BIST 10.316
DOLAR 32,23
EURO 34,78
ALTIN 2.454,59
HABER /  POLİTİKA

Hükümetten eyleme devam kararına tepki

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik, Gezi Park'ı eyleminin devam kararı üzerine tepki gösterdi.

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik, "Gezi Parkı’nın daha fazla bir grubun işgali altında kalmasına hükümetin müsamaha edeceğini hiç sanmıyorum. Orası herkese aittir" dedi.

AK Parti İzmir İl binasında basın mensuplarıyla bir araya gelen Hüseyin Çelik, Gezi Parkı işgalinin devam edeceğine yönelik açıklamayı değerlendirdi. Çelik, “Değerlendirmeyi hükümet yapacaktır. Bu, tabi öncelikle İstanbul Valiliği’nin meselesidir. Daha sonra da İçişleri Bakanlığı ve hükümetimizin ilgili birimleri bu açıklamayı ve tavrı değerlendireceklerdir. Gezi Parkı’ndaki arkadaşlara da söylüyorum; mesele çevre duyarlılığı, yeşile saygı meselesiyse bu mesajların hepsi verilmiştir, alınmıştır. Gerekli değerlendirmeler yapılmıştır. Bu saatten sonra bunu uzatmak işin tadını kaçırmaktır. Bu işi marjinalleştirmektir. Ben onların bir ağabeyi olarak sesleniyorum dedim, madem ki bir mesaj vermek ve tepkinizi ortaya koymak istediniz, istediğinizi ve istemediğinizi ifade ettiniz. Bu, tüm dünya tarafından da Türkiye tarafından da anlaşıldı” diye konuştu.

"BU SAATTEN SONRA İLAVE EDECEĞİM BİRŞEY YOK"

Başbakanın eylemci temsilcileriyle uzun saatler süren toplantılar gerçekleştirdiğine dikkat çeken Çelik, “Ama sizin ve kamuoyunun şahit olduğu gibi sayın Başbakanımızın başkanlığında bir önceki akşam her biri 4,5-5 saat süren çok uzun toplantılar yapıldı. Ve burada gerek Gezi Parkı’nda bulunan insanların temsilcileri gerekse de o meselede şu veya bu şekilde konuyla ilgili olan insanlarla görüşmeler yapıldı. Ve o görüşmelerin ardından ben her seferinde de birer açıklama yaptım; orada neler konuşulduğunu ve bizim bulunduğumuz yeri çok net bir şekilde ifade ettim. Bu saatten sonra buna fazla ilave edeceğim bir şey yok” dedi.

"DAHA FAZLA İŞGALE HÜKÜMETİN MÜSAMAHA EDECEĞİNİ SANMIYORUM"

Hüseyin Çelik, çadırların kaldırılmaması hakkında da, “Bunu İstanbul Valisi, İçişleri Bakanı, hükümet diye bir organ vardır, onlar herhalde değerlendirecektir. Gezi Parkı’nın daha fazla bir grubun işgali altında kalmasına hükümetin müsamaha edeceğini hiç sanmıyorum. Orası herkese aittir. Birileri gelip orada çadır kuracak, 24 saat orada kalacak. Bir mesaj vermek içinse verilmiştir. Dediğim gibi daha fazla uzatılmasının bir anlamı yoktur” açıklamasını yaptı.

"SANATÇILAR İSTİRHAM ETTİ"

Sanatçıların Başbakan Erdoğan’la yaptığı görüşmeye ilişkin tartışmalarla ilgili soru üzerine Çelik, şunları söyledi:

