BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan'ın içeceği ikinci zehir

"Savaş kolay, barış ise zordur. Biz zora talibiz" diyen Başbakan Erdoğan şimdi 'zehir' içmeye hazırlanıyor.

Abone ol

Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- PKK'nın parlamento onayıyla çekilmesi sürecin selameti için Erdoğan'ın içeceği ikinci baldıran zehiri olacak. İlk zehir BDP'li vekillerin Kandil'e çıkması oldu.

ERDOĞAN TUZAKLARLA DOLU ORMANA GİRDİ

Türkiye çok kritik bir sürece giriyor. Silahların gömülmesi adına siyasi iktidar ve Öcalan yeni bir süreç başlattı. İngiltere Başkakanı Blair'in İRA'ya silah bırakma görüşmeleri için kullandığı "Sık ve tehlikeli ormanda yolculuk" sözü şimdi Erdoğan için geçerli. Ormana giren Başbakan, karanlık ve tuzaklarla dolu yola ilermeye çalışıyor.

YÜKÜ AĞIR

CHP ve MHP'nin yıkıcı eleştirileri sürecin temellerini yıkmasa da "surda gedik açıcı" türden.. Erdoğan'ın sırtındaki yük ağır mı ağır. Elini taşın altına koyan Erdoğan, hem muhalefetten gelen salvoları geçiştirmek hem de "ülke satılıyor", "ihanet" söylemiyle doldurulan kitleyi  "sakinleştirmek" zorunda.

Erdoğan'ın "Biz çözüm için her yola başvururuz. Biz o baldıran zehrini de içeriz yeter ki bu ülkeye huzur gelsin, refah gelsin" sözü sürece yönelik tehditlere karşı yükselen bariyer niteliği taşıyor. Daha doğrusu Erdoğan, kamuoyunu sürece alıştırmayı en çarpıcı biçimde ifade ediyor.

KANDİL'DE BULUŞMA

Zora talip olan Erdoğan ilk zehrini, BDP heyetinin Öcalan'ın mektubunu Kandil'e götürmesiyle içmişti. Murat Karayılan ile hatıra fotoğraf çektiren vekillerin, Şemdinli'de teröristlerle kucaklaşan BDP'lilerden farkı yoktu. Hatırlanacağı üzere Erdoğan, dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezleke talimatını vermişti.

İKİNCİ ZEHİR

İşte o içilecek ikinci zehir dünkü BDP-Öcalan görüşmesinde  Öcalan'ın verdiği "Geri çekilmenin hızla gerçekleşmesi ve barışın kalıcı hale gelmesi için ümit ediyorum ki parlamento da aynı hızla üzerine düşen tarihi misyonun gereğini yapacaktır" mesajıyla netleşti. Yani teröristler parlamento onayıyla askerin gözü önünde sınır dışına çekilecek.

ÇEKİLMENİN BEDELİ

Planın 1. aşamasında ‘parlamento, devlet ve hükümet tarafından oluşturulan içinde sivil toplum örgütü temsilcilerinin de yer aldığı bir "komisyon gözlemci" olması hedefleniyor. Bir başka şart ise silahlı güçlerin geri çekilmesinin ardından boşalan alana Jitem ve korucu gibi bir başka silahlı gücün yerleşmemesi için güvence verilmesi.

TERÖRLE MÜCADELEDE FARKLI BİR AŞAMA

Peki ne anlama geliyor bu çağrı? Şaşırtıcı bir durumun dünyada bir ilk olacak belkide. Terörle mücadele argümanlarının silbaştan yenilenmesi demek. Silahlı bir gücün ülkenin çatısı olan Meclis'e bir şekilde "kabul ettirme" anlamını da geliyor.

Kan döken PKK'lılara devletin göz yumması isteniyor kısacası. Hukuki yollarla PKK'ya güvence nasıl verilecek? Dahası kamuoyunu vicdanı nasıl ikna edilecek? Sorular uzayıp gidiyor.

PKK'NIN ELİNDEN SİLAH NASIL ALINIR?

Ancak bir de madalyonun diğer yüzü var. 30 yılı deviren terörden insanların bıkıp usandığı ortada. Kimse doğudan acı haberler duymak istemiyor. Hedefe kilitmenmiş "insan öldürmeye programlı" bir hareketin elinden silahı olmak o kadar kolay değil elbette. Üstelik PKK'nın yeni dönemde Öcalan'ın bir dediğini iki etmediği ve etmeyeceği de ortaya çıktı.

"PKK'yı bitirecek" hemen her yolun denendiği ancak sonuç alımadığı da bir gerçek. Denenmeyen diğer yol için yola çıkan Erdoğan, süreçte türlü zehirler içmek zorunda kalacak.