BIST 10.046
DOLAR 32,38
EURO 34,79
ALTIN 2.412,53
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan BDP'ye yüklendi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa'da partililere seslendi

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa'daki konuşmasında BDP'ye yüklendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, halka hizmet etmeyen belediye başkanlarının hem halk tarafından hem de parti tarafından denetleneceğini belirterek, ''Ama şu anda bölücü terör örgütünün uzantısı parti gibi değil. Çünkü o partilerin hizmet diye bir derdi olmadığı gibi onlara oy verenlerin de hizmet alma gibi bir derdi yok, maalesef. Onlarda sadece ne var? İdeoloji var. İsterse pislik içinde yatsınlar kalksınlar gidiyor yine onlara oy veriyor. Kardeşim sen hizmete mi oy veriyorsun yoksa ideolojiye mi? Senin insanca yaşamak hakkın değil mi? Sana insanca yaşama ortamı hazırlamayanlara niye oyunu veriyorsun?'' dedi.

Erdoğan, AK Parti Şanlıurfa İl Danışma Meclisi'nin Şanlıurfa City AVM Konferans Salonu'nda yapılan toplantısına katıldı.

ŞANLIURFA SEÇİMLERE BÜYÜKŞEHİR OLARAK GİRECEK

Erdoğan, Şanlıurfa'yı Meclis'te yaptıkları düzenleme ile büyükşehir statüsüne kavuşturduklarını anımsatarak, Şanlıurfa'nın 2014 seçimlerine büyükşehir olarak gireceğini belirtti. İlçe, belde belediyeleri ile birlikte büyükşehir belediye başkanı ve yönetiminin bu defa farklı olarak seçileceğine işaret eden Erdoğan, büyükşehir belediyesinin sınırlarının ilin mülki sınırlarından oluşacağını, sadece büyükşehir ve ilçe belediyeleri bulunacağını, diğerlerinin de belediyelerin mahalleleri konumuna geleceklerini kaydetti.

''Bu ne demektir?'' diye soran Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

''Bu şu: Artık Şanlıurfa'da hizmetin gitmediği yer kalmayacak. Büyükşehir belediyesi elini en ücra köşeye kadar uzatacak. Bunu İstanbul ve Kocaeli'nde ne yaptık, denedik. Yani bunu deneyerek yapıyoruz. Denemeden değil. Fakat bu işte çırak bile olamayan siyasetçiler var. Bu çırak bile olamayan siyasetçiler bu işin ne anlama geldiğini bilmiyor. Bilmedikleri için de buna farklı farklı bazı yorumlar getiriyorlar. Diyorlar ki, 'artık muhtarların büyük bir çoğunluğu, muhtarlıklarını kaybedecekler. Maaş filan alamayacaklar. Köyler elden gidiyor. Mezralar gidiyor. Şöyle, şöyle şöyle... Kardeşlerim bakın bunların politikaları hep yalan üzerine bina edilmiştir. Bunlarda dürüstlük hak getire.''

İNSANCA YAŞAMAK SENİN HAKKIN DEĞİL Mİ?

Erdoğan, yasanın her şeyi ile ortada olduğunu ve il özel idarelerinin beklenen hizmeti gerçekleştiremediklerini ve bunları artık belediyelerin yapmak zorunda olacağına dikkati çekti. Erdoğan, halka hizmet etmeyen belediye başkanlarının hem halk hem de parti tarafından denetleneceğini belirterek, şunları kaydetti:

''Ama şu anda bölücü terör örgütünün uzantısı parti gibi değil. Çünkü o partilerin hizmet diye bir derdi olmadığı gibi onlara oy verenlerin de hizmet alma gibi bir derdi yok, maalesef. Onlarda sadece ne var? İdeoloji var. İsterse pislik içinde yatsınlar kalksınlar gidiyor yine onlara oy veriyor. Kardeşim sen hizmete mi oy veriyorsun yoksa ideolojiye mi? Senin insanca yaşamak hakkın değil mi? Sana insanca yaşama ortamı hazırlamayanlara niye oyunu veriyorsun? Allah aşkına sen vicdanını, aklını niye kiraya verdin? Bu ülkede senin insanca yaşama hakkını vermeye çalışan bir hareket var. Nedir o hareket? AK Parti. Bizim derdimiz başka. Biz düşünebiliyor musunuz geldiğimiz ana kadar yerel yönetim neydi bilinmezdi. Yerel yönetimin uygulamasını en has şekli ile biz bu ülkeye getirdik. Eğer bugün benim vatandaşım, halkım, bu ülkedeki belediyelerin kahir ekseriyetini AK Parti'ye verdiyse, bundan dolayı veriyor. Allah'ın izniyle inanıyorum ki bundan sonra de verecek. Niye? Çünkü halkım olaya objektif baktığı zaman hizmet istiyor. Ama objektif değil de ideolojik bir pencereden baktığı zaman, o zaman hizmet istemiyor.''

Erdoğan, bazı illerin kirliliğiyle ilgili olarak zaman zaman örnekler verdiğini anımsatarak, ''Gene orada oy onlara gidiyor. Nasıl oluyor bu iş. Fakat onu değiştiren bir yer var, bu ülkede. Bazı illerimiz bu konuda çok hassas. İşte bunlardan bir tanesi de Şanlıurfa'' dedi.

