BIST 10.349
DOLAR 32,24
EURO 34,77
ALTIN 2.458,84
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan muhalefeti fena bombaladı

Başbakan Erdoğan, Meclis'teki bütçe görüşmelerinde muhalefetin eleştirilerine cevap verdi.

Abone ol

Zaman zaman gerginliğin yaşandığı görüşmelerde Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu ekonomik verileri çarpıtmakla, Bahçeli'yi ise nutuk milliyetçiliği yapmakla suçladı. Erdoğan'dan en sert tepkiyi ise BDP'li Kışanak aldı.

İşte Erdoğan'ın kitapçık haline getirilen o sözleri;

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet ile bir hesaplaşma içerisinde olmadıklarını söyleyerek, kendi başarılarınında Cumhuriyet'e ait olduğunu söyledi. 2013 yılı bütçesi görüşülürken geride bırakılan 10 yılın muhasebesini yaptıklarını ifade eden Erdoğan, AK Parti hükümetleriyle geçen son 10 yılın, 89 yıllık Cumhuriyet tarihinin en parlak dönemlerinden biri olduğunu kaydetti.

AK Parti dönemine kadar 79 yılda yapılanları takdir ettiklerini; ancak Türkiye'nin 2002'de erişmiş olması gereken seviyenin, o günkü seviye olmadığını anlatan Erdoğan, 1945'te, taş üstünde taş kalmayan Almanya ve Japonya dünyanın en büyük ekonomileri haline geldiğini hatırlattı. Konuşmasında Türkiye'nin 1980'ler ve 1990'larda, kendi iç meseleleriyle uğraştığını ve demokrasiye yönelik müdahalelerle kan kaybettiğini anlatan Erdoğan, bu süreçte 'Cumhuriyet tehlikede', 'Laiklik elden gidiyor', 'İrtica geliyor' diyerek paranoya üreten bir zihniyetle enerjisini kaybettiğini söyledi.
 
"TÜRKİYE ÇOK AĞIR BEDELLER ÖDEDİ"
 
Başbakan Erdoğan, Meclis'teki konuşmasında siyaset kurumuna yönelik güvensizliğin, koalisyon hükümetleri olarak tezahür ettiğini söyleyerek koalisyon dönemlerinde Türkiye'nin ağır bedeller ödediğini kaydetti. Erdoğan, bütün bunlara ek olarak, Türkiye'nin, demokrasiye geçişin ardından ortalama 10 yılda bir müdahaleye maruz kaldığını, Türkiye'nin yine çok ağır bedeller, çok ağır maliyetler ödediğini ifade etti.
 
AK Parti Hükümeti'nin dik duruşu sayesinde 27 Nisan bildirisinin, sadece beyhude bir girişim olarak kaldığını, akamete uğratıldığını vurgulayan Erdoğan, buna rağmen bu e-bildirinin Türkiye'ye sadece faiz yoluyla maliyetinin, yıllık 2 milyar dolar olduğunu kaydetti. Erdoğan, ''28 Şubat'ın bu ülkeye maliyetinin ne olduğunu varın siz kıyaslayın. 12 Eylül'ün, 12 Mart'ın, 27 Mayıs'ın bu ülkeye, bu ülkenin insanlarına, vatandaşlarına nasıl bir ekonomik külfet yüklediğini varın siz hesap edin. Türkiye eğer bu kesintileri yaşamasaydı, Türkiye içerdeki yapay meselelerle enerjisini harcamasaydı, belki de bundan 10 yıllar önce dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri haline gelirdi. Geç de olsa bunu biz başaracağız'' diye konuştu.

KAYSERİ'DE 3.5 TON SUCUK DAĞITILMASI

Başbakan Erdoğan, bugün Kayseri'de, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından son derece anlamlı, önemli bir etkinlik gerçekleştirildiğini söyledi.

