BIST 10.173
DOLAR 32,28
EURO 34,94
ALTIN 2.446,27

9 şehit veren İlker Paşa, programını yarıda kesmeliydi!

Konuşamıyoruz! Konuşturmuyoruz! Konuşanı susturmak için, tankla, tüfekle saldırıyoruz!

Silahımız hakaret ve küfür!

"Hain" oldum o kırılası eli yazdığım için... Bin yıl geçse yine yazarım. Çocuk, genç, yaşlı her kimse, suç işliyorsa, polisin görevi suçlunun başını gözünü yarmak değil.

Sebep ne olursa olsun, kişinin "yaşam hakkı"nı kimse elinden alamaz, almamalı!

Aynı fikirde olmayabiliriz. Bu gayet doğal değil mi? Ama benimle aynı görüşte olmaman, sana  hakaret etme özgürlüğünü vermiyor!

"Hainlik" meselesine gelince, yazımın başlığını okuyup, sonunu getirmeyenlerin bu yaftası umurumda değil. İnternethaber'in arşivi oracıkta duruyor, isteyen ne kadar "hain" ya da ne kadar "vatansever" olduğumu arşıvdeki yazılarımı okuyarak görebilir. O da önemli değil, biz sanal kabadayıların lafıyla "hain" olsaydık, şimdiye kadar çoktaaan ipe giderdik!

Geçelim!

Asıl meseleye geçelim...

PKK terör örgütü, bir kez daha kirli yüzünü ortaya koydu ve 9 canımızı aldı. Acımız büyük! Yaldızlı laflarla bu acı elbette giderilemez. Topyekün bu acının dindirilmesi için kalıcı adımların hemen atılması gerekiyor!

Bugün (29 Nisan 2009) içimize ateş düştüğü saatte, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, gazete ve televizyonların üst yöneticilerini bilgilendiriyordu.

Başbuğ iki saat ekranlarda kaldı. Her konuda gazetecileri bilgilendirdi. Hatta gazetecilere, "şunu sormayacak mısınız?" dedi...

İnanılır gibi değil!

9 şehit vermiş bir komutanın, toplantı umurunda olmamalıydı. O kadar gazeteci gelmiş Ankara'ya kimin umurunda. Genelkurmay Başkanı programını yarıda kesip, bölgeye gitmek yerine, basın toplantısı yapmayı tercih etti!

Evet, belki de yapabileceği hiçbir şey yoktu. Ama arkadaşlarını kaybeden askerler için, Başbuğ'un bu hareketi moral olmaz mıydı? Ergenekon veya bir başka konu, bugün için çok mu önemliydi?

Bir gün sonraya ertelenemez miydi bu toplantı?

Pekala olabilirdi!

Ama Başbuğ bunu yapmadı...

Neden?