BIST 10.212
DOLAR 32,22
EURO 34,66
ALTIN 2.393,96
HABER /  GÜNCEL

Esrarengiz 'balıkçı' çok şey anlattı

Devlet ile terör örgütü PKK arasında arabuluculuk yapan esrarengiz 'Balıkçı' sonunda ortaya çıktı.

Abone ol

Taraf gazetesinde yayımlanan Yıldıray Oğur imzalı 'Balıkçı diyor ki' haberleriyle Türkiye'nin tanıdığı gizemli şahıs Neşe Düzel'e konuştu. Uzun söyleşi sırasında yüzünü ve ismini gizlemeyi tercih edince, 'balıkçı'nın arkasından görüntü alınabildi.

GÜVENİ NASIL KAZANDI?

İki tarafın da güvenini kazandığı iddia edilen 'balıkçı', bunun sırrını da şu sözlerle dile getiriyor:

"Ben yüreğimi aklımın gerisinde hiç yaşatmadım. Gittiğim yere hep kendimi götürdüm. Kendim oldum. Duygularımı, korkularımı, endişelerimi, heyecanımı hep yansıttım. Samimi bir insanım ben."

İKİ ATEŞKESİN ALTINDA İMZASI VAR

Balıkçı'nın iddiasına göre 1996-1998 Ateşkesi'nin ve Ramazan Ateşkesi'nin siyaseti stratejisinin kendisine ait olduğunu iddia eden Balıkçı, şunları söylüyor:

"Ateşkes olmalıdır. Bunun için devlet de PKK da dönüşmelidir. Bu dönüşümler devlete ve Kürt meselesine şu, şu kazanımları getirir"diyerek öngörülerimi maddeleştirdim. 'Bunlar yapılırsa şu fotoğraf ortaya çıkar' dedim. Bu doğru bulundu ki harekete geçildi."

MEDYA ÜZERİNDEN ARABULUCULUK

Gizli arabuluculuktan medya üzerinden arabuluculuğa geçtiklerini anlatan Balıkçı, her iki yolun avantaj ve dezavantajlarını şöyle izah izah ediyor:

"1996-1998 döneminde, bu arabuluculuğu kamuoyuna açık olmayan bir şekilde yürütttük biz. Ama bunun sakıncasını gördük. Birisi bir şey söylüyor ama sonra söylemedim diyor. Bu kez arabuluculuğu medya üzerinden götürdük. Şimdi her şey açık. İki taraftan da kimse ben bunu söylemedim, yapmadım deme şansına sahip değil artık."

Neşe Düzel sordu 'sır arabulucu' cevapladı. İşte Türkiye'nin konuştuğu 'Balıkçı'dan çarpıcı açıklamalar:

TEKLİF NASIL YAPILDI?

"Benimle üç kişi konuştu. Köprü altındaki balıkçıda buluştuk. Sağı, solu tuta korumalarıyla birlikte 20-30 kişi geldiler. Benimle konuşan üç kişiye sordum. "Niye ben?" dedim. " 

NİYE O SEÇİLDİ?

Ben Kürt aydınıydım. Geçmişte siyaset de yaptım. Halkın Emek Partisi'nde bulundum. PKK'la da Kürt legal siyasetiyle de konuşabilme kabiliyetim vardı.

PKK'LI OLDU MU ?

"Hayır hiç PKK'lı olmadım. Ben geçmişteki Türkiye Komunist Partisi geleneğinden gelmeyim. Gençlik örgütünün önemli bir yerindeydim. O dönemde PKK beni iki kere vurdu. Beni ilk vuran da Mahsun Korkmaz'dı. Sonra PKK'da gerilla komutanı, kahramanı oldu. Mahsun Korkmaz. Ben deli dolu insandım"

TÜRK-KÜRT MİLLİYETÇİLERİNE NEDEN 'GEÇMİŞ OLSUN' DEDİ?

[PAGE]

BAŞKA ARABULUCU VAR MI?

