BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

CHP'li Güneş'ten ilginç benzetme

2013 bütçesi üzerine yapılan son konuşmalarda söz alan CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, hüükmeti topa tuttu.

Abone ol

CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, AK Parti'nin köylüyü aldattığını öne sürerek, ''Kibar Feyzo diye bir film vardı. Maho Ağa köylünün hakkını gasp ediyordu. Hükümet olmuş Maho Ağa, alıp götürüyor'' dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı üzerindeki son konuşmalarda, grubu adına söz alan Güneş, büyümenin yavaşladığını, dünya ekonomisinde büyüme beklentisinin yüzde 3,3'le Türkiye'den yüksek olduğunu belirtti.

Altın hesabı çıkarıldığına Türkiye büyümesinin ne olacağının açıklanmasını isteyen Güneş, ''Geçen yıl bu kürsü inliyordu, '2 yıldır çok yüksek büyüme elde ettik' diyordunuz. Geçen yıl yüzde 8,5'tu, şimdi ağzınızı bıçak açmıyor, dut yemiş bülbül gibisiniz. Nerede o yüksek büyüme; geçen yıl sürdüremezsiniz dedik, sürdüremediniz'' dedi.

Güneş, geçen yıl milli gelir itibariyle dünyanın en büyük dış açığını Türkiye'nin verdiğini, bu yılın da farklı olmadığını söyledi. Güneş, ''Bu arabayı değiştirecekseniz, başka arabaya bineceksiniz, daha hızlı giden, bir durup, bir kalkmayan arabaya ihtiyacınız var. Yeni bir model için de siyasi iradeye ihtiyaç var. Böyle bir iradeniz varsa yeni model dizayn edin, bu model artık yürümüyor'' diye konuştu.

Hurşit Güneş, 2012'de OECD ülkeleri içinde en yüksek dış açığın, en yüksek genç işsizliğin, en hızlı yavaşlayan ülkenin hangisi olduğunu sordu.

Köylünün, tarlasını ekemediğini, borçlandığını, borcunu ödeyemediğini, tarlasını sattığını ifade eden Güneş, 2006'da çıkarılan Tarım Kanunu ile milli gelirin yüzde 1'nden aşağı destekleme verilmeyeceğinin hükme bağlandığını söyledi. Güneş, 2007'den bu yana bu hükme uyulmadığını, köylüye milli gelirden yüzde 1 destek verilmeyerek, 36,4 milyar liranın gasp edildiğini savundu.

MAHO AĞA GİBİ

 ''Türk köylüsünü aldatıyorsunuz. Kibar Feyzo diye bir film vardı. Gariban Kibar Feyzo ve Maho Ağa vardı; köylünün hakkını gasp ediyordu. Hükümet olmuş Maho Ağa, alıp götürüyor'' diyen Güneş, elindeki tabloyu göstererek, tabloda ''köylüden gasp edilen paraların'' görüldüğünü söyledi.

Güneş, sadece köylülerin değil, ücretlilerin de ezildiğini ifade ederek, ''Milli gelirden pay vermiyorsunuz, memur, işçi, emeklileri eziyorsunuz'' dedi.

AK Parti iktidara geldiğinde 2,5 milyon olan işsiz sayısının bugün de aynı olduğunu belirten Güneş, TÜİK rakamlarıyla işsizliğin azalmadığını, umutsuzların iki katına çıktığını, insanların umudunu yitirdiğini, iş aramaz olduğunu söyledi.

Her 3 gençten 1'inin işsizliğiyle Türkiye'nin OECD ülkeleri içinde birinci olduğunu ifade eden Güneş, buna ilişkin de tablo gösterdi.

Türkiye'de, ev, araba alımının arttığını dile getiren Güneş, borcun gelire oranının yüzde 48'e çıktığını, alımların gelirle değil borçla olduğunu kaydetti. Güneş, ''Kandıra'da hindiye kel derler, kel gibi kabarma derler. Siz kabarıyorsunuz da kabaracak durum yok. Geliri artmış da almış değil'' diye konuştu.

KÜRECİK'TE NÖBET TUTACAĞIM

Güneş, ekonomiden daha kötü politikanın, dış politika olduğunu öne sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''2009'da sınırlarda mayın temizleyecektiniz, çünkü sıfır sorun olacaktı. Şimdi o sınırların gerisine Patriot koyuyorsunuz. Mayın toplamaktan geldik Patriot füzesi koymaya. Bu dış politikanın başarılı olduğunu ortaya koymak mümkün mü? Hükümet'in bakanı Kayseri'de sucuk dağıtıldığı için değil Irak'a gidemediği için Kayseri'ye indi. Suriye'ye gitmek bir yana, yaklaşırken düşürülüyor. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir hükümet, bir komşunun iç işine karıştı, karışmakla kalmadı karıştırdı aynı zamanda. Oradaki Müslümanları birbirine vurdurdu. Başbakan gelsin, 'Bizim Kürecik'e koyduğumuz radar, İsrail'i korumak için değil Gazze'deki Müslüman kardeşlerimiz içindir' desin, Kürecik'e gidip nöbet tutacağım. Bana kalırsa Dışişleri Bakanı hülya görüyor, kendini Ortadoğu'da önemli bir aktör sanıyor. O, ona inanıyor da başka bir ülke ona inanmıyor.''

Güneş, Hükümet'in, halkı hipnoz etmeye çalıştığını öne sürdü. Güneş, demokrasinin bir öç alma değil, hoşgörü rejimi olduğunu dile getirdi.

Adaletin, sadece mahkemelerde aranmadığını, siyasetçilerin, devlet adamlarının da adil olması gerektiğini belirten Güneş, halkın, bu iktidarı meşru bulduğunu ancak adil bulmadığını öne sürdü.