BIST 9.923
DOLAR 32,44
EURO 34,81
ALTIN 2.446,94
HABER /  GÜNCEL

Başbakanın kumaşından demokrat biri çıkmaz!

CHP Başkan yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç'la gündemdeki sorunları konuştuk. Tüm kibarlığıyla sorularımıza yanıt veren Koç, İnternethaber'e özel açıklamalarda bulundu.

Abone ol

NESRİN YILMAZ/İNTERNETHABER-ANKARA- CHP Genel merkezindeki mütevazı odasındayız Haluk Koç'un. Gündeme dair ne konuşmak istediysek tümüne açık yüreklilikle cevap verdi. son dakika haberlerinin hiç bitmediği ülkemize sabah erken saatlerde manşetlere düşen haberle başladık. 

AMAÇLARI TEK TİP İNSAN 

Eğitimde tek tip kıyafetler kaldırıldı, serbest kıyafet özgürlüğü geldi. Fakat ilköğretimde seçmeli dersi Kuran-ı Kerim olan kız öğrenciler okula başı kapalı gelebilecek, nasıl değerlendiriyorsunuz?

"Gündem değiştirmeye dönük, günlük akış içerisinde siyasetin konusu bile olmaması gereken konuların siyasetin önüne getirilip ana gündemin tartışılmasını önleme gayreti olarak görüyorum. Fakat bu konu ciddi, okullarda kılık kıyafetin serbest bırakılmasının altında yatan amaç, 4 yıl içinde daha kendi dünya görüşleri olmayan küçücük çocuklara mahalle baskısıyla belli bir kıyafet şeklini dayatmaktır. Gereksiz işlerde Türkiye'yi germe noktasında bu kılık kıyafet konusunda da küçücük çocuklara farklı bir uygulama baskısı yönünde atılmış bir adım olarak görüyorum. Yanlıştır. Tek tip insan yetiştirmek istiyorlar. Aslında tek tip kıyafetten kurtulunmuş gibi görünmesine rağmen tek tip kıyafete yönlendiriyor.4+4+4 ile zaten eğitim birliğimiz delinmiştir. Eğtime yapılabilecek en büyük kötülük yapılmıştır. Hiç kimse dinini öğrenmeye karşı değil. 4 Yıllık eğitimden sonra öğrencilerin başı boş kalması, temel eğitimin kısalmasıdır asıl sorun."

"Ana gündem maddelerinin tartışılmasını engellemek için yapay gündem maddeleri yaratılarak halkın bunu görmesi engelleniyor. Mesela "Muhteşem Yüzyıl" dizisi hakkındaki ahkam kesme de buna dahil. Dış politika ve iç politika ile ilgili konuşulacak çok şey var." 

haluk-koç-1.jpg

DAYATMACI BİR İKTİDAR VAR

"Kendi söylediklerini dayatan bir iktidar var. Onların söylediklerini kabul ederseniz uzlaşmış oluyorsunuz,  sizin söylediklerinizin hiçbir katkısı değerlendirilmiyor bile. Bu uzlaşma değil dayatma kültürüdür. Malesef Türkiye'nin temel sorunlarına bu mantıkla yaklaşan br iktidar olduğu sürece Türkiye siyaseti geriler. Üslup da kötüye gidince sağlıklı bir siyasetten gittikçe uzaklaşılıyor."


DOKUNULMAZLIKLAR TAMAMEN KALKSIN

Başbakan dün havaalanında  BDP'li milletvekilllerinin bazılarının dokunulmazlığının kaldırılması için fezlekenin gündeme geleceğini söyledi ve şu saatte de meclise geldi, CHP bu kararın neresinde?
 
