BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  DÜNYA

Bu adam kafayı yemiş olmalı

Rusya Duması Başkan Yardımcısı ünlü siyasetçi Vladimir Jirinovski, Türk hükümetine akıllaza zarar önerilerde bulundu.

Abone ol
Rusya Duması Başkan Yardımcısı ünlü siyasetçi Vladimir Jirinovski, Türk hükümetine, Bizans'tan kalma ve şu an cami olarak kullanılan kiliselerin Rus Ortodoks Kilisesi yönetimine verilmesi, Rusça'nın Türkiye'de ikici resmi dil ilan edilmesi ve İstanbul'un adının 'Konstantinopol' olarak değiştirilmesi çağrısında bulundu.

Konuyla ilgili olarak açıklamada bulunan Vladimir Jirinovski, Türk hükümetine yaptığı yazılı önerinin gerçekleşmesi durumunda bunun iki ülke arasında manevi yaklaşıma büyük katkıda bulunacağını söyledi.

Konuşmasında Türkiye'nin uzun yıllardır Avrupa Birliği üyeliği için beklediğini belirten Jirinovski, "Artık Türkiye beklemekten yoruldu. Ayrıca bu durum onu küçük düşürmekte. Bu durumda en doğru yol yüzünüzü kuzeye çevirmektir. Rusya-Türkiye ilişkileri zaten çok iyi durumda. Ekonomi, ticaret ve enerji alanlarında sıkı bir işbirliği içerisindeyiz. İlişkilerimizin daha da gelişmesi için Türkiye'ye şöyle bir öneride bulunmak istiyoruz: 'Şu an camii olarak kullanılan eski Bizans kiliselerini Rus Ortodoks Kilisesi'ne veriniz'. Bu manevi olarak daha çok yaklaşmamızı sağlayacak. Bunun dışında iki ülke arasındaki ilişkilerin durumunu, her yıl milyonlarca Rus turistin Türkiye'yi ziyaret ettiğini ve çok sayıda Türk'ün de Rusya'ya geldiğini göz önüne alarak Rusça'nın Türkiye'de ikinci resmi dil olarak kabul edilmesini istiyoruz. Bu hepimiz için çok faydalı olur" dedi.

Türkiye, Rusya ve İran arasında ittifak kurulması gerektiğini vurgulayan Jirinovski, "AB üyeliğini beklemenize lüzum yok. Zaten AB'nin bir geleceği de yok. Almanya oradan çıktığında AB çökecek. Türkiye AB'ye alınmayışına tepki olarak NATO üyeliğinden çıkarsa İran'la birlikte Güney NATO'su kurabiliriz. Askeri, ekonomik, ticari potansiyelimizi birleştirebiliriz. 3 ülke 300 milyon nüfus demektir. Rusya'nın nükleer, bilim ve teknoloji potansiyelini, İran'ın büyük enerji taşıyıcılarını, Türkiye'nin ise tüm güney denizlerine açılma imkanlarını birleştirdiğimizde AB'ye karşı koyabilecek büyük bir güce sahip oluruz" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN HER YERİNDE ÇAN SESLERİ DUYULMALI"

Türkiye'nin AB üyeliğini artık daha fazla beklemeden Rusya ve İran ile yeni bir dünya gücü oluşumuna çalışmasının daha akıllı bir seçenek olacağını kaydeden Jirinovski, "Ama söz konusu üçlü ittifak oluşmadan önce az önce söylediğim teklifleri gerçekleştirmek gerekiyor. Yani 500 önce camii olarak kullanmaya başladığınız kiliseleri geri vermelisiniz. Türkiye'nin her yerinde çan sesleri duyulmalı. İstanbul, Ankara, İzmir, İskenderun ve diğer şehirlerin sokaklarında Rusça konuşulmalı. Ümit ediyoruz ki tüm bu dediklerim gerçekleşecek. Ve bu durum ülkelerimiz arasındaki ekonomik işbirliğini hızla daha da ileriye götürecek. Manevi olarak da yaklaşacağız. Türk hükümetinin, siyasetçilerin benim bu çağırımı değerlendireceklerini ümit ediyorum. Burada kızacak veya küsülecek bir durum yok. Türkiye'den yeni kilise inşa etmesini istemiyoruz. Halbuki biz Moskova ve Rusya'da yeni camiler yapıyoruz. Bizim isteğimiz sadece cami olarak kullanılan eski kiliselerin yeniden kiliseye döndürülmesidir. Ayasofya, Bizans'ın simgesiydi. Ayasofya'yı tekrar Rus Ortodoks Kilisesi'nin en önemli mabetlerinden biri haline gelmesini istiyoruz. Buraya ziyaretçiler akın edecek. Sadece Rusya değil Bulgaristan, Yunanistan, Romanya ve Sırbistan gibi Ortodoks ülkeleri de bu durumu sevinçle karşılayacak. Size camilerinizi bize verin demedik ki küsesiniz. Öyle demiş olsak Türk Müslümanların hoşuna gitmezdi. Biz sadece eski kiliselerimizi geri istiyoruz. Dini duygulara saygılıyız. Ama Ayasofya'nın Rus Ortodoks kilisesinin baş tacı olduğunu unutmamalıyız. İstanbul'da yeni bir Ayasofya inşa etmeye gerek yok. Zaten eskisinin yanında boş yer de kalmadı. Ayasofya tarihi, arkeoloji değerleri bakımından bizim için çok önemli. Yani eski kiliselerimizi geri istiyoruz. Rusça da İstanbul sokaklarında duyulsun. İstanbul'un adını da 'Konstantinopol' olarak değiştirelim. Biz zaten Rusya'da da Bolşeviklerin değiştirdiği eski şehir isimlerini geri getiriyoruz. Müze olarak kullanılan kiliseleri yeniden ibadete açıyoruz. Tüm bunlar dünyanın her yerinde uygulanan normal bir süreçtir. Bu faydalı sürece Türkiye ile birlikte devam edelim istiyoruz" şeklinde konuştu.