Bu ne pişkinlik Onur Bey!

Amerika'nın Sesi Radyosu'na konuşmuş CHP'li Onur Öymen. Seçim sonuçlarını değerlendiriyor!

Ona göre, AK Parti'nin 22 Temmuz seçimlerinden galip çıkmasının mantıklı bir açıklaması yok...

Halkı suçluyor yani...

Diyor ki:

-AK Parti din üzerinden siyaset yaptı!

Ve ekliyor:

-Fındık için yollara döküldü. Hükümet protesto edildi. Seçim zamanı gelip çattığında, AK Parti açık ara ile birinci oldu. Bunun mantıklı bir açıklaması olabilir mi?

Sunucu araya giriyor:

-Nedir peki bu başarının nedeni?

Onur Öymen işi pişkinliğe vuruyor:

-Din eksenli siyaset işte...

Onur Öymen,  CHP'nin oylarını arttırdığını söylüyor lideri Baykal gibi..

Sevgili okurlar, hep söyledim CHP'yi bu kafalar yıktı. Baykal'ı suçluyoruz ya hep; aslında Deniz Bey'in etrafında bir iki aklı başında siyasetçi olsa, Atatürk'ün partisi bu acıklı duruma düşürülmezdi.

Din siyasetiymiş!

Aslında halkın din siyasetinden etkilendiği doğru...

Ama bunu yapan AK Parti değildi.. Ben daha dün köylerden geldim. Köylü din, diyaneti, laikliği ağzından düşürmeyen CHP'ye gıcık olmuş! "Yeter" diyor!

Hal böyle olunca, AK Parti'ye oy aktı bu seçimde.

Sözün özü şu:

CHP'nin yenilenmesi lazım.. Bu kafayla devam edilirse, CHP kendi eliyle bundan sonraki seçimde, AK Parti'yi yüzde 70'le iktidara taşıyacak!

Demedi demeyin!

DP'nin oyununu nasıl bozduk!
Seçimden birgün önce bir reklam gördüm ekranda. Bir anket reklamı... Başkent Araştırmalar Şirketi'nin miş!

MHP barajın altındaydı o ankette...

DP ise yüzde 14'lerde...

Arkadaşlara sordum, "Nedir bu?" diye...

Aldığım cevap "reklam" oldu!

Böyle reklam olmaz, olamaz.. Hemen talimat verdim ve reklamı siteden çıkardım.. Beş dakika geçmişti ki, "Kemal" adında bir şahıs aradı:

-Bizim reklamımızı çıkarmışsınız!

-O reklam mıydı :)

Seçime artık saatler kalmıştı. DP'yi baraj üstünde gösteren bu manüplasyon reklam için ne istersek verilecekti. Nitekim öyle de oldu.. 7-8 saatliğine 25 bin dolar ücret istediğimizde Kemal Bey balıklama atladı.

Tabii ki hayır...

Mahmut Nedim Bilgiç mahreçli bu reklamı, cazip teklife rağmen yayına almadık...

Ne demiştik:

-Biz satılık değiliz!