BIST 9.916
DOLAR 32,45
EURO 34,76
ALTIN 2.440,10
HABER /  GÜNCEL

Demirtaş'ın Sur çağrısı için jet soruşturma!

Diyarbakırlıların bulundukları yerden Sur’a doğru yürümeleri çağrısı yapan HDP lideri Demirtaş için soruşturma açıldı.

Abone ol

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, bütün Diyarbakırlıların bulundukları yerden Sur’a doğru yürümeleri çağrısı yapan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında soruşturma başlattı. Demirtaş, soruşturma için yaptığı ilk açıklamada çağrılarının arkasında olduklarını vurgulayarak "Aslında Sur'da yapılanın kendisi suçtur" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sokağa çıkma yasağının sürdüğü Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde yasak ve ablukanın kalkması halinde, bir daha hendek ve barikat olmayacağını söylemiş ve çarşamba gününden itibaren bütün Diyarbakırlıların bulundukları yerden Sur’a doğru yürümeleri çağrısı yapmıştı.

Bu çağrının ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP Eş Genel BaşkanıSelahattin Demirtaş hakkında soruşturma başlattı.

DEMİRTAŞ'TAN SORUŞTURMA İÇİN İLK TEPKİ

Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'nın hakkında soruşturma başlattığı HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çağrılarının arkasında olduklarını vurgulayarak karara dair "Şiddet eylemine başvurmadan, kimsenin canına kastedilmeden demokratik bir çağrı yaptık ve bunun da arkasındayız. Buna karşı AKP hükümeti ve devlet kurumları buna suç gibi yaklaşıyor. Aslında Sur'da yapılanın kendisi suçtur" değerlendirmesinde bulundu. Demirtaş hakkında soruşturma başlatılmasını katıldığı Özgür Gün Tv yayınında değerlendirdi. 

Savcılığın hakkında soruşturma başlattığını basından öğrendiğini dile getiren Demirtaş, bu kararın hukukla bir alakasının olmadığını söyledi.

Diyarbakır kent merkezinde yer alan Sur'da 90 gündür 'sokağa çıka yasakları' uygulandığını ve yapılan saldırılarda insanların hayatlarını kaybettiğini vurgulayan Demirtaş açılan soruşturmaya dair şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şehir tümden yıkılmış durumda. Diyarbakır halkının da buna tepki gösterme hakkı vardı. Bu açıdan soruşturma neye dayanarak açılmıştır bilmiyorum. Şiddet eylemine başvurmadan, kimsenin canına kastedilmeden demokratik bir çağrı yaptık ve bunun da arkasındayız. Buna karşı AKP hükümeti ve devlet kurumları buna suç gibi yaklaşıyor. Aslında Sur'da yapılanın kendisi suçtur. Barikatlar, hendekler yasadışı olabilir. Ama tankla, topla sivil yerleşim yerlerinde bu saldılar yapılamaz, insanlar göçe zorlanamaz. Devlette yasalara uymak zorundadır, ısrarla asker ve polis operasyonlarını sürdürmek doğru değil.

Biz barışçıl siyasetimize devam edeceğiz. Buradaki barışçıl nöbeti de buna dair bir eylemselliktir. Kendi şehrimizde gözümüzün önünde katliam yaşanmasına müsamaha gösteremeyiz. Herkesin yaşam hakkı kutsaldır anlayışındayız. Diyalog ve müzakere kanalları ile barışa davet ediyoruz. Biz kimseyi savaşa davet etmiyoruz. Asıl savaş isteyen AKP hükümetidir. Eğer bir soruşturma açılacaksa onlara açılması gerekiyor. Bu açıdan niye soruşturma açıldığını merak ediyoruz doğrusu."

Arkadaşlarının günlerdir Sur'dan telefon ile bilgi almaya çalıştıklarını, kendisinin de bu yönlü olarak Sur'daki sivillerden biri ile görüşüp, durumları hakkında bilgi almaya çalıştığını paylaşan Demirtaş, yoğun şekilde devam eden tank ve top atışları nedeniyle sivillerin Sur'dan orada çıkma şanslarının olmadığını belirttiğini aktardı.

Demirtaş, bu tablo içerisinde ısrarla operasyonlar konusunda kararlılık vurgusu yapmanın çözüm olmadığının altını çizdi.

'SUR'DA 100 KİŞİYİ ÖLDÜRÜNCE NEYİ ÇÖZMÜŞ OLACAKLAR?'

Sur'da, Cizre gibi bir tablo ortaya çıkması halinde bunun altından kimsenin kalkamayacağını vurgulayan Demirtaş, "Bu yüzden de yarını düşünmek herkesin boynunun borcudur. Bugün Sur'da 100-150 kişiyi öldürünce neyi çözmüş olacaklar. Bugün bunu önleyebilmek için çözüm-diyalog kapısını açmak çok çok önemli. Derdiğimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değildir. Tüm siyasi kurumlarımızda bu konuda ortak bir çağrıda bulunduk.

Diyarbakır halkı da yanı başında bir katliama tanık olmak istemiyor. Böylesine bir katliam tehdidinin de halkımıza yaşatılmasına izin vermeyeceğiz. Herhangi bir saldırı olmadığı sürece de yarın ki eylemde bir olumsuzluk yaşanmayacak.

'HİÇ BİR HALK ONURSUZLUĞU KABUL ETMEZ'

Bugüne kadar 28 Kürt isyanı bastırılmış ama 29 çıkmış. Bu da demektir ki isyanlar bastırılamamış. AKP Hükümeti de tarihten doğru dersler çıkarmamış demektir. Hiçbir halk kendine dayatılan onursuzluğu kabul etmez. Diyarbakır halkı da bunu gösterecek. Davutoğlu ısrarla bu operasyonlara halk destek veriyor diyor. Hayır, bunun böyle olmadığını biliyoruz. Yaptığımız mitinglerde bunu gördük. Diyarbakır halkı bu kadar hukuk dışı bir uygulama devam ederken, buna sessiz kalmaz.

Devletin kanun ve nizamı vardır, ancak bunun dışına çıkıldığı zaman suç işlenmiş olur. Şuan bu yaşanıyor. Cizre'de bu yaşandı. Sur'un tankla topla yıkılması hangi yasaya uygundur? Yasalarda böyle bir şey yok. Anayasal hakkımızı kullanıyoruz diye çağrımızı bir tehdide dönüştürmelerine karşı dururuz. Halk da buna karşı durur. Müzakere sürecine dönüş konusunda yeni bir hamle konusunda inisiyatif alır, beklentisi içerisindeyiz.

'BİZE DİRENİŞTEN BAŞKA ŞANS BIRAKMIYORLAR'

Ancak bugünkü durum bunun uzağında. Bize direnişten başka seçenek bırakmıyorlar. Tank ve top sesleri arasında hiçbir yapmadan duramayız. Yüzlerce görünle yaptık hala yapıyoruz, silahla değil, başka türlü çözüm lazım. Ablukalar ve yasaklar kaldırılırsa Sur'da da çatışmalar son bulacak. Sur'a abluka kurulursa Kürt sorunun çözülmüş olmayacak ama önemli bir adım atılacak" dedi.