"CHP başından beri, 2002 yılından beri milletvekillerinin sadece kürsü dokunulmazlıkları ile yetinmesi gerektiğini söylüyor. Normal yurttaş olarak görev yapması gerekir. Hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık, zimmetine para geçirme, kalpazanlık, ihaleye fesat karıştırma, irtikap, terörü övmek, teröre açıkça destek varmek tarzındaki bütün suçlar aynıdır. Bir milletvekili, hakkında düzenlenmiş bir fezleke hakkında yargılanma hakkına sahip olmalıdır. Birini ayırıp diğerini gündeme getirmek çelişkidir. Onun içinden başından beri şunu söylüyoruz, sadece kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılmasını istiyoruz."

"Bu kararın inandırıcı olması için tümü birden kaldırılmalı. Başbakana da atfedilen bir sürü suç var, Başbakan niye yargılanıp aklanma yolunu seçmiyor."

AKP'Lİ VEKİLLER AKLANMAK İSTEMEZ

Aklanma demişken, Muharrem İnce dokunulmazlığının kaldırılması için meclise dilekçe verdi. Sizce AKP Milletvekilleri Muharrem İnce'nin dokunulmazlığının kaldırılması için el kaldırılar mı?

"AKP Milletvekilleri bunu yapmaktan çekinir. Neden, çünkü her birinin akçeli suçlarla ilgili dosyaları var, yol olur diye çekinirler, buna başbakan, içişleri bakanı da dahil. AKP'li milletvekili dosyalarla yaralı durumda, dokunulmazlıkları kaldıralım herkes yargılansın. Yargıya talimat verdiğini söyleyen bir mantık iş başında, demek ki kendileriyle ilgili fezlekelerinde yargıya talimat vererek kendilerini aklayabilirler. Hadi kaldırsınlar dokunulmazlıkları."

İKİ TANE BAŞBAKAN VAR

Başbakan, terör örgütü üyelerinin silah bırakırlarsa başka ülkelere de gidebileceklerini söyledi, Kılıçdaroğlu da buna destek verdi, siz ne düşünüyorsunuz?


"Ben daha önce bir Oslo mutabakatı açıklamıştım, 9 madde var burada. Altında imzamız yok dedi, feveran etti, hakaret etti, sonra mazeret aradı, sonra da itiraf etti. Buradaki süreç Belediyeler Yasası, valilerin seçilmesinin tartışılmaya açılması, Başkanlık sistemi, tümüyle yaşama geçiriliyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6'ıncı maddesi "evrensel hukuk boyutunda karşılığını bulan savunma hakkı" malesef burada bilinçli bir şekilde dil birliğini bozacak bir sürece sokuluyor, malesef kamuda çift dilli bir sürece gidiş hazırlanıyor.  Bütün bunlar olurken, Başbakanın farklı konuşması yanlış. İki türlü Başbakan var, bir perde önündeki başbakan, kime bağırıp çağırıyorsa, kime hakaret ediyorsa, kime öfkeleniyorsa bilin ki, perde arkasında bu konunun uzantıylarıyla ilişki kuran ki PKK da dahil, görüşme zeminini sağlayan bir Başbakan. Perde önünde sövüp sayan, perde arkasında her türlü tavizi veren, her türlü ilkesizliği sergileyen bir başbakan var. 

Kürecik füze kalkanı İsrail'e istihbarat sağlıyor iddianız var, AKP bunu reddediyor, ne söylemek istersiniz?

"İki Başbakan var demiştim az önce, işte burada da öyle, perde önünde Gazze için dökülen gözyaşları, perde arkasında İsrail'in hava savunmasını Türkiye'de sağlayan bir sistemi savunan Başbakan var. Çok net ve açık, Kürecik'teki radar sistemi, bilgileri Amerika Birleşik Devletleri tarafından İsrail ile paylaşılan bir sistem. İsrail'i tehdit edebilecek, İran, Suriye ya da Hizbullah kaynaklı herhangi bir füze saldırısınız daha rampadayken, tespit eden ve ABD istihbaratı tarafından İsrail'le paylaşıldığı bir sistem. Yani Türkiye toprakları İsrail hava savunma sisteminin bir parçası haline getiriliyor. Başbakan bunu kabul etti, Başbakan bu sistemin Türkiye topraklarında konuşlandırılmasına izin verdi, bu kadar açık. Niye CHP milletvekilleri oraya giremiyor, orada Amerikan askerleri var, kendi topraklarımızda. Başbakan bu konular açıldığında ya çok öfkeleniyor ya da muheteşem yüzyıl konusu açıp gündem saptırtma yapıyor.

