BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

9 günde 60 kişi tecavüz etti!

Balıkesir’de oturan ve sosyal paylaşım sitesinde arkadaşlık kurduğu kişiyle görüşmek için Bursa’ya gelen 15 yaşındaki B.A'nın başına gelmeyen kalmadı.

Abone ol
Balıkesir’de oturan ve sosyal paylaşım sitesinde arkadaşlık kurduğu kişiyle görüşmek için Bursa’ya gelen 15 yaşındaki B.A. iddiaya göre arkadaşına ulaşamayınca bir parkta otururken, 3 kişi tarafından dışarıda kalma diyerek çağırıldığı evde tecavüze uğradı.

Genç kızı eve kapatan şüphelilerin, döverek yaklaşık 60 kişiye para karşılığı fuhuş yaptırdığı belirtildi.

Merkez Nilüfer İlçesinde önceki gece bir evde kavga ihbarı alan polis ekipleri eve gittiklerinde T.K. (33), kardeşi L.K. (28) ve arkadaşları B.K.’nın (30) birbirlerini tartakladıklarını gördü. Olayla ilgili soruşturma başlatan polisler evde inceleme yapmak istediklerinde, kilitli bir odada dövülmüş B.A. ile karşılaştılar. Küçük kızı polis merkezine götüren ekipler yaptıkları incelemede, B.A.’nın Balıkesir’de oturduğunu, 10 gün önce sosyal paylaşım sitesinden tanıştığı bir erkekle görüşmek için Bursa’ya geldiğini belirlediler. Erkek arkadaşıyla buluşamayan B.A.’nın polise verdiği ifadede, “Hava kararmıştı bir parkta otururken yanıma T.K. kardeşi L.K.ve arkadaşları B.K. gelerek 'dışarıda kalkma sana kötülük yaparlar’ diyerek beni evlerine götürdüler. Yemek yedirip yatak ayarlayıp dinlenmemi sağladılar. Ertesi gün ise hepsi zorla benimle birlikte oldu. Eve başka erkekler getirip beni para karşılığı ilişkiye zorladılar. Kendileri ise dışarıya çıktıklarında kaçmamam için beni bir odaya kilitleyerek kız kardeşleri 17 yaşındaki M.K.’yi ise nöbetçi bırakıyorlardı. 9 gün içinde yaklaşık 60 kişi ile ilişkiye girdim” dediği öğrenildi.

Gözaltına alınan T.K, erkek kardeşi L.K. kız kardeşi M.K. ve arkadaşları B.K. suçlamaları kabul etmediler. Sorgulamalarından sonra adliyeye sevkedilen şüpheliler, Cumhuriyet Savcılığı’nca tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar. B.A. ise ailesine teslim edildi.

FOTOĞRAFTAN BEĞENİP KADIN SİPARİŞ ETTİLER

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

 

[PAGE]

İnternet üzerinden kendilerine gönderilen fotoğraflardan beğendikleri kadınları getirtiyorlarmış

Antalya'da polisinin 3 ilde eş zamanlı olarak düzenlediği 'Matruşka' adlı fuhuş operasyonda gözaltına alınan 1'i astsubay 16 kişi, 4 gün süren sorgularının ardından adliyeye sevk edildi.

Astsubayın vizesi dolan bir kadına işlem yapmadığı, bunun karşılığında çetenin kendisine gönderdiği kadınla ilişkiye girdiği iddia edildi.

Çete üyelerinden Mehmet K.'nin yakalanmadan önce Ukrayna'ya gittiği ve burada bir grupla irtibata geçtiğini belirleyen polis, 6 yeni kızın fuhuş yaptırılmak üzere Türkiye'ye getirilmesi için anlaşma yapıldığını belirledi.

Polis, şüphelilere ait bilgisayarları da incelemeye aldı. Şüphelilerin yurt dışına gitmediği dönemlerde kadın sipariş ettikleri ve kadınların fotoğraflarının internet üzerinden kendilerine gönderildiği, bu fotoğraflardan beğendikleri kadınların paralarını gönderip Antalya'ya getirerek fuhuş yaptırdıkları ortaya çıktı.

İNMEYE ÇALIŞTIĞI BALKONDAN YERE ÇAKILDI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

İzmir'in Karşıyaka ilçesinde, arkadaşının bürosuna misafirliğe giden bir kişinin, ikinci katta bulunan büronun balkonundan aşağıya inmek isterken kafasının üzerine düşerek öldü.

Polis, olayla ilgili olarak büronun sahibi H.Ç.'yi (44) gözaltına aldı.

