BIST 9.530
DOLAR 32,50
EURO 34,84
ALTIN 2.479,62
HABER /  SEÇİM

Erdoğan İhsanoğlu'nu Mısır'la vuracak!

Başbakan Erdoğan'ın Köşk adaylığını, Ekmeleddin İhsanoğlu'yla iplerin kopmasına neden olan Mısır darbesinin yıldönümünde açıklayacağı ileri sürüldü

Abone ol

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kala nefesler tutuldu, AK Parti'nin Köşk adayını açıklaması bekleniyor. Sürpriz olmazsa Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Köşk adayı. Peki, Erdoğan neden hâlâ bekliyor? Murat Yetkin, bu soruya köşesinden yanıt verdi.

Radikal yazarı Murat Yetkin, Başbakan Erdoğan'ın Köşk için kararını açıklayacağı tarih olarak 3 Temmuz'u işaret ettiğini belirterek, "Tesadüfe bakın ki, CHP'nin adayı İhsanoğlu'nu silmesine yol açan Mısır darbesinin de yıldönümü aynı tarih!" sözleriyle açıklamanın 3 Temmuz'da yapılacağını ima etti.

NEDEN BU KADAR BEKLENDİ?


"Önce Nisan ortası dendi, olmadı. Sonra Mayıs ortası, ardından Haziran ortası, olmadı" diye yazan Yetkin, açıklamanının neden yapılmadığını şöyle anlattı:

İlk önce gerekçe Başbakan Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “oturup konuşmalarıydı”; iki eski dost “uzlaşacaklardı.” Biraz da Gül’ün ısrarıyla oturdular, konuştular. O sırada, Erdoğan iki önemli
açıklama yaptı.

1- Cumhurbaşkanının parti işlerinden kopmasına karşıydı,
2- Seçilirse cumhurbaşkanlığının bütün yetkilerini kullanacaktı.
Gül bunu, siyasetten anlayan her insan gibi şöyle okudu:
1- Erdoğan cumhurbaşkanı olursa elini AK Parti işlerinden çekmeyecekti. Yani Erdoğan kendisinden sonra partinin başına gelecek kişiden, resmi olmasa da fiilen biat bekleyecekti,
2- Erdoğan cumhurbaşkanı olursa 12 Eylülcü Kenan Evren’in dahi yapmadığını yaparak mesela bakanlar kurulu toplamak isteyecekti. Yani gölgesinde duracak başbakan arıyordu. Hatta sanki satır aralarında başbakanlık ve parti başkanlığını ayrı kişilere zimmetleme niyeti de okunuyordu. 

AK PARTİ'NİN ANAPLAŞMA İŞARETİ!

Gül, böyle bir durumu kabullenemezdi.
Öte yandan ahde vefasızlık da olmazdı, neticede 2007’de onu aday gösteren olmazdı.
O nedenle kenara çekildi. Kütahya konuşması odur, “Benden Putin-Medvedev’deki Medvedev olmamı,
emanetçin olup gölgende durmayı bekleme arkadaşım, ama sana engel olmayacağım” demektir. “Karar
senin” demektir.
İşte AK Parti’nin Erdoğan Çankaya’ya çıkarsa “ANAP’laşabileceği”, yani gerileme devrine gireceği yorumları o sıra yayılmaya başladı.

ARINÇ İSMİNDE HERKES MUTABIKTI

Bunu Afyon toplantısında dile getirmeye cesaret edenlerin büyük fırça yediği yazıldı, yalanlanmadı.
Meali, partiyi Erdoğan’dan sonra bir arada tutacak tek ismin Gül olduğu, Gül başbakanlık ve parti başkanlığını üstlenmeyecekse belki de en iyisinin Erdoğan’ın başbakanlığa devam etmesi olduğu idi.
Genel seçime dek Bülent Arınç isminde hemen herkes mutabıktı.
Ama sonrası için Ahmet Davutoğlu olsun, Numan Kurtulmuş olsun, Mehmet Ali Şahin olsun hep iyi isimlerdi de, partiyi bir arada tutabileceklerine partililerin tamamı inanmıyordu.
Erdoğan’ın çok istediği halde adaylığını açıklamayı sürekli geciktirmesinin bir nedeni buydu.
Diğer nedeni biraz sonra söyleyeceğim, ama o arada önemli bir başka gelişme oldu.

GECİKMENİN İKİNCİ NEDENİ NE?

Şimdi gecikmenin ikinci nedenine geliyoruz:
İhsanoğlu çıkışı Kürt seçmenin cumhurbaşkanlığı seçiminde zaten kilit konumda olan önemini daha da artırdı.
Çünkü Kürt seçmen 10 Ağustos’ta ilk turda sandığa gider ve HDP’nin adayına oy verirse, CHP ve MHP de seçmenini sandığa taşıyabilirse, Erdoğan (eğer aday olursa) yüzde 50’yi tutturamayabilir.
Bu durumda İmralı’da Abdullah Öcalan, Kandil ve Brüksel’de diğer PKK kanatları ve artık çocuklarının
öldürülmesini istemeyen Diyarbakır sokağı, 24 Ağustos’taki ikinci tur için Erdoğan’la pazarlığa oturmak isteyebilir.

ERDOĞAN HDP'NİN TALEPLERİNE KARŞILIK VERİR Mİ?

Eğer Erdoğan HDP taleplerine, kendi milliyetçi seçmenini riske atma pahasına karşılık verirse, Kürtler en azından sandığa gitmeyerek Erdoğan’ı fiili başkan olarak seçtirirler.
Ama olmazsa, İhsanoğlu’nun seçilmesi, Erdoğan’ın kaybetmesi bir anda Türkiye’nin ufkunda belirir.
Bu senaryoyu ancak Öcalan’ın HDP’lilere “Erdoğan kaybederse serbest kalmam dâhil süreç tehlikeye girer, aday göstermeyin, sandığa gitmeyin” demesi bozar.