BIST 10.062
DOLAR 32,40
EURO 34,79
ALTIN 2.431,85
HABER /  GÜNCEL

Hizbullah: Terör örgütü mü, kurtuluş hareketi mi?

İsrail'in Hizbullah'la bir ayı aşkın süre çatıştığı 2006'daki savaş üzerinden beş yıl geçti. Çok sayıda Lübnanlı, yeni bir savaşın tekrar patlak vermesi olasılığından endişe duyuyor.

Abone ol

2006'da İsrail ile Hizbullah arasında patlak veren savaşın üzerinden beş yıl geçti. Peki bu zaman zarfında ne değişti? Çok sayıda Lübnanlı, 34 gün boyunca süren son savaşın ardından, yakın gelecekte kendilerini daha da büyük bir çatışmanın ortasında bulmaktan endişe ediyor.

1980'li yılların başında kurulan Hizbullah, İsrail'in karşısındaki en büyük güç olarak yükseldi. 2000 yılında Lübnan'ın güneyinde on yıllardır süregiden işgale son vererek İsrail askerlerinin geri çekilmesini sağlamasını, Hizbullah'ın kaydettiği büyük bir zaferdi.

2006 yılında ise İsrail'in saldırılarına bir ayı aşkın süre göğüs gerdi. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, bunu da bir zafer olarak ilan etti.

Hizbullah'ın elinde Avrupa'nın kimi ordularından daha fazla sayıda silah bulunduğu düşünülüyor.

ABD hükümeti, Hizbullah'ı terörist bir örgüt olarak tanımlıyor.

Askeri güç

American Thinker (Amerikalı Düşünür) adlı muhafazakar internet sitesinin siyaset editörü Richard Baehr, ''Hizbullah bir terör örgütü gibi davranıyor, sivilleri öldürüyor, silahsızlanmasını öngören BM kararlarına meydan okuyor. Bu durumda ne olduğu açıkça ortada, bir terör örgütü.'' diyor.

Ancak bu tanımlamaya karşı çıkan gözlemciler var. Alistair Crooke, şu an Beyrut'ta bir düşünce kuruluşunun başında bulunan ve Hizbullah'la sıklıkla temas içinde olduğunu söyleyen eski bir İngiliz istihbarat yetkilisi. ''Hizbullah bir direniş hareketidir.'' diyor; ''Bir kurtuluş örgütü.''

Fakat İsrail Lübnan'daki işgaline son verdiğine göre, ''Hizbullah artık bir direniş örgütü olduğunu savunamaz.'' diyenler var.

Hizbullah'ı destekleyen çevreler bu argümana, ''Önce İsrail, Lübnan topraklarındaki işgali 'tamamen' sonlandırsın.'' diye yanıt veriyor.

Bununla kastedilen, İsrail'in halen işgal altında tutttuğu Şeba Çiftlikleri. Ancak bu bölgenin kime ait olduğu tartışmalı bir konu. Birleşmiş Milletler dahil olmak üzere kimi çevreler, Şeba Çiftlikleri'nin Lübnan'a değil, Suriye'e ait olduğuna inanıyor.

Ancak bunun yanısıra, Lübnan topraklarında yer alan Ghajar köyünün kuzey yarısı da halen İsrail'in kontrolünde. Merkez sol düşünce kuruluşu New America Foundation'dan (Yeni Amerika Vakfı) Randa Slim, ''Burası İsrail'in işgali altındaki Lübnan topraklarıdır.'' diyor.

Richard Baehr gibi İsrail'i destekleyen çevreler ise, bir köyün yarısından dolayı Hizbullah'ın sahip olduğu büyük askeri gücü haklı göstermenin mümkün olamayacağını savunuyorlar.

Richard Baehr, ''Hizbullah'ın elinin altındaki 40 bin roket ve füzeyi, sınırda öldürülen İsrail askerlerini, halen İsrail topraklarına ateşlenen roketleri, bir köyün yarısıyla mı açıklayacağız?'' diye soruyor.

İran yardımı

Fakat Hizbullah, sahip olduğu askeri gücün bir başka haklı sebebi olduğunu söylüyor: İsrail'in gelecekte olası saldırılarına karşı Lübnan'ı korumak.

Beyrut'un güneyinde Hizbullah'ın kontrolü altındaki bölgelerde, örgüte muazzam bir destek veriliyor.

Trafik polislerinin dahi Hizbullah üyelerinden seçildiği bu bölge, 2006'daki savaş ardından, İran'dan gelen parasal yardımlarla hızla yeniden inşa edildi.

Hizbullah'ı destekleyen bir Lübnanlı, ''Biz çocukken İsrail'in toprağımıza, evlerimize girişine tanık olduk. 1982'den beri ailelerimizin İsrail'den nasıl korktuğunu gördük. Ama nihayet bizi destekleyen birisi var. Hizbullah, kendimizi güvende hissettiriyor.'' diyor.

Lübnan'ın partiler arası pazarlıklara sıkça rastlanan çok karışık seçim sistemi olduğu için, Hizbullah'a verilen desteği tam olarak kestirmek zor.

Fakat Lübnanlı seçmenlerin yüzde 15 ila 20 arasında bir bölümünün çok sağlam Hizbullah destekçileri olduğu rahatça söyleniyor. Örgütün çekirdek tabanını ne olursa olsun Hizbullah'a oy veren Şii Müslümanlar oluşturuyor.

Hizbullah, bir yandan İsrail'in ortadan kaldırılması için çağrıda bulunurken, diğer yandan, Filistinlilerin üzerinde anlaştığı iki devletli bir çözümü kabul edeceğinin işaretlerini vermiş bir örgüt.

Birbiriyle çelişkili duran bu iki pozisyondan ikincisi, yani İsrail ve Filistinliler arasında iki devletli bir çözüm olasılığı, yakın gelecekte mümkün görünmüyor.

Çatışma korkusu

Hizbullah-İsrail gerginliği hakkında bir kitabı olan Thanassis Cambanis, ''İsrail, her Lübnan savaşında Hizbullah'ı yıkacağını, ortadan kaldıracağını vaadetti.'' diyor.

Cambanis, ''Ama savaş alanında ne yaşanırsa yaşansın, Lübnanlı Şii Müslümanları temsil eden öncü güç Hizbullah olarak kalmaya devam edecektir.'' diye ekliyor.

Gözlemciler, her iki tarafın da diğerini ortadan kaldırmak için açıklamalar yaptığı bir ortamda, Hizbullah-İsrail gerginliğinin yeniden çatışmaya dönüşmesi olasılığının gündemde olduğuna dikkat çekiyorlar.