"Başbakan artık gerçekten yoruldu, artık gündem değiştirerek yönlendirdiği medya organlarıyla da belli bir süre idare edebilir." 

İzmir buca'da çarşaflı bir kadına türban takılması yine gündemde, ne söyleyeceksiniz?

"Biz Türkiye'nin partisiyiz,  herkes CHP'ne üye olabilir, CHP'nin ilkeleri ortadadır, mücadelemiz ortadadır, bu ilkeleri paylaşan herkese de kapımız açıktır. İnsanlar yaşadıkları olumsuzlukları, işsizlikleri, haksızlıkları CHP'nin gidereceğini gördüyse, sen bize uygun değilsin, git deme hakkına sahip değiliz."

KUMANDA KİMDE, ÖNEMLİ OLAN BU

Patriotların Türkiye'ye geliş amacı nedir sizce?

"Türkiye'nin yanlış götürdüğü bir Suriye Politikası'nın önüne getirdiği açmazlarla boğuşuyor. Uluslararası oyun kurucularının talebiyle yönlerdirmesiyle, telkiniyle Suriye boyutuna dahil oldu. Bizim için Kandil ne demekse, Suriye için de bizim topraklarımıza Kandil kurdu. Suriye'deki iç çatışmaların tarafı oldu. Adamları kendi topraklarında eğitti, besledi ve Suriye topraklarına gönderdi, şimdi geldiğimiz nokta da Avrupa birliği, Nato, ABD, Suriyeye çok müdahil olmak istemiyorlar, Türkiye evde tek başına kaldı. İçişleri bakanının çırğınışları içişleri bakanının sonuçsuz ifadeleri... Buınların kumandası Türkiye'de olacak diyorlar, ülkenin kumandası sende değil ki patriotların kumandası sende olsun, kumandasının kimde olduğu belli. Bu açmazı kimse başarı diye sormasın."

Başbakanın üslubu sizi de rahatsız ediyor mu?

"Başbakan yakın tarihimizden husumet çıkarma konusunda oldukça maharetli, sıkıştıkça CHP ile ilgili asılsız iddialar ortaya atıyor ki bu bizim ortak tarihimizdir. Sayın Başbakan, kullandığı üslup bakımından son derece yaralayıcı, zaman zaman sövgü noktasına gelen ifadeleri var. Başbakan bunu yapınca haklı, ama hakaret ettiği kişiler cevap verince haksız. Bizim de bir tabanımız var, taban da bu hakaretler karşısında cevap verilmesini istiyor. Kem söz sahibine aittir deyip geçemiyorsunuz, bazen anladığı dilden cevap vermek gerekiyor. Biz de onun kullandığı dili kullanmasını ondan daha iyi biliriz ama sürekli bu üslubun kullanılması ülkede siyaseti ne kadar gerer ortada. Ankara gerilince Anadolu da geriliyor. Belki başbakan bunu bilinçli yapıyor, öfke kültürüne hitabına yanıtmaya çalışıyor ama sağlıklı bir süreç değil. Başbakan gerçek bir demokratik bir sistemde gerçek bir demokrasinin kurumlarıyla barışık olabilecek bir insan değil. Çok kişi uğraştı başbakanın kumaşından bir demokrat yaratmaya, mümkün olmadığını o gün de söylemiştim, yaşadığımız olaylarda bu sözlerimi doğruluyor."

Önümüzde 3 seçim var, CHP ne kadar hazır bu seçimlere ve neler yapıyor?

"CHP Türkiye'nin her yerinde hazır olarak seçimlere girecek. Oyumuzu artıracak ve AKP hegamanyosanı yıkacak kararlar alacağız. 


nesrin.yılmaz@internethaber.com

twitter.com/nsrnylmz