BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yargıtay-AYM krizinin çözümü için gerekeni yapacağım! İsrail sabrımızı zorluyor

Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen anma programında konuştu. "Türkiye, dün 'Gardırop Atatürkçüleri', bugün de 'Sosyal medya Atatürkçüleri' olarak ifade edebileceğimiz kesimden çok çekmiştir" diyen Erdoğan, İsrail'in Türkiye'nin sabrını zorladığını belirtti. Erdoğan, Yargıtay ile Anasaya Mahkemesi arasındaki krizle ilgili de dikkat çeken mesajlar verdi. .

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen anma programında konuştu. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları...

- Gazi Mustafa Kemal’in vasiyeti olan, ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma mücadelesini, Milli Mücadele ruhuyla sürdürüyoruz.

- Cumhuriyetimizin ilk asrının son 21 yılında yaptıklarımızın hesabını milletimize vermekle mükellefiz. Dillerinden Atatürk'ü düşürmeyenlerin ülkemize neler kazandırdıkları milletimizin hafızasında mevcuttur. Bu mirasyediler dün olduğu gibi bugün de sağa sola savruluyor..

- Kendi ülkelerine düşman kim varsa herkesin dümen suyuna girecek kadar kontrolü kaybetmiş durumdalar. Bunların da uzun süre varlığını sürdürmesi mümkün değildir.

- Ülkenin ve milletin geçmişinden kopan bu kesim giderek marjinalleşmiştir.

- Türkiye, dün 'Gardırop Atatürkçüleri', bugün de 'Sosyal medya Atatürkçüleri' olarak ifade edebileceğimiz kesimden çok çekmiştir.

- Gazze'de bütün dünyanın gözü önünde bir felaket, bir facia, bir insanlık suçu yaşanıyor.

- Maşeri vicdanın sesinden de aldığımız güçle, Gazze halkının evlerini ve topraklarını terk etmeme iradesine sonuna kadar destek vereceğiz.

- Vatanlarını, canlarını koruma mücadelesi veren Gazzeliler başta, tüm Filistin halkının can, mal güvenliği sağlanana kadar hakkı söylemekten vazgeçmeyeceğiz.

İsrail sabrımızı zorluyor...

- İsrail Ülkemiz topraklarını da içeren vadedilmiş topraklar hezeyanıyla, nükleer silah kullanma tehditleriyle sabrımızı zorluyorlar.

- Henüz doğmamış bebeklerden masum çocuklara yitip giden on binlerce insanın bedeli ve zulmün hesabı elbette sorulacak.

 - AB'yle ilişkilerde mesafe katedemememizin sebebi, Türkiye’ye karşı aleni husumet içeren tavırlardır. AB, stratejik körlükten kurtulma umudunu yitirmektedir.

- Enflasyonun yol açtığı hayat pahalılığını çözmekte kararlıyız. Refahı aşınan dar ve orta gelirli kesimlerin kayıplarını telafi etmek boynumuzun borcudur.

Yargıtay AYM krizi...

- Yargının iki kurumu arasındaki yetki tartışmasının çözüm yeri anayasadır, yasalardır. Ancak mevcut anayasamız ve yasalarımız, bu konuda yetersiz kalmaktadır.

- Darbecilerin bundan 41 sene önce Türkiye’ye biçtiği gömlek, yapılan 20’yi aşkın tadilata rağmen, 2023 Türkiye’sine artık dar gelmektedir.

- Yeni anayasa meselesini ısrarla gündemde tutmamızın, günlük siyaset söylemi değil, hayati bir konu olduğu, bu vesileyle herhalde daha iyi anlaşılmıştır.

- Hiçbir organ hiçbir kurum eleştirilemez değildir. AYM'den Yargıtay ve Danıştay'a kadar katılmadığımız kararları olmuştur. Bu defa farklı bir sorunla karşı karşıyayız.

- Yargı kurumlarının kararları da tartışılabilir. Türkiye'de, yüksek mahkemeler dahil hiçbir organ, hiçbir kurum layüsel değildir, eleştirilemez değildir.

- Biz bu tartışmada taraf değil hakem konumundayız. Yetki tartışmasının çözüm yeri anayasa, yasalardır. Anayasamız bu konuda yetersiz kalmaktadır.

- Yargının iki kurumu arasındaki yetki tartışmasının çözüm yeri anayasadır, yasalardır. Ancak mevcut anayasamız ve yasalarımız, bu konuda yetersiz kalmaktadır.

- Biz meseleye sloganik yaklaşmıyoruz. Çözümler peşindeyiz. Karşımıza ülkemize bir an önce yeni anayasaya kavuşturma çıkıyor. Hayati bir konu olduğu anlaşılmıştır.

- Devletin başı olarak, kurumlarımız arasındaki görüş ayrılığının bir anayasa ve sistem krizi haline dönüşmesinin önüne geçecek adımları süratle atacağız.

- Hem yüksek yargı kurumlarımızın temsilcileriyle hem yetkinliği herkesçe kabul edilen hukukçularımızla görüşerek, meseleye bir hal yolu muhakkak bulacağız.

- Gerekirse anayasa ve yasa değişiklikleri dahil tüm yöntemleri kullanarak, tekrar böyle bir tartışmanın ortaya çıkmaması için gerekenleri yapacağız.