BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 15 Temmuz mesajı: Son sözü top tüfek değil iman belirler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Saraçhane Meydanı'nda düzenlenen 15Temmuz Programı'nda konuştu. Erdoğan, "15 Temmuz gecesi gördük ki son sözü top, tüfek değil, iman belirler, yürek belirler, inanç belirler." ifadelerini kullandı. NATO zirvesine de değinen Erdoğan, FETÖ, PKK, YPG'nin terör örgütü olarak kayıtlara girdiğini hatırlattı ve 'Bu bizim kırmızı çizgimizdir' dedi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Ülkemizin bir daha 15 Temmuz gibi musibetlere maruz kalmaması için büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını kararlılıkla sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Saraçhane Meydanı'nda "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı"nda vatandaşlara seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Aziz milletim, sevgili İstanbullular, MHP kıymetli genel başkanı, değerli kardeşlerim, sizleri en kalbi duygularımla, hasret ve muhabbetle selamlıyorum. Geride bıraktığımız Kurban bayramınızı tebrik ediyorum. Rabbimden milletimize ve tüm insanlığa hayır, sağlık ve esenlikle nice bayramlar nasip etmesini diliyorum. Bugün 15 Temmuz ihanetinin 6. yıldönümü. Yakın tarihimizin bu en alçak darbe girişiminde toplamda 252 kardeşimiz şehadetle şereflendi.

Şehitler için başsağlığı mesajı
Her biri bu topraklar için toprağa düşmüş askerimiz hükmünde olan 15 Temmuz şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Şehitler sevgililer sevgilisi, peygamber efendimize komşular. Biliyoruz ki, rabbim şehitlerimizi sevgili habibinin sancağı altında şereflendirsin Bizi de onlarla beraber şerefyab etsin. Bu ihanet girişimi sırasında darbecilerin uçak, helikopter, tank, silahlarıyla karşı koyarken yaralanan gazilerimize sağlık ve sıhhat temenni ediyorum.

"Milletimiz destan yazdı"
Toplumların tarihlerinde asırlar boyu unutulmayacak, nesiller boyu destan gibi anlatılacak dönüm noktaları vardır. Milletimiz 15 Temmuz'da akşam güneş batarken başlayan darbe girişimini sabah güneşin doğuşuyla birlikte akamete uğratarak böyle bir destan yazmıştır. Bu millet bu tür destanları yazdı, Allah'ın izniyle yine yazar. 2 asırdır ayağa kalkmak istediği dönemde milleti savaş, bozgunculuk, darbe, vesayet, terör, siyasi istikrarsızlık, ekonomik kriz, sosyal çatışmayla dizleri üzerine çökertenler hamdolsun bu defa yine başaramadılar. Farklı dönemlerde farklı kisveler altında sahnelenen sinsi oyun 15 Temmuz gecesi milletimizin iman dolu göğsüne çarparak yerle yeksan oldu.

"6'lı masanın derdi başka"
Şimdi 6'lı masaları var değil mi bunların? Bu 6 masada şehitlerimizin esamesi okunuyor mu? Onların derdi başka. Onlar PKK terör örgütüyle beraber yürüyorlar. Yani Gabar, Cudi, Tendürek'te bizim Mehmedimize saldıranlarla onların parlamentodaki uzantılarıyla beraber el ele omuz omuza yürüyorlar.

"Önümüzde büyük bir hesap var"
Şimdi önümüzde büyük bir hesap var. Balkan harbiyle üzerine çöreklenen kara bulutları Çanakkale zaferiyle dağıtan milletimiz, milli mücadelede şanla şerefle dolu tarihine yeni bir halka eklemişti. Son devletimiz Cumhuriyetimizin milli iradenin üstünde payidar olacağına 85 milyon 15 Temmuz gecesi dosta, düşmana ispatladık. Cumhur İttifakı olarak o gece nasıl ispatladıysak, bundan sonraki süreçte de aynen ispatlamaya devam edeceğiz.

