BIST 9.722
DOLAR 32,56
EURO 34,89
ALTIN 2.424,52
HABER /  GÜNCEL

Can Ataklı'dan skandal video! Darbe yapamayız büyük afetler lazım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görevi bırakması için darbe yapmaya güçlerinin olmadığını söyleyen Can Ataklı, Erdoğan'ın gitmesi için büyük afetler ya da büyük bir askeri yenilgi gerektiğini söyledi. İlker Başbuğ'un sözleri ile aynı güne denk gelen bu skandal sözler kafaları karıştırdı.

Abone ol

Darbe özlemişle yanıp tutuştuğunun her fırsatta ipuçlarını veren gazeteci Can Ataklı, bu kez açık açık konuştu. Artık ülkede darbe yapacak güçlerinin kalmadığını savunan Can Ataklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirebilmek için çok büyük bir askeri yenilgi ya da büyük depremler ve afetler gerektiğini söyledi. Can Ataklı'nın sözlerini, İlker Başbuğ'un bugün Cumhuriyet gazetesine verdiği demeçle de düşününce "Birileri düğmeye mi bastı" sorusu gündeme geldi. 

Can Ataklı, sosyal medya hesabından paylaştığı videoda Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kurtulabilmek için nelere umut bağladığını ve bir darbeyi ne kadar özlediği itiraf etti. 

Erdoğan’ın görevi bırakması için büyük afetlerin yaşanması gerektiğini savunan Ataklı olması gerekenleri şöyle sıraladı:

- Doğal felaketler lazım, deprem, büyük yangınlar, sel felaketleri gibi...

- Yada çok büyük bir askerî yenilgi şart!..

- Tayyip Erdoğan’ın gitmesi için çok büyük bir halk öfkesinin olması lazım...

Ataklı "Darbe ihtimalini en az görenlerdenim. Darbe, hem de bugünün koşullarında darbe yapabilecek kabiliyet yok" diye konuştu.

İlker Başbuğ ne demişti?

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da bugün Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda, "Menderes erken seçim tarihini açıklaması 27 Mayıs önlenebilirdi" dedi. Başbuğ böylece Seçilmiş Başbakanı seçime gitmedi diye suçlayıp 27 Mayıs darbesini aklamaya çalıştı.

Erken seçim altından sopa göstermek!

İlker Başbuğ'un erken seçime gidilmedi diye darbe yapıldığını söyleyerek "erken seçim altından sopa göstermesi" ile Can Ataklı'nın "darbe" çıkışının aynı zamana denk gelmesi dikkat çekti. Acaba birileri yeniden düğmeye mi bastı sorusu kuvvetle sorulmaya başlandı.