BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  POLİTİKA

Ahmet Türk Erdoğan'a süre verdi

BDP'nin desteklediği bağımsız aday Ahmet Türk, Kürt sorununa ilişkin tespitlerini ve çözüm önerilerini anlattı

Abone ol

BDP'nin desteklediği Bağımsız milletvekili adayı Ahmet Türk, Kürt sorununun çözümü için yol haritasını çizdi:

"Başbakan seçimden sonraki gün yol haritası açıklasın. Artık kulağımıza fısıldamakla olmaz. Başbakan somut adımları halka açıklamalı. Erdoğan Kürtlere balkon konuşması yapsın"

Ahmet Türk, seçim öncesi iyice artan tansiyonun düşmesi içi de önerisini sundu: Öcalan'a ev hapsi gelse, tansiyon düşer

Milliyet gazetesi yazarı Aslı Aydıntaşbaş, bağımsız aday Ahmet Türk'le ropörtajını köşesine taşıdı. Türk, ropörtajında Kürt gençlerinin duygusal bir kopuş yaşadığını ve arkadan gelen nesillerle barış yapmanın daha da zor olduğu uyarısında bulundu. Türk, bölgedeki seçim atmosferinin 2007 yılından farklı olduğunu ve Kürtler'in artık dünyadaki gelişmelere ilgisiz olmadığını anlattı:

"İnsanlar değişim istiyor. Bakın Mısır'da yaşananlara. Orada da Mübarek direndi, istikrar dendi, ama sonuç ortada. Bu seçim, hem Türkler hem de Kürtler açısından önemli. Bazen sertleşiyoruz; ama inanın herkesin yüreğinde barış özlemi var. Demokratik muhalefet olmadan, bu devlet Kürtlerin haklarını kolay kolay vermez. Gittiğimiz her köyde insanlar 'Oyumuz size' diyor, bunun bir şeref meselesi olduğunu söylüyor. Ama, tabii kuşkusuz sessiz bir kitle de var; göreceğiz 12 Haziran'da ne olacak"

15 HAZİRAN UYARISI

Türk, Abdullah Öcalan'ın verdiği ateş tarihinin 15 Haziran'da sona erdiğini ve bu tarihe kadar olumlu gelişmelerin yaşanmaması halinde "suskun kalmayacakları" uyarısında bulundu:

"15 Haziran'a kadar bir ışık yakılmadığı takdirde Kürtler geçmişteki yaşam tarzınI sürdürmeyecek, suskun kalmayacaktır. 15 Haziran'a kadar bir yol haritası ya da inandırıcı bir açıklama yapılması lazım. Başbakan isterse bu açıklamayı seçimden sonra, hatta 13 Haziran'da yapabilir. İsterse balkondan, isterse başka yerden açıklayabilir. Ama somut şeyler ortaya koyması lazım"

YENİ ANAYASA UMUDU

Türk, Kürtlerin inkarının yeni Başbakan Erdoğan'ın dile getirdiği yeni Anayasa'da da yer almaması gerektiğini vurguladı:

"Yeni anayasada neler olacağını anlatması lazım. Kürtlerin inkarı devam edecek mi? Vatandaşlık tanımı ne olacak? Örneğin yeni anayasa şimdiki gibi 'Türkiye'nin dili Türkçedir' derse olmaz. Ama, 'Türkiye'nin resmi dili Türkçedir' derse olur. Mevcut anayasa, mantığı, ruhu, içeriği ile değişmeli ve toplumsal realiteye uymalı. 20 milyon Kürt var ve bu bölgede belli bir kültür yoğunluğu var. Kürtlerin talepleri belli. Bunu inkâr etmenin anlamı yok.

KANDİL'LE GÖRÜŞÜYORLAR

Türk, devletin Kürtlerle ilgili politikalarını kulaklarına fısıldamayı bırakması gerektiğini belirterek, gündemdeki "Kandil-hükümet" görüşmelerinin olup olmadığı konusuna da son noktayı koydu:

"Artık yapılacak şeylerin benim ya da birilerinin kulağına fısıldanmasının anlamı yok. Doğrudan somut bir biçimde ortaya konması, halka açıkça açıklanması gerekiyor. Farklılıkların kabulü olacak mı? Anadilde eğitim olacak mı? Kürtler artık oldukları yerde yönetime katılmak istiyor. Fısıldanmayla tatmin olmazlar."

HALK ÖCALAN'I DESTEKLİYOR

Görüşmeler yapıldığını biz de Başbakan da biliyoruz. Ama sağlıklı bir proje olmadığı için zaman zaman gerginlikler oluyor. Tıkanıklık yaşandığında mesaj götürülmesi için bize bile gelindiği oldu. Zaten Kandil'le görüşmeler olmamış olsa, Habur'dan gerillalar nasıl gelir? Ama biliyorsunuz daha sonra Öcalan'ın bir açıklaması oldu, 'Ben buradayım' diye. 'Ben olmadan Ahmet Türk de Karayılan da görüşemez' dedi. Asıl muhatap benim diyor, çünkü örgütün lideridir. Hangi köye gitseniz insanlar 'Biji Apo' diyorlar. Bu gerçeği görmemek olmaz. Devlet bunu görüyor ama henüz somut adım yok"

İMRALI GÖRÜŞMESİ

"DTK başına geçince devlet görüşmeleri kesti. DTK ve BDP değil işin esasına gidelim doğrudan İmralı'yla görüşelim dediler."

TANSİYON ÖCALAN'LA DÜŞER

Türk, BDP'li siyasilerin sık sık "Bizden sonra gelen nesille barış daha zor" sözlerine ise şu çarpıcı değerlendirmeyle yanıt verdi:

"Öyle. Bu görülüyor zaten. Arkamızdan, savaşla büyümüş, birlikte yaşam görmemiş farklı bir kuşak geliyor. Biz yaşlı kuşak daha farklı süreçleri yaşadığımız için daha kolay diyalog kuruyoruz. Ama duygusal ayrışma başladı. Özellikle de gençlerde. Bunu ortak akılla engellememiz gerekiyor. Ama Kürtler açısından artık bu anlayışla, mevcut statükoyla yaşam sürdürülebilir değil. Bu Türklerle Kürtler birlikte yaşamayacak anlamına gelmiyor. Ama bizlere bir statü lazım. Ayrıca Öcalan'a ev hapsi gündeme gelse tansiyon düşer. Bir formül bulunmasa meselelerin çözümü zor.