"Tamamı şehadeti göze alarak yola çıkmıştı"
Şu karşımdaki topluluğa bakarak ne diyoruz; Türkiye aşkına, bir kez daha ya Allah bismillah, Allahuekber diyerek. Şu Saraçhane meydanında tüm gönülleri titretiyorsak, 15 Temmuz kıyamı sayesindedir. Ben bu tabloyu görünce gençlik yıllarımı hatırladım. Gençlik yıllarımda bu meydanda biz 29 Mayısları kutlardık. 15 Temmuz öyle bir geceydi ki, darbecilere karşı direnmek üzere ev, işyerleri, mahallelerinden harekete geçenlerin tamamı şahadeti göze alarak yola çıkmıştı. Kadın, erkek, genç yaşlı demeden yola çıkmışlardı.

"Kılıçdaroğlu kahvesini yudumlarken biz havalimanına indik"
Hani birisi de akşam 23.00'de Yeşilköy Havalimanı'na gelmişti. Haberim olsaydı ben de beklerdim diye haber veriyor. FETÖ'cülerin kontrolü altında, nezareti altında oradan Bakırköy Belediyesi'ne gidiyor. Orada televizyon karşısında kahvesini yudumlarken biz de havalimanına iniyoruz. Kaçta? Saat 1'i birkaç dakika geçe. Ama orada on binler vardı. On binler oradaydı. Kadın, erkek, genç, yaşlı oradaydı. Allah sizlerden razı olsun. Sizin ferasetiniz, Cumhur İttifakı olarak orada buluşmanız işte bunların çanına ot tıkadı.

"Fazla sürmedi kaçıp gittiler"
Ne oldu? Fazla sürmedi, hemen kaçıp gittiler. Zafer inananlarındır dedik ve oradan elhamdülillah zaferle çıktık. Bu sadece İstanbul'da değil Ankara'da da böyle oldu. Her ne kadar şehitlerimiz oldu ama o şehitler kazandı. Şehitlerimizin hatıralarına baktığımızda tamamında aynı şuur, aynı teslimiyet, aynı irade ve kararlılıkla darbecilerin üzerine yürüdüklerini görüyoruz. Şu anda biz buradan konuşuyoruz. Ama aynı anda şu anda Ankara'da da Kızılay başta olmak üzere ülke genelinde şu törenler yapılıyor. Çünkü kalpler aynı anda atıyor. İşte bu buluşmanın adı nedir; Cumhur İttifakı.

"TBMM'nin dili olsa da ölüme meydan okuduklarını anlatsa"
Saraçhane'deki şu arka tarafımda olan süs havuzlarının dili olsa da o gece abdestsiz şehit olmamak için kendine uzanan elleri anlatsa. Boğaziçi Köprüsü'nün direkleri olsa da darbecilerin ölüm kusan namluların üzerine gül bahçesine girer gibi yiğitlerin kahramanlığını anlatsa. TBMM'nin dili olsa da milletin vekillerinin sizlerin emanetine nasıl sahip çıktıklarını, ölüme nasıl meydan okudukları anlatsa. Genelkurmay Başkanlığı'nın binalarının dili olsa da darbecilerin tank, tüfekle sürekli üzerlerine ateş ederken milletin asil evlatlarının onların karşısında nasıl korkusuzca durduğunu anlatsa. Gölbaşı Özel Harekat'ın dili olsa da alçakça bombalanan kahraman polislerimizin imanını anlatsa. Şu vatan topraklarının dili olsa da milyonların gözlerini kırpmadan sabaha kadar nasıl dua ettiklerini anlatsa. Şehirlerdeki meydanların dili olsa da 27 gün süren demokrasi nöbetlerinde bir milletin istiklal ve istikbaline nasıl dört elle sahip çıktıklarını anlatsa.

"Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz"
Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden spora her alanda kazandırdığımız güçlü altyapının üzerinde ülkemizin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için var gücümüzle çalışacağız."