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı'nın Kayseri'de, 3 bin 500 aileye 1'er kilogram sucuğu ücretsiz olarak dağıttığını ifade eden Erdoğan, yani yoksul ailelere toplam da 3.5 ton sucuk dağıtıldığını bildirdi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

''Şimdi bu sucuk meselesi de nereden çıktı diyeceksiniz. Bunu bugün gündeme getirdim, zira Kayseri'de dağıtılan 3.5 ton sucuk için, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanım adına, CHP'nin Sayın Genel Başkanı'na şükranlarımı ifade ediyorum. Sadece Sayın Genel Başkanı'na değil; 2011 yılı Bütçe açılış görüşmeleri esnasında Sayın Genel Başkan'ın eline, Kayseri ile ilgili yalan yanlış bilgileri tutuşturan arkadaşlara da çok teşekkür ediyorum.

"HEM DE KUZU KUZU ÖDEDİ"

Gerek CHP Genel Başkanı, gerek ona not ileten arkadaşları sayesinde, hamdolsun bugün 3 bin 500 aile sucuğa doydu. Bugün dağıtılan 3.5 ton sucuk, Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından ya da devlet tarafından değil, bakın altını çizerek ifade ediyorum; Sayın Kılıçdaroğlu'nun iftira ve ithamları sayesinde, bizzat Sayın Kılıçdaroğlu tarafından finanse edilmiş oldu. Tam 2 yıl önce yine bu kürsüde, CHP Genel Başkanı eline tutuşturulan notlardan yola çıkarak, Kayseri Büyükşehir Belediyemize yolsuzluk ithamında bulundu. Hemen ardından kürsüye gelerek, 15 dakika sonra, bu iddiaların iftira olduğunu kendisine ifade ettik ama anlamadı. Sayın Kılıçdaroğlu hem bizden hem Kayseri Belediye Başkanı'mızdan özür dilemek yerine, bu iddia ve iftiralarını sonraki günlerde, hatta sonraki haftalarda, aylarda, yıllarda da sürdürdü. Belediye Başkanımız tarafından açılan tazminat davalarından 3'ü sonuçlandı. CHP Genel Başkanı, 75 bin lira tazminatı Büyükşehir Belediye Başkanı'mıza ödedi. Hem de kuzu kuzu ödedi.''

"SEN GENEL BAŞKANINI CİDDİYETE DAVET ET"

CHP'li milletvekilleri, Başbakan Erdoğan'ın bu sözlerine tepki gösterdi. Erdoğan, CHP sıralarından laf atılması üzerine, ''Önce sen Genel Başkanı'nı o ciddiyete davet et, ondan sonra gereğini yaparız biz'' dedi.

"DEMOKRASİ GELİŞTİKCE EKONOMİ GELİŞTİ"
 
Hükümetin ekonomik politikalarına yönelik eleştirileri de cevaplayan Erdoğan, 10 yıl önce başlattıkları süreci kararlılıkla devam ettireceklerini söyleyerek Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri konumuna getireceklerini kaydetti.
 
Türkiye'de, demokratikleşme ile ekonomi arasındaki doğru orantı olduğunu da söyleyen Erdoğan şöyle konuştu: 

Yaşadığımız tecrübelerin ışığında, şüpheye mahal bırakmayacak derecede artık her şey netleşmiştir. Demokratikleşme adımlarının atıldığı, reformların yapıldığı, özgürlüklerin genişlediği süreçlerde Türkiye ekonomisi her zaman büyümüş, ileri gitmiştir. Demokrasinin kesintiye uğradığı, özgürlüklerin daraltıldığı, devlet ile vatandaş arasında güven bunalımının oluştuğu her dönemde de ekonomi daralmış, telafisi on yıllar alacak maliyetler ortaya çıkmış, bu maliyetler de vatandaşın, dar gelirlinin, yoksulun omuzlarına bindirilmiştir'' 

"PKK BÖLGENİN KALKINMASINI İSTEMİYOR"

Başbakan Erdoğan, ekonominin demokrasiyi; demokrasinin de ekonomiyi güçlendireceğini bilen terör örgütünün, bölge halkının yoksul kalması, yoksun kalması için kalkınma yönünde atılan her türlü adımın karşısında durduğunu vurguladı. 
 
