BIST 10.175
DOLAR 32,39
EURO 34,79
ALTIN 2.405,45
HABER /  POLİTİKA

Demokratik Açılım kitaplarla sürüyor

AK Parti'nin Demokratik Açılım kitapçığından sonra CHP'den kırık ampullü "AKP'nin Açılım Fiyaskosu" kitapçığı geldi

Abone ol

Hükümetin başlattığı Demokratik Açılım sürecine yönelik tartışmalar partilerin yayınladığı kitaplarla sürüyor. AK Parti’nin hazırladığı "Soruları ve cevaplarıyla demokratik açılım süreci” kitapçığına CHP’den karşı kitap geldi. CHP’nin kitabının adı “AKP’nin açılım fiyaskosu” ismini taşıyor. Kitabın kapaında da kırık bir ampul footğrafı yer alıyor.

Demokratik açılım sürecine yönelik 29 soru ve yanıtın bulunduğu kitapçık Atatürk’ün, “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” sözleriyle başlıyor. Ardından CHP lideri Deniz Baykal’ın sözlerine yer veriliyor. Deniz Baykal’ın sözleri şöyle:
“Türkiye’nin milliyetçilik anlayışı ırkçılığı reddeder. Vatandaşları arasında dil, din, sınıf farkı gözetmez. Kader, kıvanç ve tasada ortaklığı, birlikte yaşama arzu ve iradesini esas kabul eder. Türk Devleti bir ırk devleti değil, bir kan devleti, bir kafatası devleti değildir. Bir siyasi bilinç devletidir.”

Kitapçıkta bulunan bazı soru ve yanıtlar:
-AKP iktidarının millet anlayışı nedir?
Başbakan Türk milleti kavramındaki Türklük ifadesini alt etnik kimlik gibi yorumladığı için yanılıyor. Başbakan, “Türk, Kürt, Laz, Çerkes aklına ne gelirse hepsi Türkiye Vatandaşlığı üst kimliği altında bir ve beraber olacağız” diyor. İşin tuhaf tarafı Başbakanla PKK terör örgütünün başı da aynı görüşü savunuyor:
“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını anayasal üst kimlik olarak kabul ediyoruz.”

-AKP “Türk mileti” tanımını Anayasadan çıkarmayı önerdi mi?
Evet önerdi. AKP Milletvekili Ayşenur Bahçekapılı, “Vatandaşlık tanımı değişitrilecek. Herkes kendi etnik kökenini ifade edebilecek, üst kimlik olarak “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım” diyecek.

-Açılım Türkiye’nin gündemine nasıl getirildi?
5 Mayıs 2009’da terör örgütünün Kandil’deki başı Karayılan “Diyalog yeri İmralı’dır. Kabul edilmiyorsa diyalog yeri biziz. Bizi de kabul etmiyorsa siyasal irade olarak seçilmiş iradedir” dedi. Bundan birkaç gün sonra Cumhurbaşkanı Gül, “İyi şeyler olacak” dedi. Arkasından Öcalan yol haritası hazırlamaya başlayıp bunu 15 Ağustos’ta açıklayacağını duyurdu.
-AKP neden Meclis’te gizli oturum istedi?
Çünkü görüşmeyi halktan gizlemek istedi. CHP ise halktan gizlenmemesi için karşı çıktı. Kapalı oturum yapılmadı ama görüşmeler 10 Kasım’a alındı.

-Açılımın içeriği neden milletten saklanmak istendi?
İşin özü yanlış olduğu için saklandı. Şehit aileleri ve milletten korkuldu. Millete ve Meclis’e hazmettire hazmettire kabul edilmesi planlandığı için saklandı. Meclis ve millete saygı duyulmadığı için saklandı. Ülkeyi bölünmeye götürebileceği için saklanmak istendi. CHP’nin teşhisleri doğru çıktı. Hükümetin gizlilik içinde yürüttüğü açılımın ne olduğu anlaşıldı:
“AKP-PKK Projesi!

-Açılım neden Polis Akademisinde başlatıldı?
Bu girişimi AKP’nin kendi girişimi gibi değil, bir devlet projesi gibi sunmak istemesinin işaretidir.