“Sanatçılardan bir grup arkadaşımız evvelsi akşam geldiler. Başbakanlık resmi konutunda, görüşme esnasında Başbakanımızdan özellikle istirhamda bulundular. Dediler ki, kendi parti teşkilatınıza göstermenize saygı duyarız ancak bunu televizyonlarda bunu canlı yayınlanacak şekilde göstermemenizi istiyoruz. Çünkü orada gerçekten onların gördüğü, herkesi rahatsız eden çok nahoş görüntüler var. Türkiye’deki gerginliği ve gerilimi düşürmek için biz bunu özellikle istirham ediyoruz dediler. Sayın Başbakan da onların bu istirhamını kabul etti. Ve dün il başkanları toplantısının basına açık kısmında gösterilecekken 16 dakikalık sinevizyon, orada gerçekten dehşete kapılacağınız görüntüler var. Kimse bunu çevre, yeşil duyarlılığıyla izah edemez. Polisin başına beton blokları atanını tutun da inanamazsınız metro istasyonuna bizatihi kendisi gaz bombası atıp oradaki insanların bayılmasına yol açanların eylemcilerin bizzat kendisi ortada o görüntülerde. Ama tabi polis yaptı diye izah ediliyor. Twitter üzerinden müthiş bir iftira, yalan ve hakikaten çok çirkin bir ifadelerle dolu kampanyalar açıldı. Sayın Başbakan da bunu kabul etti. Bu, bir iyi niyet gösterisidir arkadaşlar. Tüm bu iyi niyetlere rağmen birileri kötü niyetinde ısrar ederse, bundan sonra nasıl bir tavırla onlarla muhatap olunacağını, elbette bu hükümet değerlendirecektir.”

"KİMSENİN SUÇ İŞLEME İMTİYAZI YOK"
Çelik, şiddet ve yakıp-yıkma eylemlerine girişen eylemcilerin de ‘yakasına yapışacaklarını’ söyledi ve şu bilgileri verdi:
“Biz hiçbir şiddeti normal karşılamıyoruz. Kim kime şiddet uyguluyorsa suç işliyor. Eğer polis kanunların verdiği yetkinin sınırların dışına çıkarsa suç işler. Polisin neler yapacağı kanunlarla bellidir. Diyelim ki 20 bin kişi polisin üzerine gelirse ya cop kullanacak ya su sıkacak olmadı boyalı su sıkacak olmadı biber gazı sıkacak. AB müktesabatında da bu vardır. Biber gazı kullanırken birinin özellikle gözünün içine sıkmak, ya da biber gazı mekanizmalarını yere atmak yerine insanların kafasına atarsanız bu hata olur, usulsüzlük olur. Tüm bunlar inceleniyor. Gerekli inceleme ve soruşturmalar yapıldıktan sonra kim hata yapmışsa o hatadan dolayı yakasına yapışılacak. Diyelim ki eylemci elinde pankartıyla slogan atıp yürüyor kimse ona bir şey demez. Ama banka ATM’sini, AK Parti ilçe binalarını ateşe verirsen, gidip esnafın dükkanının camını kırarsan, 200 sivil arabayı ters çevirirsen, devletin malına ve polisin araçlarına karşı Vandalizm örnekleri ortaya koyarsan o eylemcinin de yakasına yapışılacaktır. Tüm bu görüntüler teker teker inceleniyor. O kırıp dökmeleri yapanlar zannetmesinler ki bunlar yanlarına kar kalacak. Bugün gitti arkasından elde delil olmadığı için serbest bırakılabilir. Ancak incelendikten sonra göz göre göre birisi geliyor diyelim ki ilçe binasını ateşe veriyor, kimse ona çiçek buketiyle karşılık vermemizi herhalde istemiyor öyle değil mi? Kimsenin suç işleme imtiyazı yok. Kimseye karne doldurmuyoruz. Güvenlik güçlerini toptan sınıfı geçti kaldı diye değerlendirmek. Polis 200 bin kişilik bir camiadır. O çocukların çoğu 72 saat üst üste çalıştı. Onlar insan, biyonik falan değil arkadaşlar, bizim çocuklarımız. Onlara haksızlık yapıldığı zaman bir şey demeyeceksiniz,polise saldıranlara bir şey demeyeceksiniz ama 24 saat polise yükleneceksiniz. Bu, doğru değil. Yanlış yapan polis yanlış yapmıştır. Yanlış yapan eylemci yanlış yapmıştır. Kimsenin yanlışı doğrulanamaz.”

