BIST 10.644
DOLAR 32,22
EURO 35,10
ALTIN 2.515,91

Bülent Arınç'ı yakan Bilal Paşa :)

Basın bildirisi okumaktan 8.5 yıl hapisle cezalandırılan siyasetçiler, bugün Arınç ve arkadaşlarının geçmişte uğradığı haksızlığı yaşıyor bugün.

Türkiye değişti, değişiyor!

APO'ya "sayın" demek suç olmaktan çıktı.

Meclis'te Kürtçe yemin etti diye, 10 yıl hapis yattı Leyla Zana...

TRT 6 var şimdi, 24 saat Kürtçe yayın yapıyor. Hapisteki evlatlarıyla Kürtçe konuşamıyordu analar, düğün derneklerde Kürtçe türkü yasaktı. Geç alınmış bir karar ama, Kürtçe savunma hakkı da geliyor şimdi!

Ağız değiştirse de, "Kürt sorunu"nun varlığını,ülke idaresini elinde bulunduran Recep Tayyip Erdoğan kabul etti... Tasvip edilecek bir davranış değil, BDP'liler teröristlerle kuçaklaşıyor artık!

                       ***

Türkiye değişti, değişiyor!

Türkiye'de "hak" demek de suçtu bir zamanlar.


"Hak"tan "şeriat istiyor" manası çıkaran yargıçlar oldu bu ülkede.

"Hak" dedi diye haksız yere yıllarca hakim karşısına çıktı Bülent Arınç.

Suçlu bulundu, cezaevinin kapısından,Yargıtay'ın kararıyla döndü.

Takipler yapıldı, kayıtlar tutuldu...

Yalan yanlış kayıtlar...

                       ***

141-142 ve 163'ün hüküm sürdüğü yıllar.

Bülent Arınç,Akhisar'da konuşuyor.

Ahali slogan atıyor:

"Hilal Başak iktidar olacak!"

Refah'ın sloganı!

"Hilal Başak"ı "Bilal Paşa" olarak kayıt altına aldı Kenan Evren'in askerleri.

Yakasına yapıştılar Bülent Arınç'ın:

"Kim bu Bilal Paşa?"

Kenan Evren'e rağmen, "Bilal Paşa" ha!

Az daha mahkum ediliyordu Arınç...

"Bilal Paşa"nın "Hilal Başak" olduğu anlaşılınca kurtuldu!

İktidarına kafa tutan "Bilal Paşa"nın "Hilal Başak" olduğunu öğrenince, Kenan Evren de rahatlamıştı, Bülent Arınç da...

                       *** 

Bugün de aynı haksızlıklar yapılıyor!

Yalan yanlış kayıtlar yüzünden, nice masum siyasetçi, gazeteci, asker, işadamı hapiste tutuluyor. 

Basın bildirisi okumaktan 8.5 yıl hapisle cezalandırılan siyasetçiler, bugün Arınç ve arkadaşlarının geçmişte uğradığı haksızlığı yaşıyor bugün.

Cezaevleri dolup taştı!

Ne suç işlediğini bilmeden dört duvar arasında ölenler oldu.

Hastalıklarla boğuşan mahkumlar...

İki büklüm olduğu halde, cezaevinde can verenler var.

Say say bitmez...

                 ***

Türkiye değişti, değişiyor!

Bu değişime rağmen, zalimlerin ettiği zulmün arkası gelmiyor!

Dün de böyleydi...

Bugün de...

Korkarım yarın da böyle olacak!

Neden biliyor musunuz?

Geçmişten ders almıyoruz!

Çabuk unutuyoruz!

Hal böyle olunca, nasıl başladıysa öyle gidiyor...

İnternet Medyası Yasası'nda işlem tamam 

2005'ten bu yana "sorunlu" olduğumuzu haykırıp durdum ve "sorumlu gazetecilik" yapmak istediğimizi söyledim her platformda.

Bülent Arınç, "İstanbul'da söz verip, Ankara'da sözünü unutan politikacılar"dan olmadığı için, sesimizi duydu ve yılan hikayesine dönen İnternet Medyası Yasası'nı Bakanlar Kurulu'na kadar getirdi.

Bizlerin birer "sorumlu gazeteci" olması, birilerine battı. Hemen harekete geçtiler, Antalya-Ankara-İstanbul arasında mekik dokudular. Bu yasanın çıkmasına mani olacak ne varsa yaptılar.

Güçlüydüler!

Gazeteleri vardı, 20 kişiydiler... 

Direndiler, direttiler!

Ve kısmen muaffak oldular... 

Ancak, karşılarında kararlı bir Bülent Arınç vardı!

"Gelene ağam, gidene paşam" demeyen bir siyasetçi vardı karşılarında. 

"Peki" dedi, onların da görüşlerini aldı, itirazlarını dinledi... 

Baktı ki, yapılan talepler hikaye...

Bir kez daha düğmeye bastı... 

Bolu'da son müjdesini verdi Bülent Arınç...

Hem Basın İlan Kurumu ilanlarını müjdeledi, hem de İnternet Medyası Yasası'nı.... 

Yasamız bir kez daha Bakanlar Kurulu'nda görüşülecek. Bizimle ilgili görüşü hiç değişmeyen, bizi anlayan, bizlerin "sorumlu" olmasını isteyen Bülent Arınç, kararını vermiş bile.

Bugün yarın!

Çoğu gitti, azı kaldı!

İnternet Medyası Yasası'nda işlem tamam.. 

Meclis'ten de geçti mi, bizler de diğer meslektaşlarımız gibi, gazetecilik yapabileceğiz.

Hadi gözümüz aydın... 

Bolu'da Gazelle Otel'de kendisine teşekkür ettim...

Binlerce teşekkürler Bülent Bey...

Yolunuz açık olsun!