BIST 10.277
DOLAR 32,23
EURO 34,76
ALTIN 2.379,47
HABER /  POLİTİKA

Türkiye, AB hava sahasını veto etti

Türkiye, AB üyesi olmadığı için 'gözlemci yapılmak istendiği' Avrupalıların ortak hava sahası oluşturma girişimini veto etti.

Abone ol

Türkiye, AB üyesi olmadığı için 'gözlemci yapılmak istendiği' Avrupalıların ortak hava sahası oluşturma girişimini veto etti. Ankara, Güney Kıbrıs Rum Kesimi havayolu şirketlerine Türkiye'de iç hat uçuşu yapma imkanı tanıyabilecek projeye geçmişte de karşı çıkmıştı.

Bakan Yıldırım, AB'nin isteğinin iç hatlarda uçan özel şirketleri olumsuz etkileyeceğine dikkat çekti. Proje, Avrupa'daki tüm uçuşların tek merkezden koordine edilmesini, izinlerin de üye ülkelerin inisiyatifi kaldırılarak bu merkezden verilmesini öngörüyor. Ortak hava sahası planının sürüncemede kalmasını engellemek amacıyla 14 Aralık'ta Hollanda'da, 'karar süreçlerini hızlandırma girişimi' adı altında bir toplantı yapıldı. Türkiye'nin girişime destek vermemesi üzerine projeye ilişkin görüşmeler Temmuz 2008'e ertelendi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, kararı, "Menfaatlerimiz açısından zaman kazanmış olduk." sözleriyle değerlendirdi. Yıldırım, günümüzde havacılık işlemlerinin Avrupa Havacılık Otoriteleri Birliği nezdinde gerçekleştirildiğini, Türkiye'nin de bu kurumda geniş yetkilere sahip olduğunu vurguladı. Bunlardan taviz vermeyeceklerini dile getiren Bakan, gözlemci statüsünün kabul edilemeyeceğinin altını çizdi.

Türkiye, veto kararıyla, Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) üyeliğini engelleyen Avrupa Birliği'ne misillemede bulunmuş oldu. Avrupa Havacılık Otoriteleri Birliği'nin (JAA) görevlerini EASA çatısı altında birleştirmeyi amaçlayan karar, Türkiye'nin karşı çıkması üzerine alınamadı. Toplantı Temmuz 2008'e ertelendi. Buna karşın, ajansın 2008'de yapılacak toplantısında Türkiye temsil edilemezse, Rumlar dahil AB üyesi ülkelerin şirketlerinin ülkemizde havayolu firması kurmasının önü açılacak. Bundan en büyük zararı ise anlaşmalar tek taraflı olduğu için Türk havayolu şirketleri görecek.

Edinilen bilgiye göre Brüksel, Ankara'nın 2008 yılında yapılacak toplantıda AB'ye üye olana kadar dışarıdan gözlemci statüsünü kabul etmesini istiyor. Bu durumda Türkiye ile birlik üyesi ülkeler arasında bugüne kadar yapılmış anlaşmalar otomatik olarak iptal oluyor. Dolayısıyla söz konusu anlaşmaların aynı ülkelerle yeniden yapılması gerekiyor. Bu, birlik üyesi ülkeler Türkiye'ye anlaşma yapmadan uçuş yapabilirken, şirket kurup iç hatlarda uçabilmeleri anlamına geliyor. Rum kesimi de birlik üyesi olduğu için aynı haklardan faydalanabilecek. Ankara, bu öneriye şiddetle karşı çıkıyor. Üye ülkelerin öne sürdüğü şartların Türkiye'nin yetkilerine zarar verdiğini ifade eden Ulaştırma Bakanı, konuyu Zaman'a değerlendirirken, "Şu anda durum fena değil. JAA'nın 2007 yılında kapatılması söz konusuydu. Ancak 2009'a ertelendi. Bu, bize zaman kazandırdı. Zamana ihtiyacımız vardı, ülkenin menfaatleri, kabotaj taşımacılığı, yurtiçi karayolu taşımacılığı hattı gibi düzenlemelerde ülkemiz adına zaman kazanmış olduk." ifadelerini kullandı. Yıldırım, 'gözlemci' statüsünde olmayı istemediklerini ve bunun diplomatik açıdan uygun olmadığını vurgularken, "Ortak hava sahası ve yapay anlaşmalar gibi bizim lehimize olmayan hususlar var. AB üyesi olmadan, mevcut haklarımızı korumak için uğraşıyoruz." dedi.

Fransa'da 6 Aralık'ta yapılan Avrupa Sivil Havacılık Konferansı (ECAC) genel müdürler toplantısında Türkiye, ECAC'ın görevlerinin EASA'ya devredilmesi için olumlu görüş bildirmişti. 16 Aralık'ta Hollanda'da yapılan JAA zirvesinde ise ajansa üye olmak isteyen Ankara'nın önüne AB üyesi olma şartı konuldu. Türkiye bu şarta şiddetle karşı çıktı ve JAA'deki hak ve yetkilerinin tamamının EASA'da da devam etmesini istedi. Örnek olarak da AB üyesi olmadığı halde EASA'ya tam üye olarak alınan İsviçre, İzlanda ve Norveç'i gösterdi. Ancak bu istek kabul edilmedi. Bunun üzerine Türkiye, kurucu üyesi olduğu JAA'de itiraz hakkını kullandı. Ankara'nın vetosu yüzünden JAA'nın yetkileri EASA'ya devredilemedi. Bunun üzerine, Hollanda'da ikinci bir toplantı yapıldı. Ancak buradan da farklı bir sonuç çıkmadı. Yeniden karar almak için toplantı temmuz 2008'e bırakıldı.

SELİM KUVEL / ZAMAN