BIST 9.916
DOLAR 32,53
EURO 34,93
ALTIN 2.443,60
HABER /  GÜNCEL

Değişim nasıl yönetilir?

Prof. Dr. Çetin Volkan Akyol değişimin nasıl yönetildiğini yazdı

Abone ol

Değişimi doğru yönetmenin nasıl olduğu, farklılıkların üstesinden nasıl bir düşünceyle gelinmesi gerektiği konusunda Prof. Dr. Çetin Volkan Akyol bunları söyledi;

''Değişimi doğru yönetmek, önce değişimi doğru algılamayı ve anlamayı gerektirir. Bunun için yapılması gereken işleri çok iyi analiz edip değişimi sağlayacak bilgi düzeyine sahip bilgili dirayetli ve geleceği görebilecek beyinlere ihtiyaç olduğunu bilip A takımını ona göre kurmak gerekmektedir.

Geleceği şekillendirecek olan takım arkadaşlarının toplumun her kesiminin sorunlarını çok iyi bilen ve çözüm üretebilecek bilgi ve beceride olan kişilerden seçilmiş olmaları çok önemlidir. Yaşadığımız değişimi geçmişin alışkanlıklarıyla, düşünce tarzıyla ve eski yöntemlerle doğru yönetmek mümkün değildir, geçmiş alışkanlıklarımızda bireysel akıl vardır.

Tek bir kişinin yani liderin veya bir grubun sahip olduğu aklın veya bir ideolojinin yöntemlerinin küresel rekabet koşullarında mükemmele ulaştıracağını düşünmek, tüm sistemi buna göre kurgulamak değişimi yanlış yönetmek olur. Böyle bir ortamda partiler halk adına, parti organları parti adına düşünür, sonunda tek bir kişi herkes adına hem düşünür, hem konuşur hem de uygular.

Oysa doğru kararların verilmesi ve en doğru projelerin üretilerek hayata geçirilmesi, ancak karar süreçlerinin en geniş katılımlarla oluşturulmasına ve işletilmesine bağlıdır. Rekabet ulusça dinamik bir şekilde sürdürülen küresel bir niteliğe sahiptir. Bir ülkedeki insanların daha mükemmel çalışma ve işbirliği alışkanlıklarıyla, daha yüksek donanımla karar süreçlerine katılımı önemlidir.

Daha çok aklın, daha yüksek performansla bir araya gelerek çözümler üretmesi, en iyiyi ve en doğruyu yakalamanın ön koşuludur. Aynı zamanda bu süreçlerin iyi işleyen bir sistem içerisinde gerçekleşmesi de gerekmektedir. Hantal kurumlardaki çapul yöneticilerin aklına dayalı çözümler, küresel rekabetin baskısı altında bir ülkeye değil, bir köyü idare etmeye bile yetmez.''