Bölgede baraj, havaalanı inşaatlarının yapılasını engellemeye çalıştığını, yol, enerji, konut projelerini sabote etmek için uğraştığını ifade ederek, ''Hatta daha da ileriye gidiyor hem demokrasinin hem ekonominin can damarı olan eğitimi kesintiye uğratmak, bölge halkını cahil bırakmak için okulları yakıyor, yıkıyor; öğretmenlere saldırıyorlar. Terör örgütü de çok iyi biliyor ki eğer o çocuklar okurlarsa, okula giderlerse, dağa çıkmayacaklar. O çocuklar okula giderlerse, o çocukların eline taş, molotof verip attıramayacaklar. Eğer o çocuklar okurlarsa, terör örgütü de biliyor ki o çocukları dağlarda ölmeye ve öldürmeye gönderemeyecekler. Bunu bildikleri için de hem demokratikleşmenin, hem ekonomik kalkınmanın önünde set olmaya çalışıyorlar. Demokrasiden de ekonomik kalkınmadan da terörle mücadeleden de vazgeçmeden, asla geri adım atmadan bu kutlu yolda yürümeye, kardeşlik içinde Türkiye'yi büyütmeye devam edeceğiz'' diye konuştu.
 
ERDOĞAN'DAN BDP'YE SERT SÖZLER
 
BDP Genel Başkan Yardımcısı'nın Meclis kürsüsünden Doğu ve Güneydoğu'daki çocuklardan bahsettiğine işaret eden Erdoğan, ''O çocukların eline taşı, molotof kokteylini veren, buna sessiz kalan siz değil misiniz? Bütün bunların yanında siz değil misiniz o çocukları yokluğu, yoksulluğa mahkum eden?'' diye sordu.
 
Doğu, Güneydoğu'daki yatırımlarının on yıldaki toplam bedelinin, eski rakamla 37 katrilyona ulaştığını dile getiren Erdoğan, sözlerini, ''Bütün bu yatırımlar bölgede yapılıyor. Bunlar Cumhuriyet tarihinde görülmemiş adımlardır. Alt, üst yapısıyla eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji, tarım aklınıza ne gelirse... Her alanda bu adımları attık. Bugüne kadar bu attığımız adımlarda kesintiye uğratmadık, uğratmayacağız, yine buna devam edeceğiz. Çünkü biz bölgesel, etnik, dinsel milliyetçilik yapmayacağız dedik. Bu kürsüye çıkıp da bizi, özellikle mezhepçilikle sınayanlar önce aynaya baksınlar ve orada kendilerini görsünler. Attığımız adım, yaptığımız yatırımlarla böyle anlayış içinde olmadığımızı her yerde ispatladık'' diye sürdürdü. 
 
MHP'YE ÇATTI

Tank modernizasyonlarını milli firmaların yaptığını, Türkiye'nin şimdiden Ortadoğu'da, Asya'da, Uzakdoğu'da ve hatta Latin Amerika'da birçok ülkeye savunma sanayi ürünlerimizi ihraç ettiğini söyleyen Erdoğan, nutuk milliyetçiliği değil; millete ve ülkeye hizmet üreten fiili milliyetçilik yaptıklarını söyledi.

Enflasyonla mücadelede büyük başarı kaydedildiğini söyleyen Erdoğan, 2002 yılından örnekler vererek, asgari ücretin tamamıyla 143 litre süt alınırken bugün bu rakamın 316 litreye çıktığını söyledi. 1992 ile 2002 yılları arasındaki 10 yılda, faaliyet gösterdiği ülkelerde TİKA'nın toplam proje sayısının 2 bin 241 olduğunu, 2002 yılından 2011 yılına kadar TİKA aracılığıyla 10 bin 86 proje sayısına ulaştıklarını bildiren Başbakan Erdoğan, TİKA'nın proje sayısının önceki 10 yıla göre 4,5 kat arttığını dile getirdi.  Erdoğan şöyle konuştu:

"Şunu niye kıskanıyorsunuz; 10 yıl önce kişi başına milli gelir 3 bin 600 dolarken, bugün 10 bin 700 dolara yaklaştığımıza göre bundan niye rahatsız oluyorsunuz? Diğer muhalefet genel başkanına da soruyorum, siz aldığınızdaki milli gelirdeki rakama, bir de bize devrettiğinizdeki rakama bakın, bize düşerek teslim ettiniz, biz tekrar ayağa kaldırdık. Bu farkları niye görmüyorsunuz?''"