Olay, Karşıyaka ilçesi 1719 sokak numara 25'te bulunan binanın ikinci katında, saat 02.30 sıralarında meydana geldi. İddialara göre, Mustafa Şükrü Polat (39), H.Ç. adlı arkadaşının sahibi olduğu prodüksiyon işi yapılan işyerine gitti. Polat, bir süre sonra ikinci katta bulunan işyerinin balkonundan aşağıya düşerek olay yerinde hayatını kaybetti. Arkadaşının balkondan düştüğünü gören H.Ç. yakında bulunan Karşıyaka Polis Merkezi'ne giderek olayı polise bildirdi. Polis ekiplerinin bilgi vermesiyle bölgeye gelen ambuanstaki sağlık görevlileri yaptıkları kontrolde Polat'ın hayatını kaybettiğini belirledi.

H.Ç. polise verdiği ilk ifadede, arkadaşı Polat ile birlikte bir süre alkol aldıklarını, daha sonra Polat'ın kendisinden arabasının anahtarını istediğini, alkollü olduğu için vermediğini, bunun üzerine Polat'ın sinirlenerek balkona çıktığını ve bir süre sonra ise büyük bir gürültü duyduğunu söyledi. H.Ç., aşağıya indiğinde Polat'ı kanlar içinde yerde bulduğunu ve hemen polise haber verdiğini aktardı. Mustafa Şükrü Polat'ın cesedi ise otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Olayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı.

BABALARI ONLARIN GELECEKLERİNİ YAKTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

ESKİŞEHİR’DE yaşayan Berfin 5, Berkcan 3 ve Görkem 2 yaşında, 3 kardeş onlar.

Fotoğrafa ilk bakıldığında sokakta oyun oynayan arkadaşlarını izlermiş gibi görünen bu sevimli 3 kardeş dün Sazova Mahallesi’nde yaşanan ve hiçbir zaman hafızalarından silinmeyecek bir olayın tanığı oldu. Serdar O. (33), önce eşi Fidan B. ile çocukları Berfin, Berkcan ve Görkem O’yu evden çıkardı. Daha sonra eve girerek odalara benzin döken Serdar O, evi ateşe verdi. Olay yerine gelen polis, Serdar O’yu evden çıkarmak istedi. Dışarı çıkmayan ve alkollü olduğu öğrenilen Serdar O. elindeki benzini üzerine döküp kendisini de yaktı. Yaşananların en daramatik tarafı ise miniklerin, babalarının ve evlerinin yanışını komşularının penceresinden korku dolu gözlerle izlemesi oldu. Görevli polis ekiplerinin müdahalesiyle söndürülen ve dışarı çıkarılan genç adam, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunun çeşitli yerlerinde yanık oluşan ve tedavi altına alınan Serdar O’nun hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi.

GÖRDÜĞÜ RÜYANIN PARASINI İSTEDİ!

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Samsun'da, daha önce gördüğü rüyasını notere onaylatan ve bu rüyasını bir kola üreticisi firmanın reklam film olarak kullandığını iddia eden emekli öğretmenin açtığı tazminat davasının görülmesine devam edildi.

30 Kasım 2000 yılında gördüğü bir rüyayı ilginç bularak Bafra ilçesinde notere onaylattıktan sonra, bu rüyayı 2005 yılında Coca Cola firmasının kendisinden olur almadan reklam filmi haline getirip yurt içi ve yurt dışında yayınlattığını iddia eden emekli öğretmen Hasan Sancak'ın ilgili firma hakkında açtığı 7 bin liralık tazminat davasına devam edildi.

Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 11'incisi yapılan duruşmaya Hasan Sancak ve tarafların avukatları katıldı.

Duruşmada, Ankara 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinden istenen bilirkişi raporu okundu.

Raporda şu görüşe yer verildi: "Davacıya ait noter onaylı metnin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun (FSEK) hükümlerine göre 'eser' vasfına haiz olduğu, davacının 'eser sahibi' sıfatı bulunduğu, dava konusu reklam filminin senaryosunun ise davacının eseri ile aynı veya benzer olmadığı, bu nedenle davanın mali haklarına tecavüz vuku bulmadığı kanaat ve sonucuna ulaşmıştır." Bunun üzerine davacı ve avukatı rapora itiraz etmek üzere mahkemenin hakiminden süre talep etti.

Mahkemenin hakimi de talep üzerine duruşmayı erteledi.

BİR KOCA VAHŞETİ DAHA!

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..

[PAGE]

Adana'da bir kişi, psikiyatriste gideceği gün eşini tabancayla öldürdü.

