BIST 10.320
DOLAR 32,22
EURO 35,12
ALTIN 2.464,03
HABER /  GÜNCEL

Zaman tünelinden günümüze kraliyet düğünleri

Kraliyet düğünleri günümüzdeki şeklini son 100 yılda aldı. Tarihçiler, İngiltere kraliyet ailesinin düğünlerinde değişen ve değişmeyen gelenekleri anlattı.

Abone ol

Prens William'ın Kate Middleton ile düğününde, her türlü ayrıntı milyonlarca çift göz tarafından incelenecek.

Peki bir Kraliyet Düğünü'nün gelenekleri, olmazsa olmazları neler?

Damat üniformasını kuşanır, madalya ve nişanlarını takar. Gelinlik mutlaka İngiliz bir tasarımcının elinden çıkar, gelin buketinde mutlaka mersin dalları kullanılır ve bunlar Kraliçe Victoria'nın düğününde kullanılan çalıdan kesilir. Sokaklar tezahürat eden kalabalıklarla dolar.

Kraliyet düğünlerinin şablonu en sade haliyle budur. Prens William'ın büyük büyük dedeleri; büyükannesi, anne-babası, hala ve amcaları da hep böyle evlendi.

Ailenin yakın zamanlardaki izdivaçları; örneğin Kraliçe'nin en küçük oğlu Prens Edward ile Sophie'nin, Prens Charles ve Camilla'nınkiler genellikle çok daha sade geçti.

Windsor Şatosu'nda aile ve yakın çevre ile sınırlanan sade törenler yapıldı. Sabahki kilise ayinini izleyen törenler ardından, davetliler açık büfe tarzı düğün kahvaltılarında ağırlandı.

Kraliyet düğünlerinin ilginç tarihi üzerine bir kitap yazan (Royal Weddings: A Very Peculiar History) Fiona Macdonald, modern çağın kraliyet düğünlerinin, yani son 90 kadar yılda düzenlenenlerin geçmiştekilerden çok net şekilde ayrıldığını belirtiyor.

Avam ve Kraliyet

MacDonald, "19. yüzyıl boyunca, hatta 1900'lerin başına dek düğünler bin yıllık bir düzene göre yapılırdı. Evlilikler siyaset, hanedanın devamı ve imparatorlukların büyümesi gibi nedenlerle, aracılar tarafından kurulan ittifaklar nedeniyle yapılır; gelin ve damadın kraliyet nezdinde asalet düzeyleri denk olurdu" diye anlatıyor.

Kraliyet düğünü denince akla önce Prenses Diana'nın Prens Charles ile 30 yıl önceki töreni geliyor

"Halktan biriyle evlilik fikri son derece nadir görülen bir durumdu. Bunun en ünlü örneği 4. Edward'ın 15. yüzyılda Elizabeth Woodville ile evlenmesiydi."

Ki aslında 'müstakbel damat' William'ın büyükdedesi Albert, 1923 yılında tam da bunu yaptı.

Elizabeth Bowes-Lyon aristokrat bir aileden geliyor olsa da İskoçyalı aile, soylular arasında gerilerde bir statüdeydi.

Bununla birlikte ailenin ikinci oğlu olduğu için, Albert'ın seçim şansı veliaht prens olan ağabeyi Edward'a göre daha geniş diye düşünülüyordu.

Ancak Edward da dul Amerikalı Wallis Simpson ile hayatını birleştirmeye karar verip, tahtına ve tacına veda etmeyi seçti.

Hayatının bir kesiti geride kalan yıl içinde bol Oscarlı King's Speech filmi ile beyaz perdeye aktarılan Prens Albert Kral 6. George; eşi Kraliçe Elizabeth olara anılmaya başlandı; kızları Elizabeth ise tahtın varisi durumuna geldi.

Elizabeth daha 11 yaşındayken dört yabancı asil aileden beş müstakbel damat adayı izlemeye alınmıştı. Aşık olup evlenmeyi seçtiği Yunan Prensi Philip de bunlar arasındaydı.

Yenilikler gelenek oldu

Philip Elizabeth ile evlenebilmek için kendi unvanlarından feragat etti, geleceğin kraliçesi, Edinburg Dükü unvanını alan Philip ile 1947'de Westminster Kilisesi'nde evlendi.

William ve Kate de onlar gibi Westminster Abbey'de karı-koca ilan edilecek. Bin yıllık bir geçmişi olan kilisenin kraliyet düğünlerine sahne olmaya başlaması ise, aslında çok gerilere gitmiyor.

1. Dünya Savaşı'na dek kraliçe ve krallar; prens ve prensesler sarayda ya da saraylarında bulunan kiliselerde evleniyordu.

