BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

AB yolunda Türkmenistan'ı bekleyen engel

AB ile Türkmenistan arasındaki ilişkilerde insan haklarının rolü ne olacak? Avrupa Parlamentosundan bir heyet Türkmenistan ile ekonomik işbirliği anlaşması yapmanın uygun olup olmadığını değerlendiriyor. BBC muhabiri Lucy Ash'in izlenimleri.

Abone ol

Lucy Ash

Cezaevinden işkence gördüğü söylenen Anakurban Amankliçev

Türkmenistan dünyadaki en baskıcı diktatörlüklerden biri. O halde AB neden bu Orta Asya cumhuriyetiyle daha yakın ekonomik ilişki kurmayı düşünüyor?

Selbi Amankliçev neredeyse dört yıldır eşinin nerede ve nasıl olduğunu, hatta hayatta olup olmadığını bile bilmiyor.

Coğrafya öğretmeniyken insan hakları eylemcisi olan Anakurban Amankliçev hakkında bilgi almak için yetkililere yaptığı tüm başvurular sonuçsuz kalmış. Eşine, toplum içinde Annakurban'ın adını anmaması söylenmiş.

Selbi, eşi ile nihayet bir araya geldiği zaman, Hazar Denizi kıyısında, kötü koşullarıyla bilinen bir cezaevinde gerçekleşmiş görüşmeleri.

Yine bir insan hakları eylemcisi olan Türkmenistan Helsinki Vakfı'nın kurucusu Tazigül Begmetova, "çok duygusal bir görüşmeydi" diyor, "Anakurban korkunç zayıflamış, neredeyse tanınamayacak haldeydi."

Anakurban'ın durumu, AB ticaret anlaşması yapsa da, yapmasa da, bu hafta Türkmenistan'a giden Avrupa Parlamentosu heyeti tarafından dile getirilecek konular arasında.

Ben, Anakurban Amankliçev'i 2005 yılında, 21. yüzyılın en baskıcı dikta rejimlerinden birinde yaşamanın nasıl olduğunu görmek için Türkmenistan'ı gizlice ziyaret ettiğim sırada tanıdım.

Radyo için hazırladığım belgesele yardım etti ve beni başkent Aşkabat'ta arabasıyla gezdirdi.

'Hainler'

Eski püskü arabasıyla, göstermelik pırıl pırıl mermer kaplı binalar ve altın kaplama heykellerden uzak, yoksul mahallelere gittik.

Türkmenistan'da cezaevlerinin aşırı kalabalık olduğu söyleniyor.

Seyahatimden altı ay sonra, Haziran 2006'da bir Fransız film ekibine çalışırken tutuklandı. Önce, eylemci dostlarından Sapardurdi Hacıyev ile birlikte casuslukla suçlandı. Daha sonra suçlama, yasadışı ateşli silah ve cephane bulundurma şeklinde değiştirildi.

Ailesi, Amankliçev'in arabasına güvenlik güçlerinin silah kartuşu koyduğunu söylüyor. Kapalı yapılan duruşmada, hiç bir tanığın dinlenmesine izin verilmedi.

Amankliçev ile arkadaşı devlet televizyonunda "halk arasında hoşnutsuzluk yaratmak için iftira niteliğinde bilgi toplamakla" suçlandı ve hain oldukları söylendi. Yedi yıl hapis cezasına çarptırıldılar.

Türkmenbaşı yakınlarında kaldıkları cezaevinde koşulların yürekler acısı olduğu, sürekli aşırı kalabalık olduğu, yeteri kadar yiyecek, ilaç ve temiz su bulunmadığı belirtiliyor.

Aşırı uçlar arasında gidip gelen hava sıcaklıkları, kışın eksi 20'lere düşüyor, yazın da 50 dereceye kadar fırlayabiliyor.

Sürgündeki bir grup Türkmen avukatın geçen yıl hazırladığı rapora göre, ülkede ölüm oranı en yüksek cezaevi burası. Bazı tutuklular, verem ve diğer bulaşıcı hastalıklardan ölmüş.

