BIST 9.704
DOLAR 32,56
EURO 34,84
ALTIN 2.432,38
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan'dan flaş Başkanlık Sistemi ve yeni anayasa çıkışı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa ve başkanlık sistemi için sahaya indi, yeni anayasa için referandum istedi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara ATO Congresium'da, Türkiye Anayasa Platformunca düzenlenen "Yeni Anayasa İçin Hep Birlikte" temalı programa katıldı.

Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi konusunda son dakika açıklamalarda bulunan Erdoğan, açık açık Başkanlık Sistemi'ne geçilmeli mesajı verdi. 

Parlamenter sisteminin miadını doldurduğunu söyleyen Erdoğan, yeni anayasa ve başkanlık sistemi için de referandum sinyali verdi. 

"Benim teklifim, kararın millete bırakılmasıdır" diyen Erdoğan, "Başkanlık sistemini dışlayan anayasa çalışması sakat kalır" diye konuştu. 

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Yeni Anayasa için Hep Birlikte Çağırısı'nın şu ana kadar yaklaşık 300 sivil toplum kuruluşumuz tarafından desteklendiğini öğrendim. Bu sayı kısa süre içerisinde inanıyorum ki çok daha yüksek rakamlara çıkacaktır. Bunun ise ülke genelinde milletin birliğine bir çağrı olduğuna inanıyorum. Çünkü bu mesele herhangi bir kurumun veya şahsın değil bizatihi milletimizin meselesidir.

Millet kendi meselesi olan anaysa talbine STK'lar aracılığıyla sahip çıkıyor. Demokrasiye inanan herkes milletin talebine saygılı olması gerekir. 

Bu toplantı sorunun ötelenemeyecek seviyeye ulaştığını gösteriyor. Milletimiz STK'lar aracılığıyla olaya el koymuştur. Tüm kesimlerin ihtiyacını karşılayacak yeni anayasa çalışmaları hızla olgunlaşacaktır. 

MİLLİ ANAYASA VURGUSU

Bu mesele millidir, bu mesele yerlidir. Milli olan her meselede, yerli olan her meselede Cumhurbaşkanı olarak ben de varım, bunu açıkça söylüyorum. Bugüne kadar kurulan anayasaların hepsi ithaldir, yerli değildir. İthal ürünlerle yönetildik, ithal mantıklar bize hakim oldu. Şimdi biz yerliye ve milliye dönmeliyiz.

Biz anayasa dedikçe birileri bundan rahatsız oluyor. Yeni anayasadan rahatsız olan mevcut anayasadan memnun demektir. Mevcut anayasada değiştirilmesine rağmen ıslahı mümkün olmayan bir metindir. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan son dakika başkanlık sistemi ve yeni anayasa açıklaması

Yeni anayasa meselesi en başından beri bu kadro tarafından gündeme getirilmektedir. İşe asıl sahip çıkması gereken muhalefet ise tam tersi bir tutum içinde. Diğer partiler anayasa metni oluşturmak için değil engellemek için çalışıyor.

Mevcut anayasalar bu vücuda dar geliyor, artık bunu kaldırmıyor. Milletimizi  temsil eden her platformda yeni anayasa konuşuluyor.

YENİ ANAYASA İÇİN MİLLET VURGUSU

Artık burada yapılması gereken, yeni anayasa çağrılarına kulak tıkayan, oyalayıcı topu taca atıcı tavırlar yerine samimi bir şekilde tekliflerin ortaya konulmasıdır. Yeni anayasa ne kadar geniş temsil kabiliyetine sahip bir yapı tarafından inşa edilirse, tatbiki, uygulaması da o derece güçlü, gerçekçi olur. 

Bizdeki anayasa metinleri dayatmadır.  Darbe direktifleri olarak hazırlanmıştır. Gelin darbecilerin değil, onun temsilcilerinin yaptığı bir anayasayı bizden sonrası nesillere armağan edelim. Bu yeni anayasa ruhuyla diliyle yazılmalıdır. Bu anayasaya bakıldığında millet kendini görmelidir.

REFERANDUM SİNYALİ: MİLLET HAZIR!

Yeni anayasanın yapımında usulü çok iyi belirlemeliyiz. 2011'deki usulün sonuç vermediğini görmedik. Şu anda daha önceden görüşülmüş 60 madde aynı şekilde duruyor. Kimin dürüst olduğunu görmek bakımından bu 60 maddelik çalışma bir ıspattır.

