BIST 10.215
DOLAR 32,17
EURO 35,03
ALTIN 2.462,00
HABER /  POLİTİKA  /  BBP

Devlet değişiyor Kürtler değişmiyor mu?

Oral Çalışlar, Erdoğan'ın danışmanlarından Yalçın Akdoğan'ın kaleme aldığı yazıdan yola çıkıyor ve ilginç bir analiz yapıyor

Abone ol

Radikal yazarı Oral Çalışlar, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden, özellikle demokratikleşme ve toplumsal değişimler alanındaki çalışmalarıyla bilinen bir akademisyen olan Doç. Dr. Yalçın Akdoğan'ın  pazar günü Star gazetesinin eki Açık Görüş’te yayımlanan ve Kürt sorununun bugün geldiği noktayı değerlendiren yazısınından yola çıkarak ilginç bir analiz yapıyor.

Akdoğan’ın ‘Devlet değişiyor BDP değişmiyor’ başlıklı yazısındaki ana saptamalarından biri Çalışlar'a göre şöyle özetlenebilir:

“BDP’nin siyasallaştırdığı kitle giderek ulusal bir bilinçle hareket ediyor, ayrı bir ulus üretilmeye çalışılıyor, bu kitle ile Türkiye toplumu arasındaki psikolojik mesafe yavaş yavaş açılıyor. Gündemler, tutumlar beklentiler, talepler farklılaşıyor.”

Akdoğan bu saptamalarının ardından çözüm için şunları söylüyor: “Kürt meselesinde soğukkanlı analizler ve tespitlerin yapılması artık şart. Kürt kökenli vatandaşlarımızın meseleye bakışını önemsemek, çözüme ulaşmak açısından elzemdir. Devletin bakış açısını gözden geçirmesi, temel politikalarını değiştirmesi, demokratik alanda önemli gelişmeler olması, beraberinde Kürt milliyetçiliği ekseninde siyaset yapanların da, bu hareketin etkisi altında olan insanların da değişimini getirmelidir.”

Halbuki Çalışlar'a göre "Devletin değiştiği ama Kürt kimliği hareketinin değişmediği" tezi, tartışılması gereken bir tez.

‘Devlet değişiyor, BDP değişmiyor’ tezi bana gerçekçi görünmüyor diyen Çalışlar, bir çok ismin aslında Akdoğan’ın söylediğinin tersi yönde konuşarak, Kürtlerin değiştiğini ama devletin değişmediğini ifade ettiğinin altını çiziyor.

Çalışlar'a göre "Kürt hareketi de değişti, devletin tutumu da. Ancak her iki taraftaki değişim de çözüm için yeterli düzeyde değil. Örneğin devlete egemen olan anlayış hâlâ Kürtçe’yi ‘desteklenmesi gereken bir anadil’ olarak görmeye yanaşmıyor. Bu konudaki direnç sürüyor. PKK’nın dağdan indirilmesi noktasında devletin inandırıcı bir yol haritasının olduğundan söz etmek de hâlâ mümkün değil.
Kürtler de silahın artık bir çözüm aracı olmadığını gördükleri halde, buna son verecek cesur adımları atamıyorlar.
Türklerin Kürt algısı da, Kürtlerin Türk algısı da hâlâ yeterince rasyonelleşmiş değil..."