BIST 10.277
DOLAR 32,35
EURO 34,88
ALTIN 2.386,53
HABER /  DÜNYA

Wikileaks'te ikinci Türkiye bombası!

Wikileaks, belgelerin ikinci bölümünü bu gece yayınlandı. Belgelerde Türkiye'ye ait ilginç bir not var!

Abone ol

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın gizli yazışmalarına ilişkin kriptolar, aynı dün olduğu gibi bugün de New York Times, Guardian ve Der Spiegel gibi dünyanın önde gelen yayın organlarının internet sitelerinde eş zamanlı yayınlandı.

Yeni belgeler arasında Türkiye ile ilgili olarak tek bir belge bulunuyor. Bu belge, İsrail kaynaklı ve Paris ABD büe yükelçiliğinden, Washington'a gönderilmiş bir kripto.

29 Ekim 2009 tarihli belgede, Fransa ile İsrail stratejik diyalog toplantısında Türkiye konusunun ele alındığı belirtiliyor.

ERDOĞAN'DAN İRAN'A İZİN İDDİASI

Fransa Dışişleri Bakanlığı'nın İsrail ve Barış Süreci masasının üst düzey diplomatlarından Frederic Bereyziat'ın verdiği bilgiye göre, İsrailliler, Türkiye'nin Başbakan Erdoğan'ın tam bilgisi kapsamında İran'ın nükleer programı için silah yapımında kullanılabilecek malzemelerin geçişine izin verdiğini söyledi.

Fransızlar ise bu iddiaya İsrail'in böyle bir suçlama yapabilmesi için elinde açık ve somut kanıt olması gerektiğini söyleyerek yanıt verdi.

İsrail tarafı ise konuyla ilgili kanıt topladıklarını ve bunları sonunda kamuoyuna açıklayacaklarını belirtti.

BAĞIMSIZ KOMİSYONA RET

Belgede Mayıs ayındaki filo baskının ardından Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu arayarak, olayı soruşturmak için bağımsız bir komisyon kurulması çağrısı yaptığı belirtildi. Ancak Netanyahu'nun buna yanıtının "asla olmaz" olduğu ifade edildi.

Fransız Dışişleri Bakanlığı Genel Direktörü Pierre Sellal ile İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Direktörü Yossi Gal'ın katıldığı toplantı 29 Ekim tarihinde Paris'te yapıldı. Toplantı, yaklaşık 5-6 saat sürdü. Toplantıda Türkiye'nin yanı sıra Suriye, İran ve Ortadoğu barış süreci ele alındı.

Belgeyi yazan diplomat, kurulan bu mekanizmanın Sarkozy'nin İsrail ile daha yakın ilişki kurarak Ortadoğu'ya yönelik daha dengeli bir yaklaşım oluşturma girişiminin bir parçası olduğu yorumunda bulundu.