BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA

Vatansever mi hain mi?

Perinçek'in 68 yıllık 'karanlık' macerası: Taşeron mu, provakatör mü, ajan mı? Okuyun ve kararı siz verin.

Abone ol

En büyük 'Türk ulusalcı' meğer Ermeni kökenliymiş. Bu iddianın sahibi Chronicle dergisi! İddialara göre Perinçek yaptığı eylemlerle bu ülkede yalnız Türklerin değil Türk halkıyla ayrısı gayrısı olmayan ve barış içinde yaşayan Ermenilerin de yüz karası oldu.

Doğu Perinçek, Erzincan-Eğin'den. Eğin'in de Apçağa köyünden. İddiasına göre soyu Kafkaslara dayanıyor. Eğin ve özellikle Apçağa üzerine yapılan araştırmalarda, buraya Kafkaslardan gelenlere rastlanmıyor. Ermeni, Rum ve Anadolu'da yaşamış diğer halklardan geriye kalanlar yani "yerli sekene" ve biraz da Türkler oluşturuyor Eğin ve Apçağa'nın nüfusunu. Biz isterseniz önce ansiklopedik biyografisinden başlayalım ve sözü daha sonra Apçağa ve dede Mehmet Sadık Efendi'ye getirelim...

Siyasette hiçbir zaman
varlık gösterecek kadar
oy alamadı. TBMM'ne
girmeyi başaramadı. Ama
her daim etkili oldu ve bir
şekilde gündeme oturmayı
bildi. Hatta çoğu zaman
gündem  belirledi.
Açıkladığı MİT raporlarıyla,
28 ŞubatDönemi'ndeki aktif
tutumuyla yakın
tarihimizde silinmez izler
bıraktı. Dev-Genç'in
genel başkanlığını yapacak
kadar iyi sosyalistti.
Şimdi ise hafızalarımızda
Ulusalcı yani
Nasyonalsosyalist olarak
yeretti. AKP iktidarının
ardından ortaya çıkan
Kızılelma Koalisyonu'nun
en önemli isimlerindendi.
Adı şimdi Ergenekon Terör
Örgütü Davası
iddianamesinde, örgüt
kurucuları arasında geçiyor. 

DEV-GENÇ'İN BAŞKANIYDI
Doğu Perinçek, 17 Haziran 1942'de babasının askerliği sırasında doğdu. 
Üniversite yıllarında, 1962 ve 1963'te toplam on ay Almanya'da işçilik yaptı ve Almanca öğrendi. Haziran 1964'te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Kamu Hukuku (Devlet Teorisi ve Kamu Hürriyetleri) kürsüsüne asistan olarak girdi. 1967 yılında Dönüşüm dergisi yazı kurulu üyesi ve başyazarı idi. Almanya'da Türk Toplumcular Ocağı kurucusu ve ilk genel başkanı olmuştu. Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesiydi. TİP'in Bilim Kurulu'nda görev aldı ve Güvenlik Komitesi başkanlığı görevlerini yürüttü. TİP içindeki "Devrimci Muhalefet" hareketinin önderlerindendi.

ERMENİ NÜFUS TÜRKLERE YAKLAŞMIŞTI
Türk siyasi hayatının belki de en tartışmalı isminin hayatından satır başları böyle. Ama biz biraz geriye, Erzincan-Eğin'e, oradan da Apçağa köyüne uzanmak istiyoruz. Dedesinin babası Mehmet Sadık Efendi, 1850 tarihinde Apçağa köyünde doğdu. Apçağa, o tarihlerde Abuçeh diye anılıyordu. Özellikle yöredeki Ermeniler, Abuçeh adını kullanıyordu. Babasının adı Hacı Mehmet, anne adı ise Ayşe'ydi. Mehmet Sadık Efendi, Eğin'de (Kemaliye) belediye katipliği yaptı. Daha sonraları muhtelif yerlerde posta müdürlüğü görevlerinde bulundu. En son 1915 yılında Mekke'nin posta müdürlüğü görevini yürütmüştü. Aynı tarihte ailenin bir başka yakın akrabası da Cidde posta müdürü idi. Bu akraba, Cumhuriyet'in ilanı ve sonrasında yaşanan devrimlerin ardından "Çitlioğlu" soyadını almıştı. Yani ailenin bir kısmı bugün Çitlioğlu soyadını kullanmakta. 

Perinçek'in her ne kadar
aile kökenlerinin  Kafkasya'dan başladığını
söylese de kayıtlar öyle
göstermiyor. Dedesi 
sonra dan müslümanlığı
kabul eden Perinçek'in
aile kayıtları da Ermeni
kökenli olduklarını 
gösteriyor. 

Kayıtlara bakıldığında Ondokuzuncu yüzyılın sonu ile yirminci yüzyılın başlangıcında bölgede ciddi bir Ermeni nüfus vardı. Bunların önemli bir kısmı zanaatkâr ve esnaftı. Ermeniler, daha çok Eğin kasabasında yerleşmişlerdi. Özellikle kasaba içerisindeki mahallelerde pek çok Ermeni'nin ikâmet ettiği, bugüne kadar gelen belgelerden anlaşılmaktadır. Kasabada Dörtyol Ağzı Mahallesi ile Süfela Mahallesi, Ermenilerin yoğun bulunduğu mahalleler arasındaydı. Eğin'e bağlı köylerde de Ermenilerin yoğun bir surette yaşadıkları çok rahatlıkla anlaşılabilmektedir. Özellikle Gemer-gab (Kemer-gab), Apçağa ve İliç bu köylerin en iyi örnekleridir.