Bu millet içinden bir anayasa yapabilecek bir kadro hazırlayamadı mı? Millet hazır da siyasetçiler buna hazır değil. Yeni anayasa konusunda üzerinde en çok tartışılan konu güçler ayrılığı olacaktır. Bu hususta çok fazla bir sıkıntı yaşayacağımızı sanmıyorum. Hukukun üstünlüğü konusunda kimsenin itirazı olamaz. Yeni anayasanın ruhu çatışma yerine uyum ve denge mantığıyla oluşturulduğunda sıkıntı kendiliğinden ortadan kalkacaktır.

PARLAMENTER SİSTEM MİADINI DOLDURDU

Yürütme meselesi sanıyorum yeni anayasa çalışmalarının düğüm noktasını teşkil edecektir. Biz, parlamenter sistemin ülkemizde miadını doldurduğuna inanıyoruz. Yeni Türkiye'nin inşası sürecinde yeni anayasaya ve onunla birlikte hayata geçirilecek başkanlık sistemine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. 

TAYYİP ERDOĞAN'IN KİŞİSEL MESELESİ DEĞİL!

Başkanlık sistemi Tayyip Erdoğan'ın kişisel meselesi değildir. Başkanlık sistemi tartışmaları ülkemizde yeni değildir. 

"MİLLET BİR AN ÖNCE BİLGİLENDİRİLMELİ"

Bugün Türkiye tarihinde ilk defa milletin kendi tercihi olarak milletin yeni anayasasını ve başkanlık sistemini tartışabilmektedir. Bu bile başlı başına bir kazançtır. Yapmamız gereken milletin başkanlık sistemi konusunda bilgilendirilmesi önem arz ediyor.

AYAKTA ALKIŞLANDI

"Özerklik adı altında devlet içinde devlet kurmaya çalışanlarına dünyayı yıkarız" diyen Erdoğan'ın bu sözleri salondaki dinleyiciler tarafından ayakta alkışlandı.

"KENDİMİZİ ALDATMAYALIM"

Başkanlık sistemi konusundaki bir diğer önemli avantajımız, 16 Ağustos 2014 itibariyle cumhurbaşkanının doğrudan millet tarafından seçilmeye başlanmış olmasıdır. Adım atıldı, bu iş yürüyor. Ülkemizde bu sistemle seçilen hiçbir cumhurbaşkanının, siyasi gündemden tecrit edilmiş bir şekilde sadece sembolik konumda bulunması düşünülemez. Meclisin seçtiği cumhurbaşkanlarının da tümüyle siyasi gündemin dışında kaldığını, yetkilerini tarafsızlık içinde kullandığını söyleyebilmemiz mümkün değildir, kendimizi aldatmayalım.

Aynı siyasi gelenekten gelmemiş bir cumhurbaşkanıyla da ben çalıştım. Ne getirdiğini ne götürdüğünü biliyorum. Damdan düştüm, biliyorum.

"CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN'LA YÜRÜMESİ GÜÇ"

Mevcut sistemimiz bir anormallik halidir. Hem seçilmiş başbakan hem seçilmiş cumhurbaşkanıyla bu sistemin yürümesi fevkalade güçtür. Hadi bugün biz aynı siyasi gelenekten gelen, uzun yıllar mesai arkadaşlığı yapmış Cumhurbaşkanı ve Başbakan olarak uyum içerisinde çalışıyoruz. Ama aynı siyasi gelenekten gelmemiş bir cumhurbaşkanıyla da ben çalıştım. Ne getirdiğini ne götürdüğünü biliyorum. Damdan düştüm, biliyorum.

"BAŞKANLIK SİSTEMİ OLMADAN SAKAT KALIR"

Başkanlık sistemini dışlayan anayasa çalışması sakat kalır. Benim teklifim; kararın milletimize bırakılmasıdır. Hem parlamento bu noktada bir karar vermelidir, ama parlamentonun kararı arkasından da millete gidilmelidir. Nihai kararı vekiller değil asil olan millet vermelidir. Asıl kararı millet vermelidir. Nasıl uygulanacağı meselesi geniş bir tartışma konusudur. Biz dünyadaki örnekleri inceleyip mevcut birikimlerimizden de faydalanarak bir sistem oluşturmalıyız. Bu durum, tüm yönetim sisteminin yeniden yapılandırılmasını gerektirmektedir."