BIST 9.717
DOLAR 32,53
EURO 34,91
ALTIN 2.439,35
HABER /  ÇALIŞMA HAYATI

Hak-İş'ten hesap sorun çarısı

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, 28 Şubat ve çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde buulundu.

Abone ol

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, 28 Şubat sürecinin Türkiye için büyük bir travma dönemi olduğunu belirterek, ''Bu sürecin baş mimarı, bugün hala hesap vermedi. Bunlardan hesap sorulmadığı sürece bu acılarımız kanamaya devam edecektir'' dedi.

Hizmet-İş'in İstanbul 8 No'lu Şubesi'nin Edirnekapı'da düzenlenen 1. Olağan Genel Kurulu'na katılan Arslan, sendikanın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iş yerlerinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin mahkeme kararıyla da tescil edildiğini söyledi.

Arslan, bu süreçte emeği geçen herkesi kutladığını ifade ederek, 2 yıllık mücadele sürecinde çok ciddi bir iş yaptıklarını vurguladı.

Hak-İş'in ülkenin meselelerine başka cepheden bakan, kendini buna göre konumlandıran, mücadele eden farklı bir organizasyon olduğunu belirten Arslan, 28 Şubat sürecinin Türkiye için büyük bir travma dönemi olduğunu dile getirdi.

Arslan, ''Bu sürecin baş mimarı, bugün hala hesap vermedi. Bunlardan hesap sorulmadığı sürece bu acılarımız kanamaya devam edecektir. Bunları yeni 28 Şubat süreçleri olmasın diye söylüyorum. Türkiye yeterince acı yaşadı. Bunlarla uğraşmak istemiyoruz artık. Bunların hesabı sorulmazsa korkarız Türkiye benzer sorunlarla tekrar karşılaşır'' diye konuştu.

ZALİMLE DEĞİL MAZLUMLARLA OLMAK ZORUNDAYIZ

Arslan, Hak-İş'in büyüyüp, güçlendiğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Hak-İş, bugün Türkiye'nin en büyük konfederasyonu olmak zorunda. Bütün iş kollarındaki sendikalarımız, Türkiye'nin en büyük sendikaları olmalı. İşçileri, Hak-İş ile kucaklaştıramamanın sorumluluğu bize aittir. Biz bunu yapmak zorundayız. Bu işçilerin bize ihtiyacı var. Bizim işimiz hem haysiyetli onurlu hem de zor bir iş. Bu mücadele, kutlu bir mücadeledir. Bir mazlumun acısını dindirmenin, bir yoksulu sevindirmenin ibadet olduğuna inanıyoruz. Onun için mazlumlarla yoksullarla hakları gasp edilmişlerle dayanışmaya, beraber olmaya mecburuz. Zulüm ebedi olamaz. Onun için biz zalimle değil, mazlumlarla olmak zorundayız.''

BAŞÖRTÜ SORUNU GÜNDEM OLMAMALI

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, terörün ortadan kaldırılması için yürütülen süreci Hak-İş olarak desteklediklerine dikkati çekerek, şöyle konuştu: 

''Hak-İş'in ilk önceliği insandır. Hiç kimsenin ölmesini istemiyoruz, yaşamı istiyoruz. Bu acıların dinmesi için atılacak bütün adımları desteklemeye hazırız. Bu sürecin başarılı olmasını istiyoruz. Kan ve barut etrafında barışı konuşamazsınız. Yaklaşık 30 bin insanımızı kaybettiğimiz bu kirli ve kanlı hesaplaşmanın artık durmasını istiyoruz. Bunu vicdanımızı kanatmadan, şehitlerimizi incitmeden, milletimizi rahatsız etmeden çözmenin yollarını bulmaya çalışmalıyız. Buna da özen göstermek gerekiyor. Umarım bunu Türkiye kazanır.'' 

Güçlü bir Türkiye'ye sadece ülke insanının değil, bölgenin ve dünyanın da ihtiyacı olduğunu belirten Arslan, son 10 yıldan sonra Türkiye'ye karşı uluslararası bakışın değiştiğini kaydetti.

Arslan, yeni anayasa çalışmalarına da değinerek, Hak-İş olarak bu sürece de destek verdiklerini kaydetti. Arslan, ''Herkes oturacak, asgari müştereklerde bir uzlaşma sağlanacak ve ülke yeni anayasasına kavuşacak. Toplumun tamamının uzlaştığı bir anayasa dünyada yok. Bence uzlaşmak zorundayız. Çünkü bütün sorunlarımızın kaynağı anayasa. Siyasi partiler, akıllarını başlarına alsınlar. İktidarından muhalefetine herkes 'yeni anayasa' dedi. Artık bunun geri dönüşü yok. Çoğulcu yapıdan, farklılıklardan korkmamak lazım. Esas korkulacak farklılıklara izin verilmeyen yapılardır. Türkiye'nin istikrarını korursak, geleceğimiz aydınlık olacaktır'' ifadelerini kullandı.

Mahmut Arslan, kıyafet özgürlüğü konusuna da destek verdiklerine işaret ederek, ''Özellikle üniversitelerdeki başörtü sorunu çözüldü. Ama hala hem özel sektörde hem de kamuda bu sorun devam ediyor. Bu hükümet, ilerici yeniliklere imza attı. Artık Türkiye'nin gündeminde başörtü sorunu olmamalı. Türkiye bu sorunu da çözmeli'' dedi.