"Stratejik olarak yok. Mesela atılacak adımlar konusunda gidişat doğru veya yanlış diyen ikinci bir arabulucu yok. Yoksa devletin haberleşme, görüşme babında teknik yüzlerce insanı ve kurumu vardır. Birileri birilerine mektup getiriyor ve götürüyordur o ayrı. Mesela bu referandum öncesinde, "ateşkes olmalıdır" diyen ve niye olması gerektiğini gerekçeleriyle söyleyen ve bunda direten ikinci bir arabuluculuk yoktu."

NELER KONUŞULACAK?

"Anayasa konuşulacak. Şu anda Türkiye'de Kürt meselesiyle ilgili konuşulmadırk ne kaldı ki zaten. Ana dilde eğitim, seçim barajının düşürülmesi, demokratik özerklik her şey konuşuldu. Öcalanla da konuşulmadık bir şey kalmadı. Bu ülkede otuz yıldır kan döküldü ama üç aydır kan dökmeden otuz yıldan daha fazla konuştuk ve konuşuyoruz. Bir yerden başlamak herkes için güvencedir."

ÖCALAN KENDİNİ Mİ KURTARIYOR?

"Bazıları Kürtleri aşağılamak babında, Öcalan'ın beklentisinin sadece kendini kurtarmak olduğunu söylüyor. Doğru değil. Öcalan 'önce dağdakilerin güvenliği, sonra benimki' diyor. O insanların sağ salim siyasal sürece dahil edilmelerini istiyor Öcalan."

LİDER KADRO SİYASAL SÜRECE DAHİL Mİ?

"Tabii. Eğer toplum vicdanı, barışı kendisi için önemli bir kazanç olarak algılarsa, bu tür şeylere hiç gerek yoktur. Lider kadro Öcalan'dan daha üstte değil ki! Toplum bu referandumda Öcalan'la görüşmeyi hazmetti mi hazmetmedi mi?"

DEVLET ÖCALAN'A DEDİ

"Devlet Öcalan'a 'Kürt meselesi benim için artık bir aile meselesi. Bu meselenin çözümünde size ihtiyacımız var. Seninle görüşeceğim ve bunu deklare edeceğim' dedi ve deklare de etti. Devlet Öcalan'ı, görüşülecek konuşulacak bir lider olarak, Kürtlerin 'akil adamı' olarak kabul etti. Kürtler'in de 'devlet bir şey vermiyor, yapmıyor' anlayışından artık vazgeçmeleri lazım."

HERKES DEĞİŞİYOR

"Kendin için 'değişebilirim' diyorsun. Soldan İslamcılığa geçme hakkını kendinde görüyorsun. Kürt olunca, 'o değişmez' diyorsun. Doğada böcekler mutasyona uğruyor, bırakın insanları." 

SOSYOLOJİ KÜRDİSTAN'A İZİN VERMİYOR

"TV'lerdeki stratejistler ve profesörler, lütfen bir harita alın coğrafi özerkliği çizebilirsiniz çizin. Mümkün mü? Türk, Kürt milliyetçilerine geçmiş olsun. Sosyoloji Kürdistan'a izin vermiyor."

KÜRDİSTAN DENEN BİR YER YOK MU?

"Sembolik anlamda var. Bölgesel anlamda orası elbette Kürdistan bölgesidir. Ama Kürtler artık sadece orada değiller ki. Ben burada coğrafyayı sınır belirleme anlamında söylüyorum. Kürtlerin yaşadıkları yerler o kadar çeşitlendi ki, Kürtleri ülkedeki merkezi yapıdan ayrıştırıp Kürtler için sınırsal bir coğrafya kurmanın artık mantığı kalmadı. Kürtler Edirne'ye kadar geldi." 

"Öcalan yakalanmıştı. Dava başlar başlamaz, Öcalan savunmalarda, devletle görüştüğünü de söylemeye başladı. Ben de konuşurum diye birileri kaygılandı. Beni beş ay hücreye attılar."