BIST 9.525
DOLAR 32,60
EURO 34,73
ALTIN 2.498,83
HABER /  SEÇİM

Azınlık hükümetinde iki parti öne çıktı

2015 genel seçim sonuçları sonrası koalisyon hangi partilerden oluşacak? Mevcut tablo koalisyon tahminlerinde o seçeneği öne çıkarıyor.

Abone ol

Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Seçim öncesi AK Parti'ye karşı ittifak görüntüsü veren CHP, MHP ve HDP bu görüntüyü bir adım ötesine taşıyabilir. HDP destekli CHP- MHP azınlık hükümeti konuşulan senaryolar içinde ağırlık kazanıyor.

2015 genel seçim sonuçları AK Parti'ye tek başına iktidar yetkisi vermedi. Peki bundan sonra ne olacak? Koalisyon senaryoları arasında HDP desteğiyle kurulacak CHP-MHP azınlık hükümeti sahiden de mümkün mü?

ARINÇ'IN SÖZLERİ

Bülent Arınç'ın dünkü "Koç Başı HDP'dir. Yardımcıları da CHP ve MHP'dir. Benim önerim bu çok iyi anlaşan üç partinin koalisyon kurmasıdır." sözleri de bu birlikteliğe göndermeydi aslında. AK Parti çevrelerinde sıkça paylaşılan bu görüş seçim öncesi başlamadı aslında. Her üç partideki "dizginlenemeyen Erdoğan öfkesi" yeni bir durum değil. İktidara karşı "bilenmişlik" çok daha öncelere dayanıyor ama fitil Gezi Parkı'nda ateşlendi.

2013'TE FİTİLİ ATEŞLENEN AK PARTİ KARŞITI CEPHE BÜYÜDÜ

Gezi olaylarından bu yana AK Parti'ye karşı açılan savaştaki cephe hattına sıralanan partilerin ortak hedefinde Erdoğan var. Nişan tahtasının ortasındaki halkada yer alan Erdoğan'ın hemen yanında ise onunla "kader birliği" yapan AK Parti bulunuyor. MHP, o dönemde tarafsız kalsa da, 7 ay sonra 17 Aralık operasyonuyla açılan "ikinci cepheye" aktif olarak katıldı.

Bu havayla girilen 7 Haziran seçimleri sonrası koalisyon tartışmalarına liderlerin demeçlerine de işte bu "AK Parti karşıtlığı ruhu" yansıyor. Kuşkusuz çok sayıda ihtimal ve senaryolar mevcut. Ancak gelinen nokta birçok seçeneği ortadan kaldırıyor. 13 yılın ardından AK Parti'nin sahneden çekilmesini üç lider, hem gönlünden geçiriyor hem de dilleriyle ikrar ediyor. Zaten Kılıçdaroğlu, ilk tercihlerinin AK Parti olmadığını söyledi. Üç partide "AK Parti'yle olmaz" fikri ağırlık kazanmış durumda.

ARABULUCU KILIÇDAROĞLU OLACAK

AK Parti'nin olmadığı senaryoda CHP-MHP-HDP koalisyonu olmayacaksa geriye MHP'nin kabullenebileceği CHP-MHP azınlık hükümetine HDP'nin dışarıdan desteği kalıyor. Ana muhalefet partisi burada her iki uçta yer alan MHP ve HDP arasında köprü vazifesi üstlenmiş durumda. Bu halkanın önündeki en büyük engel çözüm süreci gibi görülse de burada Kılıçdaroğlu'nun politikası her iki partiye de uzak değil aslında.

KILIÇDAROĞLU'NUN UCU AÇIK SÖYLEMİ

"İktidar olursanız İmralı ile görüşür müsünüz?" sorusuna Kılıçdaroğlu bundan iki ay önce çözüm sürecinde tek muhatabının HDP olduğunu söylemişti. Öcalan'sız formülle hem MHP'ye hem de meşru makam olarak gördüğü HDP'ye el uzatıyor.

BAHÇELİ'NİN 1999 DURUŞU

Kılıçdaroğlu'nun uçu açık esnek açıklamaları, bir bakıma darbeleri emen süspansiyon nitelinde. Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği çözüm sürecinin içeriği tam olarak bilinmese de görüşmelerde CHP liderin Bahçeli'yi ve MHP tabanını ikna edici bir dil kullanması bekleniyor.  Erken seçimin getireceği riskler ve "devlet adamı" sorumluluğu ile Bahçeli'yi "devletin sigortası" olduğunu iddia eden CHP tarafından ikna olabileceği bekleniyor. Üstelik 1999 seçimleri sonrası "olmaz" denilen olmuş ve Bahçeli ve Ecevit uyumlu birliktelik unutulmuş değil. Hem de koalisyon görüşmeleri başlamadan Rahşan Ecevit'in “Eli kanlı katillerle hükümet kurulmasını içimize sindiremeyiz” sözlerine rağmen.

HDP BAZI TALEPLERİNİ YUMUŞATACAKTIR

HDP ise çözüm sürecinde bildiğini okuyacak durumda değil. "Türkiyelileşmek" iddiasındaki partiyi  "emanet oylar" çılgınca davranışlar sergilemekten alıkoyabilir. Demirtaş'ın dünkü "Biz üzerimizdeki sorumluluğu, yükü biliyoruz. Türkiye'de kaosa, gerilime, güvensizlik ortamına, istikrarsızlığa elbette izin vermeyeceğiz" açıklaması da bu anlamda okunabilir..

HDP'nin 80 milletvekili soktuğu Meclis'te PKK'nın silaha yakın vadede sarılması uzak ihtimal. Savaştan yorulan bölge halkının önüne "barışı bitiren taraf" olmak PKK'nın çok istediği bir tablo olmasa gerek. 

CHP'nin ne kadar "solda" olduğu tartışılsa da son tahlilde HDP'ye uzak değil. Seçimlerde CHP'ye gidebilecek oylar HDP'ye kaldı. İki tabanın ortak noktası da seküler olması. Dolayısıyla Demirtaş'ın "Dersimli" Kemal'e kredi açmaması düşünülemez.