BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Yaşını büyütüp askere gitti ama...

En büyük arzusu polis olmaktı. Önce askerliği yapayım dedi, yaşını büyütüp askere gitti. Ama orada bir ayağından olunca hayalleri yıkıldı.

Abone ol

Kayseri'de polis olma hayaliyle mahkemede yaşını büyüten ve vatani görevini yaparken mayına basarak ayağını kaybeden Ali Yavuz, şimdi şehit aileleri ve kendisi gibi gazilerin haklarının korunması için çalışıyor.

Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şube Başkanı Ali Yavuz (34), AA muhabirine, 13 yıl önce Şırnak'ta askerlik görevini yaparken ayağını kaybederek gazi olduğunu söyledi.

En büyük hayalinin polis olmak olduğunu, ancak gazi olunca hayallerinin suya düştüğünü düşünerek hayata küstüğünü ifade eden Yavuz, yeniden hayata tutunmak için çok büyük zorluklar çektiğini belirtti.

YAŞINI BÜYÜTÜP ASKERE GİTTİ

Askere gidebilmek için yaşını büyütmek istediğini, bu nedenle uzun süre hukuk mücadelesi verdiğini bildiren Yavuz, şöyle konuştu:

''Normalde 1974 doğumlu olmama rağmen, babam yaşımı 3 yaş küçük yazdırmış. En büyük hayalim polis olabilmekti. Bir akrabamız, polis olmak için askerliğimi yapmam gerektiğini söyledi. Bunun üzerine yaşımı büyütmek için dava açtım. Ancak duruşma günü bana bildirilmediği için mahkemeye gidemedim ve davayı kaybettim. Bunun üzerine bir otobüs firmasında muavin olarak çalışmaya başladım. Bir gün otobüste Gaziantep'ten Ankara'ya giden askerleri taşıyorduk. Ailelerinin 'En büyük asker bizim asker' sloganlarıyla askerleri yolcu etmeleri beni çok etkiledi. Bu duygularla, seferi tamamlamayı bile bekleyemedim. Kahramanmaraş İlçesi'ne bağlı Göksun ilçesi'nde oturuyorduk. Patronuma söyleyip köyümüzün yakınlarından geçerken otobüsten inip işi yarım bıraktım. Ertesi gün adliyenin yolunu tutup, tekrar yaşımı büyütmek için dava açtım.''

Davayı kazanıp, 1996 yılının Nisan ayında devre kaybı olarak askere gittiğini, hatta erken gitmek istediği için askerlik şubesinde zorluk yaşadığını belirten Yavuz, ilk olarak Etimesgut Tank Taburu'nda askerlik görevine başladığını, dağıtımda Şırnak Silopi 23. Piyade Tugayı'na gittiğini bildirdi.

''AYAĞIMIN KESİLDİĞİNDEN HABERİM YOKTU''

Görev yaptığı birliğin Habur sınır kapısı yakınlarında teröristlerin geçiş güzergahında güvenlik önlemi aldığını kaydeden Yavuz, şöyle devam etti:

''O dönemde haftada birkaç kez teröristlerle çatışmaya giriyorduk. Bir gün, teröristlerle girilen çatışmada birliğimizden 4 asker şehit olmuş, bölük komutanımızla birlikte 15 asker yaralanmıştı. Ertesi gün, arama tarama çalışması yapmak için çatışma bölgesine gittik. Dönüş yolunda, benden önce yoldan geçen 60 asker ve korucunun üstünden atladığı mayın bana denk geldi. Mayına bastım ve kendimi yerde buldum. Bölgeye çağrılan helikopterle Şırnak Askeri Hastanesine kaldırıldım ve ameliyata alındım. Ameliyat sonrası ağrılarım dayanılmaz boyuttaydı. Sürekli kriz geçiriyordum. Birkaç gün sonra doktorlar muayene yaparken sağ ayağımın yerinde olmadığını gördüm. O anda sanki dünyam başıma yıkılmıştı. Polis olmayı çok istiyordum. Artık hayallerimi gerçekleştiremeyeceğim ve bir daha asla yürüyemeyeceğim düşüncesiyle bunalıma girdim. Günlerce yatağımda ağladım.''

Ankara'da GATA Hastanesinde 2.5 ay tedavi gördükten sonra ayağına protez takıldığını ve köyüne yürüyerek döndüğünü ifade eden Yavuz, o andan itibaren yeniden doğmuş gibi olduğunu ve hayata yeniden tutunmaya çalıştığını söyledi.

ŞİMDİ EVLİ VE 1 ÇOCUK BABASI

Amcasının torunu ile 1998 yılında evlendiğini ve 2 kızı, 1 oğlu olduğunu bildiren Yavuz, ailesi ve çocuklarıyla birlikte sıkıntılı günleri geride bıraktığını, tekrar hayata tutunmanın sevincini yaşadığını söyledi.

Hayata tutunmasında kendisi gibi gaziler ve şehit aileleri ile dayanışmanın çok etkili olduğunu vurgulayan Yavuz, yaklaşık 8 aydır dernek başkanlığı görevini yürüttüğünü bildirdi.

Şehit aileleri ve gaziler olarak birbirlerinin dertlerini, sıkıntılarını paylaşarak hayatta kalmaya çalıştıklarını kaydeden Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bizim gibi kolunu, bacağını veya herhangi bir organını kaybeden gaziler ile çocukları, eşleri, kardeşleri şehit olan insanların yaşadıkları sıkıntıları herkes anlayamıyor. Biz birbirimizin sıkıntılarını yakından biliyoruz. Bu nedenle haklarımızı korumak için birlikte mücadele ediyoruz. Gazilerin, en büyük sıkıntısı maddi sorunlar. Muvazzaf iken gazi olanlar, görev yapanlar ile emsal maaş alıyorlar. Ancak benim gibi er ve erbaş iken gazi olanların maaşı geçimizi sağlamamıza yetmiyor. Şehit eşlerinin maaşları, yaşamlarını sürdürmeleri için yeterli seviyede. Ancak şehit anne veya babalarının aldıkları maaşlar da çok düşük. Anayasa'nın 61. maddesi, devlete şehit ve gazilerin en iyi hayat şartlarında yaşamlarını sürdürmeleri sağlama yükümlülüğü getiriyor. Vatan için canımızı ortaya koyan bizler, sadece Anayasa hükümlerinin tam anlamıyla uygulanmasını ve hayat standartlarımızın iyileştirilmesini istiyoruz.''