Kraliçe Elizabeth ve Prens Philip bir yastıkta 64 yılı geride bırakıyor

Ancak savaş kraliyet ailesini Alman kökenlerini geri plana itmeye sevketti. İngiliz halkına daha yakın durmak amacıyla Kral V. George (h. 1910 - 1936) ailenin kulağa bir hayli Alman gelen soyadı Saxe-Coburg-Gotha'yı bir hamlede Windsor olarak değiştirdi.

O zamana dek taş giyme törenlerinin yapıldığı; İngiliz kültürünün önemli simgelerinden Westminster Kilisesi'nin kraliyet düğünlerinde kullanılması da onun fikriydi.

Bu değişiklik davetli sayısının artmasına da olanak yarattı.

Kraliyet tarihçisi Macdonald "20. yüzyıl boyunca sokaklardaki gösterişli geçitler, tüm kraliyet düğünlerinin ayrılmaz bir parçası oldu. Sokaklar da süslenmeye başlandı. Hatta bazen sokak partileri düzenlendi. Bunlar sıradan insanların da kraliyetin törenlerine katılabilmesini sağlamak açısından çok önemliydi." diyor.

Şimdiki Kraliçe Elizabeth ve Philip'in düğünleri, modern çağınkiler için de standartları belirledi.

  • Prensesin gelinliği milli simgelerle işlenmişti. Kumaş Çin ipeğiydi. 2. Dünya Savaşı biteli daha 2 yıl olmuşken Japon ya da İtalyan ipeği kullanmak söz konusu olamazdı.
  • Dük, donanma üniformasını giydi; hizmetleri için aldığı madalyaları taktı.
  • Prenses mevsim çiçeklerinden hazırlanan, mersin yapraklı gelin buketini, aynı annesinin yaptığı gibi Meçhul Asker anıtına bıraktı.
  • Kendilerine mutluluklar dileyen kalabalıklara Buckingham Sarayı'nın balkonundan el salladılar.
  • Daha sonra, şereflerine adlandırılan Fransız mutfağından esinlenilen özel yemeklerin sunulduğu bir şölende eğlendiler
  • İlk kez bu düğün radyodan tüm dünyaya yayınlandı.
  • Televizyon kameralarının kiliseye alınması bir diğer ilkti. Ancak ekranları başındakiler sadece mutlu çiftin sırtını görmekle yetindiler.


Düğün ziyafetleri de güç ve servetin en önemli göstergesiydi. Orta çağlarda sanat eseri niteliğindeki yaldızlı tavus kuşu gibi yiyecekler masaları süslerken, modern düğünlerin en önemli parçası pastası haline geldi.

Kraliçe Victoria, 1840'ta Albert ile evlendiğinde, pastalarından biri 150 kg ağırlığındaydı.

Prens Albert ile Elizabeth Bowes-Lyon'ın 1923'teki düğününde pastaların birinin yüksekliği üç metreye yaklaşıyordu.

Kızları Elizabeth, kendi düğün pastasından parçaları ülkenin dört bir yanına göndererek paylaştı.

Ya düğünü dinlerken başlarında şapka varsa!

Kraliyet düğünlerinin magazin olayları haline gelmeye başlaması 19. yüzyılın ikinci yarısında; medyanın giderek yayılmasıyla gündeme geldi.

Macdonald, "Telgraf hatları güvenilir şekilde çalışır hale gelir gelmez, İngiliz kraliyet ailesinin önemli günleri Atlas Okyanusu'nu aşan, tüm İmparatorluğa yayılan haberler haline geldi." diyor.

1923 yılında Anglikan Kilisesi'nin en üst düzey din adamı olan Canterbury Başpiskoposu Prens Albert'ın düğününün radyodan canlı yayınlanması fikrini veto etti.

Düğünün başlarında şapkaları olduğu halde, publarda içkilerini yudumlayan adamlarca dinlenebileceği fikri başpiskoposu dehşete düşürmüştü.

Hal böyle olunca sinemalarda sadece sessiz bir haber filmi yayınlandı.

Televizyon ekranlarına taşınan ilk kraliyet düğünü Prenses Margaret'ın 1960'da Lord Snowdon ile hayatını birleştirmesiydi. Ancak taraflar çiftin birbirlerine bağlılık yemini ettiği kısmı da görebilmek için 21 yıl daha; Prens Charles'ın Leydi Diana Spencer ile evlenmesini beklediler.

MacDonald "Edward ve Sophie'nin, Charles ve Camilla'nın düğünlerinde eski ve yeni gelenekler artık içiçe geçti. Televizyon yayınları sürdü ama şatafat azalıp daha sade aile içi törenlere gidildi" diyor.

29 Nisan'daki William-Kate düğünü "aile içi" sıfatıyla anılacak nitelikte olmayacak. Bu düğün geleceğin Kral ve Kraliçesinin düğünü olarak görüldüğünden üzerinde titizlikle duruluyor.