Anakurban tutuklandıktan sonra, öğretmen olan eşi Selbi de işini kaybetmiş, en büyük çocukları da Aşkabat'taki okulundan atılmış. Diğer akrabalarının da başına benzer olaylar gelmiş.

Kazancından mahrum kalan üç çocuk annesi Selbi, geçinebilmek için elde avuçta ne varsa satmaya başlamış. Sürekli olarak gizli polis tarafından taciz ediliyor.

Yeni tutuklamalar

Bulgaristan'da sürgünde olan Tazigül Begmetova

Aynı zamanda Sapardurdi Hacıyev'in yengesi olan Tazigül Begmetova, "Onlar sadece ülkenin bazı eksikleri olduğunu göstermeye çalışıyordu, bunu zaten yetkililer de kabul ediyor." diyor.

"Sosyal konulardan, eğitim ve sağlıktaki sorunlardan konuşmak, ülkeye ihanet etmek anlamına gelmez."

Birçokları, ömür boyu Cumhurbaşkanı olan Saparmurad Niyazov'un ölümünden sonra, Türkmenistan'da herşeyin iyiye doğru değişeceğini umuyordu. Aralık 2006'da cumhurbaşkanlığını devralan selefi Kurbankulu Berdimuhammedov, birkaç siyasi tutukluyu serbest bırakmıştı.

Ancak Türkmenistan hükümeti, o zamandan bu yana, diğer vakaları gözden geçirmeyi, hatta siyasi tutukluların varlığını bile reddediyor. Siyasi suçlardan dolayı kaç kişinin demir parmaklıklar arkasında olduğu bilinmiyor.

Geçen ay, Radio Free Europe'a haberler geçen ve zorla bir akıl hastanesine kapatılan 80 yaşındaki bir yayıncının da aralarında bulunduğu bazı sivil toplum eylemcileri tutuklandı.

Avrupa Parlamentosu'ndan bir heyet, ülkede insan haklarının durumunu görmek ve Avrupa'nın daha yakın ticari bağlar kurmasının uygun olup olmayacağını belirlemek için Aşkabat'a gitti.

Avrupa Parlamentosu'nun, Haziran ayında Türkmenistan'la bir işbirliği anlaşması yapılmasını oylaması bekleniyor.

Anlaşma, Avrupa'nın, Türkmenistan'ın dev doğal gaz rezervlerine erişimini sağlayacak. AB'nin en üst düzey diplomatlarından Barones Catherine Ashton, anlaşma için yoğun lobi faaliyetlerinde bulundu.

Ashton, geçen Kasım ayında anlaşmanın, AB'ye "insan hakları da dahil olmak üzere, Avrupa'nın değerlerini teşvik etme fırsatı tanıyacağını" söyledi.

Türkmenistan'ı ziyaret eden heyetin Yeşiller Partisi'nden olan Finli üyesi Heidi Hautala ise, bundan şüpheli.

Hautula, ziyaret öncesinde "İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda, Türkmenistan'dan neredeyse hiç olumlu bir işaret alınmıyor" dedi.

Heyet, Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov ve hükümet yetkilileri ile görüşmenin yanı sıra, siyasi tutukluları da ziyaret etme talebinde bulunacak.

Amankliçev ile Hacıyev'in hapsedildikleri türdeki cezaevlerine girmelerine izin verileceğini sanmıyorlar.

BM geçen yıl, bu kişilerin mahkumiyetini, uluslararası hukukun ihlali olarak nitelemişti. Doktorların ve ailelerinin ziyaretine izin verildiğine dair Aşkabat'taki ABD büyükelçiliğine gönderilen kısa bir not, bu iki kişi hakkında alınan en son haber.

Tazigül Begmetova'ya göre, Selbi Amankliçev'in eşini görmesi, ancak aralarında Avrupa Parlamentosu da bulunan yabancı kuruluşların baskısı üzerine mümkün olmuş.

Begmetova, tutuklu yakınlarının bu hafta Aşkabat'a gelen Avrupalı parlamenterlerin insan hakları konusunda ısrarlı olması ve Türkmen hükümetini "boş sözlerden" daha fazlasını yapmaya zorlaması için dua ettiklerini söylüyor.