BIST 10.046
DOLAR 32,29
EURO 34,74
ALTIN 2.408,04

2011'in acısı ve Hasip Kaplan'ın provakatörlüğü

Hasip Kaplan işte tam bu linç girişimi sonrasında kameraların karşısına geçti, iktidarı (tehdit etti mi demeli) uyardı:

Yeni yıl, 2011'in ayıplarını örtebilseydi keşke. Ne güzel olurdu, yeni bir yıla hem ayıpsız, hem de acısız başlamış olurduk hiç olmazsa...

Van'ı geçmişte bırakırdık böylece...

Orada görev yapan iki meslektaşımızın beton yığını altında kalışını...

Yapılan baskınları...

Genç yaşta toprağa gömülen fidanları...

Ve Uludere'yi...

                       ***

Barış gelsin diye başlamıştık 2011'e oysa...

Barış gelmediği gibi...

Birbirimizi boğazlamak için fırsat kolluyoruz hala!

                       ***

2012'ye de aynı duygularla başlayacağız kuşkusuz.

Temenniler bugüne dair,  2012'nin ilk saatlerine ait!

Yeni bir vahşet haberiyle uyanabiliriz yarın.

35 canı almamışçasına, yenilerini almak için yola koyulmuş olabiliriz.

Yeni yılda yeni bir başlangıç!

Teröristler bir kez daha can evimizden vurabilir!

Güvenlik zaafiyeti yüzünden saatlerce meydanı o kansızlara bırakabiliriz yine..

Her şey olabilir!

Türkiye'de yaşıyoruz çünkü!


Hasip Kaplan'ın kendisi provakatör

Uludere Kaymakamı'na yapılan linç girişimini gördünüz.

Bölgede hakim güç rolü üstlenen zihniyet, seyirci kalırken aklı selim acılı köylüler yaşadığı acıya rağmen devletin Kaymakamı'nı linç ettirmedi.

Hasip Kaplan işte tam bu linç girişimi sonrasında kameraların karşısına geçti, iktidarı (tehdit etti mi demeli) uyardı:

-Buraya gelmeyin!

Devleti bölgede istemiyor Hasip Kaplan!

Gençlerini zaptedemeyebilirmiş!

Kime karşı?

Hasip Kaplan'ın "Bölgedeki herkeste silah var, buradaki gençleri zaptedemeyiz!" provakatörlüğün ta kendisi değil de nedir?

 Yargıyı böyle süründürüyoruz

Yargının tarasızlığını, taraflılığını falan hiç ağzımzdan düşürmüyoruz. Aşağı yargı yukarı yargı. Peki yargı mensuplarının da insan olduğunu hiç düşündük mü? Onların da sıkıntılarının olduğunu, yollarda süründüklerini hiç aklımıza getirdik mi?

Yok!

Bakın Ankara'da görev yapan hakim ve savcılara.

Evlerine gidip gelmeleri için bir servisleri vardı.

Yeni yılda bir haber geldi, o servisler artık olmayacak!

Niyesi yok!

Keyfi!

Can güvenliğini geçtik... Bu insanlara verilen servis niye alınır? Yıllarca toplu olarak aynı serviste işe gidip gelen hakim ve savcılar niçin yollara terkedilir. Teröristi var, delisi var, sabıkalısı var. Bu insanlar yıllarca hüküm vermiş insanlar.

Onları bu kadar kolay şekilde nasıl hedef yapabiloyuruz anlamak mümkün değil?