BIST 10.274
DOLAR 32,27
EURO 34,82
ALTIN 2.410,86
HABER /  GÜNCEL

Zaman'ın tirajına önyargılı yaklaşım

Zaman, son günlerde tiraj kaybına uğradı. Ekrem Dumanlı, ÖSS ve LGS'nin bitimini gerekçe gösterdi. Dumanlı, Zaman'ın tirajına ön yargılı olanlara da gönderme yaptı.

Abone ol Ekrem Dumanlı, Zaman okuruyla içi içe... Okur, tirajlardaki düşüşe dahi tepki gösteriyor. Tabi bu tepki olumsuz değil. Sadece bir üzüntü. Dumanlı, bunun gerekçesini okurlarıyla paylaştı. Ayrıca tirajlara getirilecek uluslararası denetimden de bahsetti. uyarısında bulanan Dumanlı, Zaman'ı çekemeyenlere de mesajlar verdi...

Yazı : Ekrem Dumanlı
Kaynak :


Birkaç haftadır okurlarımızdan tiraj düşüşü hakkında mesajlar alıyorum. Bu gelişmenin sebebini soruyor, hatta bu konuda bize sitem ediyorlar. Öncelikle bu heyecanlarından dolayı sevgili okurlarımıza teşekkür etmeyi gerçek bir borç biliyorum. Bu ne güzel bir okur kitlesidir ki; gazetesinin başarısıyla bayram eder, başarısızlığıyla yasa bürünür. Okurun eşi benzerine az rastlanır bu duyarlılığı, bizim için apayrı bir sevinç kaynağı... 3 haftada 50 bin civarında düşüşün sebepleri var; bu sebepleri siz sevgili okurlarımız ile de paylaşmakta fayda görüyorum.

ÖSS ve LGS ile ilgili verdiğimiz ekler sona erince ani bir düşüş yaşadık. Çünkü bu eklerin gazeteye sağladığı tirajın haftalık ortalaması yaklaşık 30 bin civarındaydı. ÖSS ve LGS ile okulların kapanması birbirine yakın olunca 15 bin civarında bir düşüş de tatilcilerden geldi. Geçen yıllarda da yaz düşüşlerini hep yaşadık maalesef. Mesela geçen yılki yaz düşüşü 60 bin civarındaydı. Bu dönemlerde gazete okumak için daha çok zamana sahip olunsa da insanlar tatil psikolojisiyle daha az gazete okuyor. Neyse ki her yaz kaybedilen tiraj okulların açılmasıyla yeniden, hatta çok daha fazlasıyla kazanılıyor. Bu yaz, düşüşün son hafta itibarıyla azaldığını, hatta bu noktadan geriye gidilmeyeceğine inanıyoruz...


Tiraj denetimine uluslararası standart gelebilecek mi?

Hazır söz tirajdan açılmışken önümüzdeki dönemde yapılacak yeni uygulamadan da bahsetmekte fayda görüyorum. Malum, tirajlar bundan sonra uluslararası bir denetim şirketiyle birlikte yapılacak. Bunu en çok isteyenlerden biri Zaman oldu. Çünkü Zaman’ın tirajına karşı önyargıyla yaklaşan bir zümre var. Bu kişiler başta Amerika ve Avrupa olmak üzere dünyanın en yaygın dağıtım şekli olan abonelik sisteminden ısrarla kaçı(nı)yor. Türk gazeteciliğini hiç de modern olmayan bir dağıtım şekline mecbur edenleri anlamakta güçlük çekiyorum. Yine de ‘kendi bilecekleri bir şey’ deyip geçiyorum; ancak bazıları ısrarla abone dağıtımına güveni zedeleyecek beyanlarda bulunmaktan çekinmiyor.

Yeni denetim sistemi, yanlış bir hamle ile işe başlasa da sonra daha makul bir çizgiye girdi. Bu çalışmanın başarılı olması gerekiyor. Ne var ki tiraj kriterlerinde haksız bulduğum maddeler de yok değil. Mesela bir abonenin ayını doldurmadan sayılmamasını anlamış değilim; sanki bayiden satılan gazetenin tirajdan sayılması için bir ay aynı gazeteyi alması mı gerekiyor? Buna benzer tuhaf uygulamaların (ki bu uygulamalar hep abone sistemine karşı haksızlık oluşturuyor) en kısa süre içinde düzeltilmesi şart. Haksız rekabetin hiç kimseye, tabii ki Türkiye’mize faydası yok. Ülkemizde gazeteler doğru pazarlanabilse, doğru satışı yapılabilse en az 7 milyon toplam tiraj olurdu. Daha toplam tiraj tutturulamamışken, yeni okur kitlesi kazanılamamışken, herkesin birbiriyle uğraşmaya kalkması beyhude bir gayrettir.

Yanlış anlaşılmasın; ABC-Türkiye adı altında yapılacak tiraj denetim çalışmasının faydasına inanıyoruz ve destekliyoruz. Ancak bir iş uluslararası standartta yapılacaksa uluslararası uygulamalar esas alınmalıdır. Bunun ilk ve değişmez şartı hakkaniyet ve adalettir. Bunun tahakkuku için elimizden geldiğince destek vermeye, hatta bazı yanlışları ‘ileride düzeltilecektir’ diye sineye çekmeye çalışıyoruz. Gönlümüz istiyor ki bazı gerçekler, önyargı ve ön kabullerin önüne geçsin de Türkiye bir tıkanıklığı daha aşabilsin...