BIST 10.740
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.512,89
HABER /  GÜNCEL

Türkiyenin en büyük riski Irak!

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türkiye'nin gelecekteki en büyük riskinin Irak olduğunu söyledi.

Abone ol

Doğru Yol Partisi(DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar,Türkiye'nin gelecekte karşılaşacağı en önemli riskin Irak olduğunu belirterek, eskiden beri bölgeyi düzenleme ve yönetebilme yetkisine haiz olan Türkiye'nin kendinde bu yetkileri yine barındırdığını söyledi.

DYP Genel Başkanı Ağar,Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın(BTSO) meclis toplantısına katılmak üzere geldiği Bursa'da,Irak konusu ve Türkiye'nin bölgede düzenleyebilme-yönetebilme yetkisi üzerinde değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin,geçmişte ve günümüzde olduğu gibi,gelecekte de en önemli riskinin Irak olduğunu belirten Ağar,"Kendi problemlerimizi,kendimizin çözmesine imkan verecek güce sahip bulunmaktayız" dedi.Siyasi gelişmeler ışığında ve yaşadıklarından örnekler veren Ağar,"Türkiye'nin gelecekte karşı karşıya kalacağı en önemli güvenlik riski Irak'tır.Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra Türkiye'nin karşısına çıkan en önemli güvenlik riski Musul
olmuştur.Bugün de 80 yıl sonra Irak'tır.Türkiye'nin engin bir tarihten gelen gücü var bu topraklarda.Selçuklu ve Osmanlı gibi önemli iki imparatorluk ve daha sonra da Türkiye Cumhuriyeti'yle yola devam ediyor.Peki Türkiye bu topraklar üzerinde nasıl bir özellikle hakim oldu?Bunun dibinde yatan özellik şudur;devlet kurabilme-yönetebilme
ve kurdukları devletlerle birlikte etrafını düzenleyebilme.Bununla birlikte farklı köken,farklı inanç, farklı kültürlerde birarada ve birlikte yaşama iradesini geliştiren bir yönetim tarzına sahip olması nedeniyle sadece kendisini değil,kendi etrafını da düzenleyebilme ve
yönetebilme kabiliyetine sahip olmuş olan bir ülkedir"dedi.Ağar "Türkiye'nin kendi gücüne imtina etmek
suretiyle,meseleyi ABD'yle veya Bağdat'a (kendi merkez hükümetinde,kendi bakanlıklarının emniyetini sağlayamayan,gündüz gözüyle devlet memurlarının rehin alınıp,bir daha kendilerinden haber alınmadığı bir ülkede),onlara güvenerek,güvenlik meselesini çözecek bir irade zaafiyeti Türkiye'ye yaraşacak bir iş değildir.Türkiye geçmiş dönemlerde,eski hükümet dönemlerinde elbette ABD ile güvenlik meselelerine ilişkin ciddi işbirlikleri yaşamıştır.Bunların bir çoğunda da ciddi olumlu sonuçlar alınmıştır.Ancak meseleyi konuşma,diyalog,karşılıklı inisiyatif terk etme anlamında verdiğiniz vakit,başlangıçta başarı diye zannettiğinizin sonradan ne kadar ters bir sonuç doğurduğunu fark etmeksizin,o çıkmaz oyun içerisinde kaybolma ihtimalleriniz de vardır.Bu açıdan Türkiye bu meselesini kendisini çözecektir" ifadelerini vurguladı.