BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA

Türkiye AB defterini kapattı mı Erdoğan'dan flaş açıklama

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği defterini henüz kapatmadığını söyledi ve ekledi: Türkiye'nin önünde çok fazla alternatif var!

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7. Boğaziçi Zirvesi’nde konuşma yaptı.

Erdoğan'ın gündeminde Avrupa Parlementosu'nun Türkiye'yle müzakerelerin durdurulması yönündeki kararı sonrası gerilen ilişkiler vardı. 

"AB defterini henüz kapatmadık" diyen Erdoğan, Avrupa liderlere 'alternatif' mesajı gönderdi. 

"Türkiye’nin önünde çok fazla alternatif mevcuttur. Bunlardan birini değerlendirip yolumuza devam ederiz."

BULUNMAZ HİNT KUMAŞI DEĞİLSİN!

AP'nin kararını bir kez daha eleştiren Erdoğan, "Sen bulunmaz Hint kumaşı değilsin" dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

Sürdürülebilir büyümenin yolu insandan, insanların huzur ve refahını genişletmekten geçiyor. Ticarette ve savaşta kazananı belirleyecek teknolojik üstünlüğün yanında insandır.

BM’nin tahminine göre; 2050’deki gıda ihtiyacı bugünkünden yüzde 60 daha fazla olacaktır. Küresel olarak üretilen gıdaların üçte biri atığa dönüşüyor.

Yakın gelecekte insan hayatını etkileyecek önemli gelişmelerden biri de şehirleşme olacaktır. 2050’da şehirde yaşayanların oranının yüzde 60’ya çıkması bekleniyor. Ülkemizde şehirlerde yaşayanların oranı yüzde 88’i buldu.

Yabancı ve İslam düşmanlığı dalgasının yükselmeye başladığı 2001 yılından beri sadece Almanya'da camilere ve Müslümanlara yönelik 416 saldırı gerçekleşmiştir. Bu saldırıların 46 tanesi de bu yılın ilk 9 ayında yaşandı. Almanya'da yaşayan vatandaşlarımız, bu saldırılara en fazla muhatap olan ve mağduriyet yaşayan kesimi oluşturuyor. Bu nefret saldırıları giderek güçlenen politik desteğin de etkisiyle artarak sürecektir. Diğer taraftan, bugün göçmenlere karşı yürütülen kampanyaların bir süre sonra yine Batılı toplumların refahlarına tehdit olarak gördükleri robotlara karşı yapılması kimseyi şaşırtmayacaktır. Bu durum şunu gösteriyor; İnsanı odağa koyan teknolojilere yönelmeden, refahı arttırırken yoksulluğu azaltan gelişmelerin önünü açmadan demokrasiler ayakta kalamaz.

İnsani değerler yitirilmeden iktisadi faaliyetleri geliştirmenin yollarını aramalıyız. Bunu da mirasçısı olduğumuz kadim medeniyet sınırları içinde yapmalıyız. Aksi takdirde yolumuzu da yönümüzü de kaybederiz. Gelişmiş ülkelerin şu anda yaşadıkları sorunlara daha ağır şekilde maruz kalmamak için özgünlüğümüzü ve özgürlüğümüzü muhafaza etmeliyiz.

"15 TEMMUZ SABAHINDAN DAHA AYDINLIK"

Milletimiz istiklaline, istikbaline, iradesine canı pahasına sahip çıkacağını göstererek gelecek için hepimize ümit vermiştir. Şundan emin olunuz. Bugünkü Türkiye'nin önü 15 Temmuz sabahı olduğundan çok daha açıktır, çok daha aydınlıktır.

Biz gelin hep birlikte altını devreye sokalım. Piyasanın döviz baskısından kurtulması lazım. Yerli para birimiyle borçlanmanın yolunu açalım.

AVM'DE LİRA İLE KİRA ÇAĞRISI 

AVM'lerde vesaire patronlar hep dövizle kiralama yolunu seçiyorlar. Biz de diyoruz ki şimdi burada yeni bazı adımlar atmak suretiyle geçici bir düzenleme, gerekirse yapılır ve ülkemizin şu anda bu süreci başarıyla atlatabilmesi için yerli para birimiyle bu süreci atlatma adımını atmalıdır diye ben buna inanıyorum, bunu da duyurdum, duyuruyorum, duyuracağım. Çünkü bir diğeriyle adeta emperyal bir mantık var, öbür tarafta da kızmasın tabi AVM'deki mağaza sahipleri, orada çırpınan, battı batacak durumda olan esnaf var. Bu süreci beraber atlatmalıyız, dayanışma içinde atlatmalıyız.

KIBRIS SORUNU: Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış, bunların yaptığı bu.

"AB DEFTERİNİ KAPATMIŞ DEĞİLİZ"

Bugün çalıştığımızın iki katı çalışırız, üç katı çalışırız, evelallah dünyayı dolaşırken daha fazla dolaşırız ve yine asla boyun eğmeyiz. Bize öyle ideolojik dayatmalarla boyun eğdirmeye çalışanlar kusura bakmasınlar, Türkiye o ülkelerden bir ülke değil. Siz 100 kişi, 200 kişi, 300 mülteciye bakamazken bu ülke şu anda kendi sermayesinden, cebinden 3 milyon mülteciyi evelallah barındırıyor, bakıyor, her şey ortada. Avrupa Parlamentosu'nun son kararı, yıllardır zaten yaşadığımız bu gerçeğin bizzat kendileri tarafından ikrarıdır. Türkiye'nin AB tarafından bu şekilde tahkir edilmesi elbette bizi üzmüştür.

Buna rağmen şu anda, bak şu anda diyorum, AB defterini henüz kapatmış değiliz. Ama karşımızdaki fotoğraf şimdilik bu konuda olumlu yönde beklentilere kapılmamıza izin vermiyor. Fakat şunu da hiç kimse unutmasın; Türkiye'nin önünde daima çok fazla alternatif mevcuttur ve bu alternatiflerden herhangi birisini değerlendirmek suretiyle biz yolumuza devam ederiz. Burada şu anda ifade etmeyi doğru bulmuyorum ama biz tabii bu alternatiflerle de görüşmelerimizi devam ettiriyoruz.

"KIBRIS İÇİN YIL SONUNA KADAR BİR NOKTAYA VARILMALI"

Utanmadan sıkılmadan, toplantılara Kıbrıs bayrağıyla geliyor. Sen güneyde Kıbrıs yönetimisin, kuzeyde de KKTC var. Artık bu işin uzatılmaması lazım. Yıl sonuna kadar bir noktaya varılması lazım. Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış, bunların yaptığı bu.