-Açılımın muhatabı kimdir?
Açılımın muhatabı PKK ve Öcalan’dır. Bütün söylem ve eylemlerin PKK’nın ikna edilmesine yönelik olduğu görüldü. Başbakan DTP ile görüşmeyeceğim dedi, ardından DTP liderleri ile bir araya geldi. Bu temaslar PKK ile dolaylı bir müzakere hedefine yönelik bir açılımın yürütüldüğünü ortaya koydu. AKP’li Mir Dengir Mehmet Fırat silahlarıyla Türkiye’den Kuzey Irak’a geçip orada PKK’ya katılacak teröristlere, TSK’nın müdahale etmemesini istedi. AKP’li İhsan Arslan “Hiç kimse DTP, PKK ve Öcalan’ı görmezden gelemez” dedi. Atalay, “Karayılan’ın düşüncelerini önemli görüyoruz” dedi. Başlangıçta AKP “PKK silahı bıraksın” diyordu. Şimdi silahı bırakmasa da görüşülebilir terörle yan yana yaşanabilir noktasına geldi.

-Açılımın dış boyutu nedir?
Uluslar arası baskılarla şekillendi. ABD’de bir sivil toplum örgütünce hazırlanan proje kapsamında eylem planı sahneye kondu.

-AKP hükümeti PKK’nın Kuzey Irak’tan tasfiyesi için Irak hükümetini 7 yıldır neden ikna edemedi?
Irak Anayasasına göre Irak hükümeti topraklarında terör örgütü bulundurmamakla yükümlü. Ne yazıkki AKP hükümeti diplomatik yoldan Irak’ın bu yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlayamadı.

-PKK’nın ikmal yolları neden kesilemedi?
PKK’nın Kuzey Irak’tan tasfiyesinin en etkili yollarından biri, Kandil’e giden yolların kesilerek bu örgütün ikmal yapmasını önlemekti. Hükümet bunu bile sağlayamadı.

-Mahmur Kampı neden boşaltılamadı?
2003 tarihindeki ABD müdahalesinden beri Mahmur Kampı Irak Hükümetine bağlı yerel yönetimlerin sorumluluk alanında. Türk hükümeti sayısız diplomatik girişime rağmen bu kampın boşaltılmasını ve oradaki vatandaşlarımızın Türkiye’ye dönmesini sağlayamadı.

-Başbakan Erdoğan’ın “Kürt sorunu” ile ilgili çelişkileri nelerdir?
2005 Norveç gezisi: Türkiye’de Kürt sorunu yok
2005 Ankara: Adına isterseniz kökeni Kürt vatandaşlarımızın toplumsal talepleri, ister Günaydoğu, ister Kürt sorunu deyin…
2005 Ağustos: Kurt sorunu ne olacak? Diyenlere diyorum ki; herkesten önce benim sorunumdur…

-AKP iktidarında terör nereden nereye geldi?
AKP iktidara geldiğinde terör neredeyse bitmişti. Şehit sayısı 6’ydı. AKP iktidarında 719 şehit verildi.

-AKP neden mücadele yerine müzakereyi seçti?
AKP sınır ötesi kara harekatı için yurt dışından icazet alamayınca terörle dolaylı müzakere yolunu seçti.

-AKP 1 Milyar dolar alarak terörle mücadeleden vazgeçecek miydi?
Devlet Bakanı Ali Babacan’ın 23 Eylül 2003 tarihinde Dubai’de ABD Hazine Bakanıyla ile bir anlaşma imzaladığı, buna göre Türkiye’nin 1 milyar dolarlık hibe veya 8.5 milyon dolarlık kredi karşılığında Kuzey Irak’a asker göndermemeyi kabul ettiği basında açıklandı.

-Habur skandalı nereden kaynaklandı?
İçişleri Bakanı Atalay, DTP lideri Ahmet Türk ile 17 Ekim Cumartesi Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in AOÇ’deki makamında görüşerek 19 Ekim Habur programını planladı.

-Habur’a gelenleri kim gönderdi?
Habur’dan gelenleri Öcalan’ın talimatıyla Kandil dağındaki PKK başları gönderdi.

-Avrupa’dan geleceklerle ilgili pazarlık niçin bozuldu?
Başbakan içeriden gelen tepkilerin bu sürece ara verilmesine neden olduğunu açıkladı. Başbakan bu sözlerle kurulan irtibatları itiraf etmiş oldu.

-Habur’a Türk devletinin temsilcilerini kim gönderdi?
Habur’a PKK’lı teröristleri karşılamak için İçişleri Müsteşarı, üst düzeydeki MİT yetkilileri, emniyet müdürü, Valiyi hükümet gönderdi.

-AKP Öcalan’ın affını önerdi mi?
Evet önerdi. Hükümetin 2006 yılında getirdiği TMY’nin 6. maddesinde terör örgütünün kurucularının bir defaya mahsus olmak üzere pişmanlık yasasından yararlanması var. Bundan sonra da başka girişimler oldu.