"TÜRKİYE BAŞBAKAN GİBİ BİR LİDERE SAHİP OLDUĞU İÇİN ŞANSLI"[PAGE]

Çelik, Türkiye’nin Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lidere sahip olması nedeniyle şanslı olduğunu kaydetti. Çelik, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da yüklenerek, şöyle konuştu:
“Vasıtalar hepsi iyidir onu iyiye kullanırsanız. Neşteri doktorun eline verirseniz ameliyat yapar, hayat kurtarır. Ama bir serserinin eline verirseniz insanların bağırsaklarını yere döker, öldürür onu. Dinamit yol açmak için çok önemli bir araçtır. Ama onu Ahmet’in Mehmet’in binasını kundaklamak için kullanırsan o bir felakettir. Başbakanın ’twitter bela’ dediği şey, orada üretilen yalanlarla ve iftiralarla ilgilidir. Başbakanın bizatihi kendisi tweeter kullanıcısıdır ve 3 milyon takipçisi vardır. Televizyonlar iyi yayın yaparsa iyidir,değilse kötüdür. Dolayısıyla tüm vasıtaları iyi veya kötü diye niteleyemeyiz. İyiye kullanırsanız iyidir. İnternette çok zararlı olabilecek yayınlar da yapılıyor. İktidara zarar vereceğim diyenler kendilerine ve kendi çocuklarının geleceğine zarar veriyor. Bu memleket istikrarsızlıktan çok çekti. Yerine kim gelsin? Kemal Kılıçdaroğlu. Eyvah eyvah. Yandı gülüm keten helvam. Bu memleket yandı demektir. Ben o günleri hayal bile etmek istemem. Biz Tayyip Erdoğan gibi bir lidere sahip olduğumuz için kendimizi çok şanslı kabul etmeliyiz. AB ülkeleri karşılarında ezik büzük duran liderlere alışmış. Recep Tayyıp Erdoğan BM’ye gidip diyor ki, ‘Siz haksız nizam kurmuşsunuz.’ Kuvvetlinin haklı kabul edildiği bir sistemdir BM. Haklının kuvvetli olduğu bir dünya nizamı istiyoruz. Bunu Erdoğan’dan başka kim haykırıyor. Garibim Kemal Kılıçdaroğlu, gidip sosyalist grubun başkanıyla görüşmeyi beceremiyor.”

"İLLEGAL ÖRGÜTLER AÇIK GÖZLÜLÜK YAPMAYA ÇALIŞIYOR"

"Birçok illegal örgüt bu Gezi Parkı’nın rüzgarından, ‘Acaba biz yelkenlerimizi şişirebilir miyiz?’ gibi bir gözü açıklığa başvurmuştur. İllegal örgütler ve marjinal gruplar ve bazı siyasi partiler bunu yapmıştır” diyen Hüseyin Çelik, CHP’ye ve CHP’li vekillerin Gezi Protestoları sırasındaki davranışlarını da sert bir dille eleştirdi.

"KİMSE TÜRKİYE’Yİ ORTADOĞU ÜLKESİ GİBİ GÖSTEREMEZ"

Çelik, kimsenin Türkiye’yi bir Ortadoğu ülkesi gibi gösterme hakkı bulunmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“CHP 63 yıldır sandıkta halktan hep ders almıştır. Halktan sille üstüne sille yemiştir. 63 yıldır sandıktaki yenilgisini acaba sokakta telafi edebilir miyim telaşına kapılmıştır. İktidarlar sandıktan alınır ve eğer bir iktidarı değiştirmek istiyorsanız halk iradesini sandığa yansıtır. Ama sandığın vermediği bir iktidarı eğer birileri sokakta arıyorsa, bu bana göre zavallılık işaretidir. Politika bilmezliktir, siyasette etkin olmamanın verdiği bir hırçınlıktır. Üzülerek söylüyorum ki CHP böyle bir durumdadır. CHP’li birçok vekil bu olaylarda tahrik edici, kışkırtıncı olmuştur ve kitlelerin öfkesinin kabarmasına öncülük etmişlerdir, yol göstermişlerdir, iktidara zarar verelim düşüncesiyle ülkelerine zarar vermişlerdir. Biz geri kalmış bir Ortadoğu ülkesi değiliz, Türkiye’yi Ortadoğu ülkesi gibi dünyaya yansıtmak bizatihi milletimize yapılabilecek en büyük haksızlık ve hakarettir.”

