeyeceğim. Düşüncelerim beni ben yapan en önemli şeydir. Kendimden vazgeçemem.
(...) Herkes karşısındakini belden aşağı yöntemlerle vurmaya çalışıyor. Farklı görüş dile getirenler bazen sözcüklerle, bazen de fiilen linç edilmeye çalışılıyor. Geçmişten bugüne hem düşüncelerim hem defilelerimle; cinsel ayrımcılığa da, ırk ayrımcılığına da, dinsel ayrımcılığa da karşı duruyorum. Benim bulunduğum yer özgürlüklerin yanıdır. Bir türbanlı, türbanlı olmayana karşı bir zorlayıcı girişimde bulunursa, o zaman kimin yanında yer alacağım bellidir. Bir inanan, bir inanmayana baskı uygularsa da mağdur olanın yanında yer alırım. Ünlü Fransız düşünürü Voltaire ne diyordu, hatırlayalım: “Düşüncene katılmıyorum ama onu söyleyebilmen için canımı veririm”. Ben bugün de bu sözün altına imzamı atıyorum, bugün de hala bu sözün berraklığıyla tavır alıyorum."