Apçağa, içinde çok az Müslüman'ın yaşadığı bir Ermeni köyüydü. Şeriyye Sicillerin'de Apçağa ile ilgili on mahkeme kaydından sadece bir tanesi Müslümanlara aitti. Mahkeme kayıtlarının onda dokuzu Ermenilere aitti. Kısaca köyün önemli bir kısmı Ermeni'ydi; ancak az da olsa Müslüman nüfusun yaşadığı kaynaklardan anlaşılmaktadır. Aynı zamanda Apçağa köyü muhtarlarının ve köy ihtiyar heyetinin tamamı Ermenilerden meydana geliyordu. Nitekim Apçağa'dan mahkemeye başvuran bir Ermeni'nin davasına köyün "muhtar-ı evveli Kozmoz veled Tebimbek" ile muhtar-ı sanisi "Hamtor veled Aleksan; ihtiyar heyetinden ise Kirkor veled Agop, Kirkor veled Artin, Karabet veled Nihayet" katılmışlardı. 

MUHTESİP MEHMET SADIK
Perinçoğlu ünvanının kökenini anlamak için yine Şeriyye Sicilleri'ne bakmakta fayda var. Burada adı geçen Perinçoğullarının hepsi Ermeni kökenlidir.

Doğu Perinçek'in sınıf arkadaşları da oldukça önemli isimlerden oluşuyordu. 1964'te mezun olduğu Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden dönem arkadaşları Mikdat Alpay ve Uğur Mumcu'ydu. Alpay daha sonraki yıllarda MİT Müsteşar Yardımcılığı görevine kadar yükseldi. 28 Şubat Dönemi'nde adından en fazla bahsedilen MİT görevlisi herhalde Mikdat Alpay'dı. Hukuk Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) ile yanyana olduğundan, Perinçek'in etkinlik alanı bu okula da sıçramıştı. SBF, o günlerde siyasi çalkantıların tam odağındaydı. Şahin Alpay, Cengiz Çandar, Nuri Çolakoğlu, Ömer Madra, Cüneyt Akalın, Halil Berktay gibi o dönemin geleceği parlak SBF ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi asistanları, Perinçek'in etrafında toplandı. Perinçek, 1968'de devrimci gençliğin en üst kuruluşu olan Fikir Kulüpleri Federasyonu (Dev-Genç) başkanlığına seçildiğinde Ankara Hukuk Fakültesi'nde asistandı. 

Örneğin, "Eğin kazasının nefs-i kasaba mahallelerinden Arpeki sakinlerinden ve teb'a-yı devlet-i aliyyenin Ermeni milletinden Parinçoğlu (Perinçoğulları) Estepan ve Haçador veled Kifork nam kimesneler erkarındaşları Ohannes veled Perinç muvacehesinde görülen dava" bunlardan birisidir. Bir başka kayıtta ise Perinçoğlu Estepan'ın kaydı görülmekte; "Mamüretü'l-aziz Vilayeti'nde Eğin kazasının merkez kasabası mahallelerinden Eriği Çori Kaldırımı Mahallesi ahalisinden ve Osmanlı Devleti teb'asından ve Ermeni milletinden Perinçoğlu Estepan'ın hanesine varıp vesikada da isimleri yazılı olan kimselerin huzurunda ve meclis-i şer'-i şerifte görülen davaya dair."

Şeriyye Sicilleri'nde bulunan bir başka belge ise Doğu Perinçek'in büyük dedesi Mehmet Sadık Efendi ile ilgili soru işaretleri oluşturdu. Çünkü Eğin doğumlu Mehmet Sadık, Şeriyye Sicilleri'ne göre "mühtedi" idi. Yani sonradan İslam dinini kabul etmiş, "hidayete ermiş" bir isimdi. Eğinli Mühtedi Mehmet Sadık'ın görevi muhtesiplikti.

Chronicle Dergisi, yakın tarihin en karanlık, en gizemli ilişkiler ağında yer alan ismi Doğu Perinçek'i dosya yaptı. İşte ilginç alıntı:

Doğu Perinçek'in hayatında birbirinden ilginç bağlantılar vardı. Dayısı Em. Tümg. Turhan Olcaytu, 12 Mart Muhtırası öncesinde etkin isimlerden birisiydi. Adı kurulmuş olan cuntaya verilen Em. Tümg. Cemal Madanoğlu, Perinçek'in ilk eşi Sırma Ersanlı'nın eniştesiydi. Yine Doğu Perinçek'in teyze oğlu, yani kuzeni Gürbüz Tüfekçi'nin arası TSK mensuplarıyla çok iyiydi. Çevresi Tüfekçi'yi MİT mensubu olarak biliyordu.

Sosyalistlikten ulusalcılığa, ateizmden Müslümanlığa savrulan bir hayatın ortasında Doğu Perinçek, Ergenekon Davası'nın en önemli zanlıları arasında...