İki yıl önce evlenen Filiz Akar (40) ile Yusuf Akar'ın (44) üç ay önce Mehmet Hakkı isimli bir çocuğu oldu. Ancak, market işleten Yusuf Akar, eşinin kendisinin arkasından iş çevirdiğini düşünerek onunla sık sık tartıştı.

Filiz Akar da üç dört yıl önce ruh sağlığı hastanesinde tedavi gören ve ilaç kullanan eşini yine tedavi olması konusunda ikna ederek Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ndeki psikiyatristten bugün için randevu aldı. Ancak, Yusuf Akar, sabaha karşı 3 aylık oğlu Mehmet Hakkı'nın altını değiştirmek için uyanan eşi Filiz Akar ile yine tartışmaya başladı.

Tartışmanın büyümesi üzerine Yusuf Akar, evde bulunan tabancayla eşine üç el ateş etti. Filiz Akar, başına ve sırtına isabet eden kurşunlarla kanlar içinde yere yığıldı. Silah sesini duyan komşuların ihbarı ve Yusuf Akar'ın polisi arayarak "Karımı öldürdüm" demesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri geldi.

Polis ekiplerine kucağında çocuğu ve elinde eşini öldürdüğü tabancayla kapıyı açan Yusuf Akar, gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Olay yerine ulaşan sağlık ekipleri, Filiz Akar'ın hayatını kaybettiğini belirlerken, bebeğin altını değiştirerek yakınlarına teslim etti.

Filiz Akar'ın cesedi savcının incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Yapılan otopsinin ardında Akar'ın cenazesi yakınları tarafından alınarak toprağa verilmek üzere Mersin'in Silifke ilçesine bağlı Taşucu beldesine götürüldü. Üç aylık bebek devlet korumasına alındı. 

ÖLEN MADENCİNİN EŞİNE ŞOK TACİZ!

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Zonguldak'ta 17 Mayıs 2010'daki grizu patlamasında yaşamını yitiren 30 madenci arasındaki Kadir Ötgüç'ün eşini taciz ettiği öne sürülen kayınpederi tutuklandı.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında 17 Mayıs 2010'da meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden madencilerden Kadir Ötgüç'ün (32), 23 yaşındaki eşi F. Ötgüç, Çaycuma ilçesinde birlikte yaşadığı kayınpederi hakkında cinsel taciz iddiasıyla şikayette bulundu.

Patlamadan 17 gün sonra Çaycuma Devlet Hastanesinde erkek çocuğu dünyaya getiren Ötgüç'ün şikayeti üzerine gözaltına alınan eşinin babası M. Ötgüç (65), jandarma tarafından sorgulanmasının ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

İkinci çocuğunu göremeden ölen eşinin adını verdiği oğlu ve 5 yaşındaki çocuğuyla kayınpederinin evinde yaşamayı sürdüren F. Ötgüç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ailesinin kendisini kabul etmediğinden çocuklarıyla birlikte kayınpederinin evinde yaşamaya devam ettiğini söyledi.

Ailesinin "çocuklarını bırak öyle gel" dediğini ve kendisine sahip çıkmadıklarını savunan F. Ötgüç, "Eşimin ölümünün ardından kayınpederim 'bana kaldın' diyerek beni taciz etmeye başladı" dedi.

Daha sonra kayınpederinin tacizlerini sürdürdüğünü ve kendisine tecavüz etmeye kalkıştığını öne süren F. Ötgüç, "Bunun üzerine kavga ettik. Kayınvalidem o dönem bana destek oldu. Tacizler nedeniyle jandarmaya şikayetimin ardından kayınpederim tutuklandı. Şu anda kayınpederimin evinde yaşamayı sürdürüyorum.

Çünkü ailem bana destek olmuyor. Benden çocuklarımı yanımda getirmememi istiyorlar. Babaları ölen evlatlarımı bir de annesiz bırakamam" diye konuştu.

Eşinin ölümünün ardından devletin kendilerine verdiği yardım paralarını da kayınpederinin aldığını iddia eden Ötgüç, "Sadece 5 bin lira aldı.

Çocuklarımın hiçbir ihtiyacını da karşılamadı" dedi.

-BABALAR GÜNÜ'NDE AA'YA KONUŞMUŞTU-

Geçen yıl Babalar Günü öncesi gelini, eşi ve torunlarıyla, oğlunun mezarını ziyaret ederek dua eden emekli maden işçisi M. Ötgüç, Babalar Günü'nde oğlunun yanında olamamasının üzüntüsünü yaşadığını ifade ederek, "Her Babalar Günü'nde elimi öperdi. Şimdi gönüller kırık, moralimiz bozuk. Çocuğum körü körüne öldü. Torunlarım babaları yerine benim elimi öpecekler" demişti.