"GÜNEŞİ ÜFLEYEREK SÖNDÜREMEZSİNİZ"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik, Türkiye’nin ekonomik ve siyasi istikrarından rahatsızlık duyan çevrelere de tepki gösterdi ve “Güneşi üfleyerek söndüremezsiniz. Bu millet bir yükseliş trendine girmiştir, yoluna devam ediyor. Ama birileri de bize çelme takmaya çalışabilir, arızalar çıkarmaya çalışabilir. Biz bunlara takılmadan yolumuza devam edeceğiz” dedi.

"TÜRKİYE BİRİLERİNİN NASIRINA BASTI"

Çelik, Türkiye’nin gösterdiği performansı "müthiş" diye nitelendirdi ve bundan rahatsızlık duyan çevrelere dikkat çekerek, “Komşunun evi yansa da ben de yumurtamı pişirsem zihniyeti çok alçak ve ahlaksız bir zihniyettir. Siyaset rekabet zemininde yapılır. Ama tüm vasıtaları makul ve meşru olmalıdır. Tüm dünyada AB ülkelerindeki büyüme sıfır ve sıfırın altında iken Türkiye birinci çeyrekte yüzde 3 büyümüştür. Mayıs ayında Türkiye on madde ile anlatabileceğiniz müthiş bir performans sergilemiştir. Selçuklu ve Osmanlı tarihi de dahil olmak üzere Mayıs 2013 bizim tarihimizdeki en parlak ay olmuştur. Ama bunun sonunda bu ağız tadı Türkiye’ye fazla görülmüştür. Uluslar arası ve ulusal düzeyde Türkiye büyük bir itibar, kalkınma ve değişim yaşarken, aktif ve etkin bir dış politika yürütürken sanırım bu birilerinin nasırına basmak anlamına gelmiştir. Biz, özellikle kararlı ve emin adımlarla Türkiye’yi dünyanın on büyük ekonomisi arasına sokmak üzere hedef 2023 diye bir program belirledik. Ve yedi kez AK Parti karşısında sandıkta hezimete uğrayanlar farklı farklı yöntemlere başvurabilirler. Ama milletimizin kararlılığı ve sağduyusuyla bunların üstesinden gelebileceğimize inanıyorum.”

"CHP’YI ANLATMAYA KALKSAM GILGAMIŞ DESTANI OLUR"

İzmir’de CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in Gündoğdu Meydanı’nda Başbakan’a hakaret ve küfür ettiği iddia edilen protestoculara para verdiği iddiasına değinen Hüseyin Çelik, “Bir CHP’li vekil meydanda, kameraların önünde tüm polislere küfretti. Diğeri Adana’da şehit olan polisimizden sonra Hatay’daki eylemciye hitap ederek, ‘Senin öcün alınmıştır’ dedi. CHP’li vekil başbakana küfredenlere par veriyor. Ben CHP’yi size anlatmaya kalksam Gılgamış Destanı’ndan daha uzun sürer. Onun için CHP zaten bulduğunu bulmuştur. CHP’nin kaybedecek bir şey yok. Necip Fazıl, ‘Viran olmaz tek belde viraneler’ diyor bir şiirinde. Virane zaten virane. Onun için CHP’nin hal-i pürmelalini kendilerine bırakalım” dedi.
(İHA)