SURİYE'DE SÜRECİN SONUNA GELİNİYOR

Başbakan Erdoğan, Suriye'nin acılı ve kanlı zor bir dönemeçten geçtiğine işaret ederek, bu sürecin ekonomik yönden Şanlıurfa'yı etkilediğinin farkında olduklarını kaydetti. Akçakale'de yaşananların ardından angajman kurallarını değiştirdiklerini ifade eden Erdoğan, ''Bu sürecin artık sonuna gelindiğine dair güçlü sinyaller almaya başladık. Yaklaşık 2 yıldır devam eden bu kanlı, bu zalimane süreç artık sona yaklaşıyor. Suriye'de halkın taleplerini karşılayan bir yönetim inşallah kısa sürede yönetime gelecektir'' dedi.

SALON BU ESPİRİYE ALKIŞLADI

Bu arada, Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında salondaki bir çocuğun ağladığının duyulması üzerine, ''Gördüğünüz gibi ana kademe, kadın kolları, gençlik kollarımız var. Bir de çocuk kollarımız var. Onun için, 2071 garantide'' sözleri salondan alkış aldı.

İl Danışma Meclisi toplantısına, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın yanısıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Adalet Bakanı Sadullah Ergin de katıldı.

Başbakan Erdoğan'ın, BDP'ye ve bölücü terör örgütüne yönelik eleştirileri sırasında, bir partili, ''Sayın Başbakanım onlar İsrail'in maşaları'' diye bağırdı. Salonda bulunan partililer de vatandaşı alkışladı.

Süreç tamamlandığı iki ülke ve halklarının güç birliği yaparak geleceğe yürüyeceklerinin altını çizen Erdoğan, sürecin uzaması nedeniyle hükümetin eleştirildiğini, ancak teşkilat olarak bu eleştirilerin hiçbirini dikkate almayacaklarını ve motivasyonlarını bozmayacaklarını belirtti. İstişarenin ardından adımlarını attıklarına işaret eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

''Biz gayet dosttuk, gayet iyiydik. Ailecek görüşüyorduk. Niye bu hale gelelim. Amma babamız dahi olsa eğer zalimse biz o babayla beraber yol yürümeyiz. Çünkü zulme rıza, zulümdür. Bu evlat için de geçerlidir. Eğer evlat, hakka değil de, zalimlerin yanında yer alıyorsa, bir baba olarak bizler de o evladı terk ederiz. İşin aslı budur''

Erdoğan, Suriye'de zulüm yaşandığını ve 50 bine yakın insanın uçak bombaları ile öldürüldüğünü belirterek, ''Bakın şimdi havaalanlarını muhalif güçler yani Suriye halkı ele geçirmeye başlayınca, artık uçaklar işgöremez hale gelince şimdi Scud füzelerini kullanmaya başladı. Ne yaparsa yapsın hak galip gelecektir. Hiç endişeniz olmasın. Belki bedeli ağır ve zor olacaktır. Ama er geç, Suriye halkı buradan zaferle çıkacaktır'' dedi.

Suriyeliler için şu ana kadar 500 milyon liraya yakın katkı yaptıklarını, dışarıdan gelen rakamın ise 30 milyon dolar gibi olduğuna işaret eden Erdoğan, Akçakale'de Suriyeli sığınmacıların kaldığı çadırkent ve kampları Suriyeli muhaliflerin liderleriyle ziyaret edeceğini bildirdi.

Erdoğan, Suriye'den gelenler için açık kapı politikası uyguladıklarını ve gelenleri ağırladıklarını söyleyerek, dünyadaki diğer kampların buralardaki kamplarla mukayese edilemeyeceğini, bunu BM Genel Sekreti Ban-Ki Mun'un da dile getirdiğine işaret etti.

AK PARTİ VATANIN TEMSİLCİSİ

Başbakan Erdoğan, Türkiye'de birbirinden farklı etnik kökenden vatandaşların yaşadığını, siyasi partilerin bunların tamamını kucaklaması gerektiğini belirtti.

Sadece bir etnik unsurun kucaklanmasını ayrımcılık ve bölücülük olarak nitelendiren Erdoğan, bu nedenle, AK Parti'nin, bölgesel, etnik ve dinsel milliyetçilik yapmadığını, bütün vatan topraklarının temsilcisi olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin her yönüne eşit biçimde hizmet götürdüklerine işaret eden Erdoğan, ''Biz sadece Türkün, Kürdün, Arabın vs. partisi değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan 75 milyonun partisiyiz. Biz yaratılanı, yaratandan ötürü seviyoruz'' dedi.

KILIÇDAROĞLU'NUN PARALARINI DAĞITACAK

Erdoğan, ayrıca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na açtığı davalardan kazandığı paraları, ''duruma göre değerlendirip Kılıçdaroğlu hatırasına dağıtacağını'' söyledi.

AK Parti Şanlıurfa teşkilatı mensuplarına da seslenen Erdoğan, onlardan seçime kadar çalışmalarına hız vermelerini, ev ziyaretleri yapıp, halkla yüz yüze iletişim kurmalarını da istedi.